Eymir Gölü’nde turna balığı avı yasağının anlamı kalmadı; kirlilik zaten öldürüyor

Ankara'daki Eymir Gölü’nde avlanması yasak turna balıkları kirlilik nedeniyle ölmeye başladı. ODTÜ balık ölümlerinin önüne geçmek için çalışma başlattı. Sudaki oksijenin düşmesine neden olan sazan balıkları azaltılacak.

Çevre 26 Eylül 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı
Ölen turna balıkları

Kıbrıscık Vadisi, Gölbaşı, Eymir Gölü gibi doğal güzellikleriyle bilinen bir kent Ankara. Kentteki bu doğal yaşam alanları doğa severlerin, Ankaralıların ve kuş gözlemcilerinin ilgisini çekiyor. İklim krizi ve kent yaşamı da buraları ciddi anlamda tehdit ediyor. Arazisi Orta Doğu Teknik Üniversitesine (ODTÜ) ait olan Eymir Gölü bu alanlar arasında en iyi korunan yerlerden biri bilinir. Ancak 2021 yılında yüzeyinde müsilaj benzeri köpük oluşmasıyla gündeme gelen göl bu kez avlanması yasak turna balıklarının toplu ölümüyle gündemde. Kıyıya vuran sazlıkların arasındaki ölü turnalar tedirginliğe yol açtı.

ODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) göldeki balık ölümleriyle ilgili inceleme başlattı. Ölü balıklardan numuneler alınıp inceleme yapıldı. İlk tespitlerde gölde yoğunlukla bulunan sazan balıklarının, yıllar önce göle bırakılan evsel atıkların biriktiği dip çamurundan beslenip bu atıkları suya karıştırarak oksijen seviyesinin düşmesi sonucu turnaların öldüğü belirlendi.

Felaket 'geliyorum’ diyor: Son 60 yılda 186 göl kuruduFelaket ‘geliyorum’ diyor: Son 60 yılda 186 göl kurudu

ODTÜ EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan ani ısı dalgalarının göldeki bitkisel planktonları hızla büyüttüğünü ve bu planktonların da sudaki oksijen seviyesini düşürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Beklioğlu göllerin evsel atık suyu veya tarımdan gelen suların deşarj alanı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek “Göl ekosistemleri, fazla gelen azot ve fosforu yönetemiyor. Yönetemediği için de biyoçeşitliliğe zarar veren bu balık ölümleri gibi adına ‘ötrofikasyon’ (su ekosisteminin bozulması) dediğimiz ciddi sıkıntılara neden oluyor. Ötrofik koşullarda sazan gibi artan balık türleri var. Bu balıkların sisteme en zarar verici etkisi, dip çamurundan besleniyor olmasıdır. Dip çamurunu karıştırıyorlar ve oksijenin azalmasına, dipte askıda bulunan katı maddelerin ve fosforun suya karışmasına neden oluyorlar. Negatif bir geri beslemeyle azot ve fosfor oranı artıyor. Sıcaklık da yerindeyse birinci üreticiler artıyor. Son zamanlarda gördüğümüz risk ise ‘siyanobakteri’ dediğimiz zehir olan birinci üreticilerin artması. Bunlar hem parçalanırken oksijeni tükettikleri için balık ölümleri oluyor, hem de kendi varlıkları sistemde daha çok toksin yükünü artırıyor. İki farklı kanaldan da suyun içerisindeki biyoçeşitliliğe ciddi şekilde zarar veriyorlar. Bu manzara, Türkiye’nin her yerinde karşılaşılan bir manzara artık. İzmir Körfezi’nde gördüğümüz olay da bundan farklı değil” dedi.

Gölden iki hafta önce alınan örneklemedeki sonuçlarda fotosentez yapan bitkisel planktonların biyokütlelerde artış tespit ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Beklioğlu “Önceki örneklemede bitkisel planktonların biyokütleleri litrede dokuz mikrogramken iki hafta önce aldığımız örnekte 35-40 mikrogram değerine ulaştıklarını gördük. Bizim Eymir Gölü Restorasyon Projesi kapsamında korumak istediğimiz, avlanmasını yasakladığımız oksijene hassas olan turna gibi balıklar ölüyor. Bu konudaki en büyük itirazım da göllerin biyoçeşitlilik ve ekolojik değerinin sazan aşılaması yapılarak bozulmasıdır. Bunun için çalışma yapıyoruz. Göle çevresel havzadan gelen azot ve fosforu azaltmak için bir baypas kanalı yapıldı.

Bir diğer yöntem sazan grubu dediğimiz balık gruplarının seçici olarak stoklarının azaltılmasıdır. Biz bunu Eymir Gölü’nde iki kere uyguladık ve ışık geçirgenliğini yarım metreden beş metreye kadar çıkararak, su içi bitkilerin tekrar büyümesini sağladık. Şimdi tekrar Tarım ve Orman Bakanlığı’yla görüşmelerimiz devam ediyor. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile görüşmelerimizi tamamladık. Üniversite olarak, bir protokol imzalamak istiyoruz. Eymir Gölü’nü de örnek bir sistem olarak sazan balıklarının stoklarının yüzde 75’ini bir yıl içinde azaltmak istiyoruz” diye konuştu.

Tuz Gölü'nü besleyen 4 göl kurudu ama kaçak kuyu açanlar dur durak bilmiyorTuz Gölü’nü besleyen 4 göl kurudu ama kaçak kuyu açanlar dur durak bilmiyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.