İçişleri saldırısında 11 görevli hakkında ihmal soruşturması istendi
İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısında altı kişi öldü, 99 kişi yaralandı. Saldırıyla ilgili davanın karar duruşması görüldü ve bombayı banka bırakan Albashır 7 kez ağırlaştırılmış müebbet, 1794 yıl hapis cezası aldı.
Saldırıda yaşamını yitirenlerden Arzu öğretmenin babası Mehmet Özsoy 10Haber'e konuştu ve 'Muradı gözünde kaldı ne diyeyim' dedi.
İstanbul’daki İstiklal Caddesi’nde bulunan bir bankın üzerine 13 Kasım 2022’de bomba bırakıldı. Bu bombayı bırakanın bir kadın olduğu ve Taksim’den taksiyle kaçtığı kameralar incelenince ortaya çıktı. Buna göre 1999 doğumlu Suriye uyruklu Ahlam Albashır bombayı Taksim’e bırakıp sonra taksiyle buradan kaçmıştı. Albashır’ı Taksim’e getiren bir araç vardı ve bu araçta da bir erkek. Bu kişi Albashır ile yasa dışı yollardan Türkiye’ye gelerek 4 ay boyunca evli gibi hareket eden ve saldırıda kullanılan bombayı hazırlayan Bilal El Hacmaos’tu.
Bilal El Hacmaos’un, Ammar Jarkas tarafından kaçırılıp Bulgaristan’a götürülmek üzere Edirne’ye bırakıldığı tespit edildi. Edirne’den sonra izini kaybettiren bu kişiye bir daha ulaşılamadı. Bunlarla birlikte saldırıya dair iddianame de hazırlandı ve soruşturma kapsamında terör örgütü YPG/PYD’nin özel istihbarat elemanı olan sanıklar Ahlam Albashır ve Bilal el-Hacmaus’un, örgüt tarafından özel eğitime tabi tutulup talimatlandırıldığı, patlayıcı malzeme eşliğinde Türkiye’ye gönderildiklerinin tespit edildiği yazıldı.
İddianamede, 36 sanığın “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı adam öldürme”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle adam öldürme”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle adam öldürmeye teşebbüs etme”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” ile “göçmen kaçakçılığı” suçlarından cezalandırılması talep edildi.
Mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashır’a “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” ve biri çocuk 6 kişiye karşı “Tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme” suçlarından toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Albashır, 99 kişiye karşı “Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” 18 yıl olmak üzere toplam bin 782 yıl hapis cezasına, “Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak” suçundan ise 12 yıl hapis ve 22 bin lira adli para cezası olmak üzere toplam bin 794 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı. Albashır’a “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan dava açılmışsa da bu suçun “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozma” suçu kapsamında eridiği gerekçesiyle ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına da karar verildi.
Sanıklar Fatma Berkel ve Ferhat Habeş ise “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım” ve 6 kişiye karşı “Tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım” suçlarından 18’er yıldan olmak üzere toplam 126’şar yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Sanıklar Berkel ve Habeş, 99 kişiye karşı “Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüse yardım” suçundan ise toplam 891’er yıl hapis cezasına, “Silah sağlama” suçundan ise 18’er yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Bu sanıklar hakkında da örgüt üyeliğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi.
Sanıklar Bakar Carkes, Hadir Carkes, Hatice El Kurdi ve Salih Carkes’in “Suçluyu kayırma” suçundan 4 ‘er yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu sanıklar hakkında “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “Kasten öldürme”, “Örgüt üyeliği” suçlarından ise beraat kararı verildi. Sanıklar Hüseyin Güneş, Mahmud Elabid, Mahmud El Yusuf, Süleyman Güder, Tareq Alkhatib’in “Göçmen kaçakçılığı” suçundan 6’şar yıl hapis ve 30 bin lira adli para cezasına çarptırıldılar. Bu sanıklar da “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “Kasten öldürme”, “Örgüt üyeliği” suçlarından ise beraat kararı verildi. Sanık Hazni Gölge’nin “Göçmen kaçakçılığı” suçundan 9 yıl hapis cezası ve 60 bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Gölge’nin “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme ve örgüt üyeliği ” suçlarından beraatine karar verildi. Sanıklar Ammar Jarkas ve Ahmet Carkes’in “Göçmen kaçakçılığı” suçundan 9 yıl hapis cezası ve 60 bin lira adli para cezasına, “Suçluyu kayırma” suçundan 4 yıl hapis cezası, “Suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme” suçundan 4 yıl hapis olmak üzere toplam 17’şer yıl hapis ve 60’şar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Bu sanıklara da “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs” suçlarından beraat kararı verildi.
Bu terör saldırısında altı kişi öldü. Bunlar 34 yaşındaki Yusuf Meydan ve 9 yaşındaki kızı Ecrin, 40 yaşındaki Adem Topkara ve 27 yaşındaki Elif Topkara çifti, 38 yaşındaki Arzu Özsoy ve 15 yaşındaki kızı Yağmur Uçar’dı.
Arzu Özsoy doğma büyüme Bakırköylüydü. Öğretmen olan teyzesi ve dedesine özenmiş, sınıf öğretmenliği bölümünü kazanıp Zonguldak’a gitmişti. Burada evlenen Arzu’nun bir de kızı olmuştu: Yağmur. Ancak evliliği çok uzun sürmedi. O da kızını da alıp İstanbul’da Bakırköy’deki ailesinin yanına gelmişti. Ailesinin evinin yakınlarında bir evde yaşamaya başlamış, burada çok sevdiği mesleğini yapmaya devam ediyordu.
Saldırıdan önceki gün ailesiyle planlar da yapmıştı. Ailesiyle pazartesi günü gezmeye gidecekleri ama o pazartesiye hiç ulaşamadı. Arzu öğretmen o gün sadece gezmeye gitmişti Taksim’e. Kızıyla birlikte keyifli bir gün geçirmenin hayalini kurarken banka bırakılan bomba anne-kızı canından etti.
10Haber’e konuşan Mehmet Özsoy kızıyla en son annesinin konuştuğunu anlattı ve mesleğini çok sevdiğini söyledi: “Muradı gözünde kaldı ne diyeyim.”