‘Bir anlıktı’ dedi, ama eşini öldürmeden önce garantili cinayet yöntemi araştırmış

Bursa’da yaşayan 42 yaşındaki Seher Kındaç 47 yaşındaki Turgay Kındaç’la evliydi. Çiftin biri 21 diğer 24 yaşında iki çocuğu vardı. Ancak anlaşamıyorlardı ve bu, 29 Ocak’ta yaşanacak korkunç olaydan sonra çocukların ifadesiyle ortaya çıkacaktı.

Seher bir işte çalışıyordu ve 2023’ün son günü fabrikada yılbaşı eğlencesi vardı. O da akşam oraya gitmişti, M. isimli biriyle de fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmıştı. Seher gizli saklı bir olay olmadığı için bunu rahatlıkla yapmıştı ama eşi Turgay kıskanmıştı. Turgay çevresinde sürekli borç yapan biri olarak biliniyordu. Hatta eşinin kredi kartlarını gizli gizli kullandığı için Seher ondan telefonunu gizliyordu. Ancak hepsinin ötesinde Turgay, Seher’i dövüyordu. Genç kadın bunları bir gün dayanamayıp çocuklarına anlatmıştı.

Yılbaşı eğlencesinin üstünden bir ay geçmişti, ama Turgay hala Seher’e bu yüzden bağırıp çağırıyordu. 29 Ocak’ta da yine aynı konu yüzünden kavga etmişlerdi. Turgay mutfaktan aldığı merdaneyle kafasına vurduğu Seher’i sonra da boğarak öldürmüştü. Seher’in kardeşine de “Seher’i benden alamazsınız; öldürdüm. Eve polis ve ambulans gönderin, şakam yok” mesajı atıp kaçmıştı. Kaçarken eşinin kredi kartlarını ve telefonunu almayı da ihmal etmemişti.

Seher’in kardeşi mesajdan sonra yeğeni Hüseyin Kındaç’a haber vermiş, oğlu eve girdiğinde annesini kanlar içinde bulmuştu. Seher mutfakta can çekişirken eşi Turgay onun kredi kartından para çekmiş, telefonunu da satmıştı. Seher’in nasıl öldüğünü tespitine çalışılırken hem hırsız hem de katil olan eşi yakalandı, tutuklandı.

Turgay ilk ifadesinde karısını boğduğunu kabul etti ama neyle boğduğunu hatırlamadığını söyledi. Sonra ilk duruşmada bezle boğduğunu anlattı:

“Kıskançlık yaşadım. Onunla birliktelik yaşadığını düşünerek telefonunu kontrol ettim. Bunları kabul etmeyi göze aldım. Ona olan sevgimi ispat etmek için olay günü çamaşır suyu içip fare zehiri yedim. Tartışmaya devam ederken eşim bana tahrik edici, kışkırtıcı cümleler kullandı. Mutfakta, çaydanlığın üstündeki beyaz bezi görünce Seher’i yere yatırıp bezle boğarak öldürdüm. Bunları hak etmemiştim.”

O boğmanın anlık sinirle olduğu izlenimi yaratmaya çalışsa da aslında aklında hep bu cinayet vardı. Çünkü telefonunda internetten arama yapmıştı: “İple insan boğmak ne kadar sürede gerçekleşir?” Bu cinayet sorusu da dosyaya girdi ve adli tıp raporu da ‘bezle boğdum’ sözlerini yalanladı. Raporda Seher Kındaç’ın merdane ile başına vurulduktan sonra iple boğularak öldürüldüğü, çenesinde ve boğaz kısmında kanamalı kırıklar olduğu belirtildi.

Turgay duruşmada savunma yaptıktan sonra çocukları dinlendi. Evlenmeden üç ay önce evden ayrıldığını ve ailesinden ayrı yaşamaya başladığını söyleyen büyük oğlu Hüseyin Kındaç “Borçları borçla kapatıyordu. Annemin kartlarını kullanıyordu. Eve sürekli icra geliyordu. Evin geçimine artık yardımcı olmuyordu. Bu adam şiddete meyilli bir insandı. Zamanında annemi demir sopayla dövmüş, annem bunu bize sonradan söylemişti” dedi.

Diğer oğlu Hürcan Kındaç da babasının kıskandığı M.’yi tanıdığını, bu kişinin annesine “Abla” diye hitap ettiğini anlattı ve “Bunları annem bize söylerdi. O ise annemin telefonunu alıp sürekli oradaki hesaplardan harcama yapıyordu. Annem bana telefonunu verirdi. Şifresine kadar bilirdim. Kötü şeyleri yoktu. Annem telefonunu, babam kartları almasın, harcama yapmasın diye saklıyordu” diye konuştu.

Turgay Kındaç’ın iki oğlu da babadan şikayetçi oldu ve Turgay Kındaç’ın avukatı Hakan Gündoğdu müvekkilinin oğullarının duruşma salonunda olması ve dosyanın hassasiyetinden dolayı savunma yapmayacağını belirtti. İfadeler karşısında müvekkili ile yüz yüze görüşüp söylenenlerle alakalı bilgisine başvurması gerektiğini söyleyen Gündoğdu yazılı savunma için mahkemeden ek süre istedi. Avukatın talebini kabul eden mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedip duruşmayı erteledi.

Turgay Kındaç hakkında ‘Eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve eşini öldürdükten sonra cep telefonu ve kredi kartını alan sanığın karttan para çektiği ve cep telefonunu da sattığı gerekçesiyle ‘Nitelikli yağma’ ve ‘Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ suçlarından da 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Konya’da kadın cinayeti: Öldürdüğü eşinin cesediyle karakola gidip teslim oldu