Yurt dışından gelen eniştesine para için tuzak kurup ölümüne yol açtı
Diyarbakır’da evindeki yatakta uyur vaziyette ölü bulunan ancak babasının boğarak öldürdüğü belirlenen İclal Şimşek cinayetiyle ilgili dava sonuçlandı. Babaya 'haksız tahrik' indirimi uygulandı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Aralık 2022’de meydana gelen olay Şimşek ailesinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak 19 yaşındaki İclal’in ‘uyanmadığı’ ihbarıyla ortaya çıktı. Üstüne battaniye örtülü uyur halde cesedi bulunan genç kadının babası Kadri Koyun tarafından öldürüldüğü anlaşıldı.
Koyun’un bir buçuk yıldır tutuklu yargılandığı davada karar aşamasına gelindi.
Koyun son savunmasında “Kızım 8. Sınıfta okurken evden kaçtı. Kayıp ilanı verdik ve polisler onu buldu. Çocuk Şubeye almaya gittiğimizde eve gelmek istemediği için çocuk yurduna gönderildi. Sonra annesini arayıp ‘Beni çıkarın buradan, televizyonda gördüğüm gibi özgür bir yer değil burası’ dedi. Eve getirdik ve okuluna devam etmesini istedik. Okul müdürü bizi okula davet etti ve ‘Kızınız okumak istemiyor, devamsızlıktan okuldan atacağız’ dedi. Beş kızım halen okuyor, ben kızlarıma değer veriyorum. İclal’i sonra özel okula gönderdik. Burada da müdür arayıp ‘Kızınız kötü örnek oluyor’ dedi ve okulla ilişkisini kestiler” dedi.
İclal’in bir kuaförde çalışmaya başladığını, ardından eşinin akrabası Abdullah’ın kızıyla evlenmek istediğini belirten Koyun “Henüz 16 yaşında olduğu için vermek istemedim, ama kızım da seviyorum deyince nişanladık. Nişandan sonra kızım Ali Şimşek adında biriyle sosyal medyadan tanışıyor ve Mersin’e gidiyor. Biz yine kayıp ilanı verdik. Sonra gidip getirmek istedik, ama yine kaçacağını söyleyince geri döndük. Bir yıl sonra rahatsızlanıp geri döndü” diyerek ağlayınca mahkeme duruşmaya 15 dakika ara vermek zorunda kaldı.
Baba devamında “Kızının cinsel organında hasar oluşmuş, hatta annesi doktora götürdüğünde onlar bile bu yaşta nasıl böyle bir durum olduğuna anlam verememiş” diye konuştu.
Koyun kızıyla ilişki yaşayan Ali Şimşek’in çıplak fotoğrafları sosyal medyada paylaşmakla tehdit ettiğini, İclal’in bunun üzerine geri dönmek zorunda kaldığını söyleyerek şunları anlattı:
“Bir gece telefonuma gelen mesajda ‘Ali senin kızını bana 1500 TL’ye sattı, gelin kızınızı götürün’ dedi. Ali Şimşek ile ilgili şikâyetlerim oldu. Kızımı geri getirdim ve bir süre kaldıktan sonra tekrar gitmek isteyince ben de aracımı satıp kendisine kuaför dükkânı açabileceğimi söyledim ama başarılı olamadım. Yine o adamın yanına gitti. Sonra Ali Bozkurt adında biriyle tanıştı ve bu kez onunla evlenmek istedi. Ben de yaşının küçük olduğunu söyleyip engel olmak istedim. Kızım diretince evlendiler ama üç ay sonra anlaşamayıp geri döndü. Sonra mevsimlik işçi olarak ailece fındık toplamaya gittik. Diyarbakır’a döndükten sonra bir gün polisler eve gelip karakolda imza atmam gerektiğini söyledi. Gittiğimde kızımın beni şikâyet ettiğini öğrendim. Kızım Tekirdağ’da kuaför açacağını söyleyince en karşı çıktım ama biletini alıp gitmiş. Oradan da Karaman’a gitmiş. Sonra bizi arayıp geri gelmek istediğini söyleyince para gönderdik. Annesine hatalarını yüzüne vurmayın yanlışını kendisi görüyor dedim. Bu kez de Diyarbakır’da Gece Yıldızı isimli pavyona gittiğini öğrendik. Kardeşini alıp Mersin’e gitmek isteyince ben de ‘Senin acını altı yıldır çekiyorum, ikinci acıya katlanamam, kendimi öldürürüm’ deyince bana ‘Sen bugün mü şerefli olsun’ diyerek küfür ve hakaretlerde bulundu. Kendimi kaybettim.”
Sanığın eşi Meliha Koyun da eşinden şikâyetçi olmadığını belirterek “Her zaman ona destek oldu. Ben kızdığımda düzelir diyordu. Eşim bir gün ne bana ne çocuklarıma şiddet uygulamamış, akşama kadar hamallık yapan bir insandır. Kızım beş yıldır böyleydi, alkol ve madde kullanıyordu. Süleyman ve Mehmet adlı adamlarla Diyarbakır’da evlerinde kaldı, bize garsonluk yapıyorum diyordu ama fuhuştan ve uyuşturucudan kaydı var. Küçük kızıma da okul okuyup ne yapacaksın, boş ver okulu, ben gecede dört bin lira kazanıyorum diyordu. Ne yaptıysak kendisiyle baş edemedik” diye konuştu.
Mahkeme alınan tanık ifadelerine göre İclal’in babasına hakaret ve küfür ettiğinin sanığın ifadesiyle uyumlu olduğu ve konsomatris olmaktan vazgeçirmek için ikna etmeye uğraşırken kızının hakaretlerine maruz kalması nedeniyle savunmalarına itibar edilmesi gerektiği kararına vardı.
Mahkeme sanık babayı önce ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı, ardından cinayeti haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 24 yıla indirdi. Duruşmalardaki iyi hali ve pişmanlığı nedeniyle ceza 20 yıla düşürüldü.
Bir mahkeme üyesi tahrik indiriminin 24 yıldan değil, 20 yıldan başlanmak üzere, daha çok uygulanması gerektiği yönünde oy çokluğuyla alınan karara muhalefet şerhi yazdırdı.