Dört kişi aniden eve girdi, iki kişiyi öldürüp kaçtı
Ağabeyinin iki kişiyi öldürdüğü olayda, iki maktul henüz yaralıyken hemşire E.C. ile çevredekilerin müdahale etmesini engellediği gerekçesiyle hakkında dava açılan Murat Bostancı "Şoktaydım, ne yaptığımı bilmiyordum" dedi.
Ankara’nın Çankaya ilçesi Osman Temiz Mahallesi’nde 13 Haziran günü Kamuran Özdemir ve Mustafa Ağırbaş aralarında husumet olduğu iddia edilen telefon bayisi işleten Samet Bostancı’nın iş yerine gitti. Samet Bostancı kendisinden haraç istediklerini ileri sürdüğü Özdemir ve Ağırbaş’a ateş ederek kaçtı. Ağırbaş ve Özdemir kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybetti.
Olayın ardından yakalanan Samet Bostancı tutuklandı. Ağabeyi Murat Bostancı da olaydan 13 gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dosyası ayrılan Murat Bostancı hakkında olay yerinden geçen hemşire E.C. ve çevredekilerin yaralı halde yatan Ağırbaş ve Özdemir’e müdahale etmesini engellediği gerekçesiyle dava açıldı.
Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Murat Bostancı hakkında ‘İhmali suretle kasten öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede Murat Bostancı’nın olay yerinde Mustafa Ağırbaş’a yardım etmeye çalışan hemşire E.C.’yi iterek uzaklaştırdığı belirtildi. Bostancı’nın çevredekilere de “Ellemeyin lan, bırak ölsün” diyerek tehdit ve hakaret ettiği belirtildi.
Vatandaşların Murat Bostancı’nın sert tavırları, tehditkar sözlerinin ardından kamera görüntülerinin halen yaşadığını gösterdiği Mustafa Ağırbaş’a yardım etmeye çekinmiş olabileceği değerlendirdi.
İddianamede ifadesine yer verilen hemşire E.C. saldırıdan sonra müdahale etmeye çalıştığını, ancak Murat Bostancı’nın engel olduğunu belirterek “Mustafa Ağırbaş kanlar içinde yerde yatıyordu. Hemen yanına koştum ve nabzını kontrol etmek istedim. O esnada Kamuran Özdemir’in de yerde yattığını gördüm; ama Murat Bostancı’nın tavrı nedeniyle korktuğum için ona da yardım edemedim” dedi.
Murat Bostancı ise savunmasında “Mustafa ve Kamuran’ı mahalleden tanıyorum. Aramızda husumet yoktu. Bu kişilerin bölge esnafından zorla para istediğini ve onları korkuttuğunu biliyorum. Samet’ten de para isteyip tehdit ettiklerini olaydan 15-20 gün önce öğrendim. Olay esnasında kardeşimi durdurmaya çalıştım; ama beni dinlemedi. Şok içindeydim, hemşireye karşı da kötü bir niyetim yoktu. O an şuurumu kaybettim, çok pişmanım.”
Sanık önümüzdeki günlerde Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.