Herkes gitti, o kaldı: Doğduğu köyde tek başına
Aksaray’da dağ eteklerinde bir köye 32 yıl boyunca su gitmedi. Suya kavuşma umudu tükendikçe, köydeki yaşam da seyreldi. Herkes köyden göçüp gitti ama o gitmedi. Hayalet köyün tek sakini, her gün suretine baktığı dağ kadar yalnız.
Hasan Dağı, 12 yıldır gönüllü bir yalnızlığa şahitlik ediyor.
Aksaray’da Merkez’e bağlı yayla köylerinden Gözlukuyu’da yaşayanlar, 1991’de su sorunu nedeniyle Dölek mevkisine yerleşti. Köyünden ayrılamayan 68 yaşındaki Selami Salman, 12 yıl önce eşinin de vefat etmesiyle yalnız kaldı. Her işini kendi yapan Salman, kış hazırlıklarını sürdürüyor.
Salman, sağlığının yerinde olduğunu, evinde mutlu şekilde yaşadığını söylüyor.
Eşin dostun yardımıyla hayatını devam ettirdiğini belirten Salman, “Eski Valimiz Hamza Aydoğdu’ya çok teşekkür ediyorum. Evimin tadilatını yaptırdı, eksik eşyalarımı aldı. Evime su hattı çektirdi” diyor.
Salman, kış mevsiminde köylerine yoğun kar yağdığını, yolların bile kapandığını söylüyor.
Kışın zorluğu olsa da hayatından şikayetçi olmadığını vurgulayan Salman, şöyle anlatıyor:
“Kış hazırlıklarımı yapıyorum. Yakacak ve ekmek sıkıntısı oluyor. Çok kar yağdığı zaman motosikletimle dışarı çıkamıyorum. Köyümüze 15 kilometre uzaklıkta meşe ağaçlarının olduğu bir alan var. Oradaki kurumuş ağaçları baltayla kesiyorum. İple bağladığım odunları sırtımda taşıyarak evime getiriyorum. Kütükleri de motosikletimle getiriyorum. Onları burada sobada yanacak şekilde kesiyor, kömürlüğe yerleştiriyorum. Yaş ağaçlara dokunmuyorum. Kurumuş olanları kesiyorum.”
Salman, 2011’de eşini kaybetmesiyle hayatının daha da güçleştiğini söylüyor.
Un alarak ekmeğini bile kendisinin yaptığını aktaran Salman, “Köyümüze geçen iki yıl yoğun kar yağdı. Yollar kapandığı için ekmek sıkıntısı çektim. Aldığım unu ekmek yapmakta zorlandım. Kömbe yaptım yedim. Bu yıl da kış için un aldım. Eğer yine dışarı çıkamayacak kadar kar yağarsa kendi ekmeğimi yapacağım. Yaz mevsiminde o kadar zorlanmıyorum ama kış zor oluyor. Kar çok yağınca kilitliyorum kapımı, sobamı yakıp, çayımı yudumluyorum. Hayat böylelikle geçip gidiyor” diyor.