Polatların sürgün edilen savcısı: İtibar suikastına uğruyorum
"Kara para aklama" davasında tahliye edilen Dilan ve eşi Engin Polat "vergi kanununa muhalefet" suçundan yürütülen soruşturmada ifade verdi. Polatlar kendilerini "Gerçek ticaret yaptık" diye savundu.
“Kara para aklama” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından yargılandıkları davada tahliye edilen Dilan ve eşi Engin Polat “vergi kanununa muhalefet” suçundan yürütülen soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Dilan Polat ifadesinde konuyla ilgili bilgisinin olmadığını öne sürerken Engin Polat gerçek ticaret yaptıklarını iddia etti.
Dilan ve eşi Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme,” “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından yargılanması İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.
Davada yargılanan Polat çiftinin de aralarında olduğu altı sanık hakkında ayrıca “vergi kanununa muhalefet” suçundan ayrı soruşturma yürütülüyor.
Soruşturma yürüten Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Vergi Suçları Soruşturma Bürosu’na çıkan Polat çiftinin şüpheli sıfatıyla ifadeleri alındı. Polat çifti ifadelerinin alınmasının ardından adliyeden ayrıldı.
Dilan Polat’ın ifadesinde “vergi kanununa muhalefet” konusuyla ilgili bir bilgisinin olmadığını iddia ettiği, eşi Engin Polat’ın ise şirketlerindeki eyleme ilişkin “gerçek ticaret yaptık” şeklinde beyanda bulunduğu öğrenildi.
Soruşturmada baba Sezgin Polat’ın da aralarında olduğu diğer dört şüphelinin de ifadesinin alınacağı belirtildi.
Öte yandan soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda incelenen yedi şirketin kamuyu 295 milyon lira zarara uğrattıklarının tespit edildiği yer aldı.
Cezaevine girdikleri güne dek lüks hayatına dair sosyal medya paylaşımlarıyla dikkati çeken, Kasım 2023’te ‘kara para aklama’, ‘vergi usul kanununa muhalefet’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ suçlamasıyla eşi Engin’le birlikte tutuklanan Dilan Polat tahliye edilmişti.
Kararın gerekçesi şuydu: “Üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçlar için kanunda öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarıyla birlikte özellikle dosya kapsamındaki mevcut deliller ve alınan ifadeler ile MASAK tarafından hazırlanan raporun içeriği karşısında, atılı suçların vasfının sanık lehine değişmesi ihtimalinin bulunması ve tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleriyle de sağlanabilecek olması.”
1 Kasım 2023’te İstanbul merkezli altı ilde başlayan ve ilerleyen günlerde de devam eden operasyonlarda Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında olduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturmada daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere elkonan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki üç firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturmada ekipler Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmış, 27 şirkete kayyım atanmıştı.
Sulh Ceza Hakimliği 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe’nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer beş şüphelinin tutukluluğunun devamına karar vermişti.
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yasa dışı yollardan edinilen paraların “soğuk cüzdan yöntemi” ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
28 şüpheli hakkında suç örgütü kurup yönetmek, kara para aklamak ve yasadışı bahis yaptırmak suçlamalarıyla hazırlanan iddianamenin ardından MASAK raporunda iddianameyi yıkacak tespitlere yer verilmişti.
MASAK raporunda Polat çiftinin kozmetik ürünü satışlarının gerçek olduğunu, söz konusu olanın da suç örgütü değil aile şirketi olduğunu belirtmişti. MASAK’ın hazırladığı 908 sayfalık raporun “Aklama Suçu Değerlendirmesi” başlıklı kısmında Polatların güzellik merkezleri ve firmalarının para akışlarının kara para aklama işlemi olduğuna dair yeterli delil bulunamadığına dikkat çekilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Engin Polat’ın da aralarında olduğu dört sanık için ‘Sanıkların kaçma şüphesi var’ diyerek tahliyeye itiraz etmişti. Başsavcılık sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün lehlerine tahliyeyi gerektirecek ölçüde bir değişikliğin henüz olmamasını, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetini koruyor olmasını, sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyetini, sanıklar üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyetini, sanıkların kaçma şüphesinin bulunmasını gerekçe göstermişti.
Başsavcılık “tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istemişti. Mahkeme başsavcılığın itiraz dilekçesini reddetti. 11. Ağır Ceza Mahkemesi mevcut delil durumunu göz önüne alarak başsavcılığın tahliye kararına itiraz dilekçesini reddetmişti.