Piyasalarda ‘kredi notu’ iyimserliği: Borsa rekor tazeledi, kredi risk primi 282 puana geriledi
Bursa'da dört sene önce kuyumcu Fatih Baştar, şehir dışına çıktığı için dükkanını arkadaşı ve meslektaşı İbrahim B.'ye emanet etmişti. Dükkandan 2 kilo 300 gram altını kendi dükkânına götüren İbrahim B. 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.
Bursa’da tuhaf olay: Bir kuyumcu dükkânını emanet ettiği ve oğlu da kendisinin yanında çalışan başka bir kuyumcu tarafından soyulduğunu iddia edip dava açtı. Ancak karşı taraf öyle ikna edici argümanlar ileri sürdü ki hakim bile şaşırabilirdi.
Ama şaşırmadı hakim ve davacıya hak verip davalı üç kişiyi soygundan değil ama “hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanmaktan” iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çarptırdı.
Bursa’da Hocataşkın Mahallesi Emirsultan Caddesi’nde bir kuyumcu dükkanında çalışan Fatih Baştar uzun süreliğine il dışına çıkması gerekince iş yerinin anahtarını meslektaşı ve arkadaşı İbrahim B.’ye verdi.
İbrahim B. 38 gün sonra geri dönen Baştar’a iş yerinin anahtarını bir gün sonra zorla verirken ‘Senin kuyumcu dükkanındaki altınlar benim çarşıdaki iş yerinin kasasında. Sen 45 gün sonra geldin. Ben de altınları sana 45 gün sonra iade edeceğim. Sana ceza’ dedi.
Kuyumcu dükkanındaki iki kilo 300gram altının ve kendisine emanet verilen ziynet eşyalarının kayıtlı olduğu defterin çalındığını fark eden Fatih Baştar izlediği güvenlik kamerası görüntülerinde İbrahim B.’nin 12 Aralık 2020’de oğlu Faruk B. ve arkadaşı Muhammet Emin G. ile işyerine geldiğini, Faruk B.’nin kuyumcu dükkanına girip altınları bavula koyduğunu, araca binerek uzaklaştıklarını gördü.
Şikayet üzerine yakalanıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan üç kişi hakkında Bursa 35’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yöneltilen suçlamaları duruşmada kabul etmeyen İbrahim B. Fatih Baştar’a kuyumcu dükkanını kendisinin açtığını ve sermayenin kendisine ait olduğunu iddia etti, “Fatih’in beş kuruş sermayesi yoktu. Ben önce yanımda SGK’lı olarak başlattım. Sonra üstüne vergi levhası çıkarıp sermaye koydum, dükkan açtım. Müşteki benim malıma sahip çıktı. Şu anda beni kendi malımı çalmakla suçluyor. Söz konusu sermayeleri borç alarak koyduğuma, bu malların bana ait olduğuna ve aldığım malları alacaklılara verdiğime dair belgeler elimde mevcut. Fatih’in sermayesinin 230 gram olduğuna dair kendi el yazılı belgeler var. Bu 230 gram altını üvey babasına iade ettiğine dair müştekinin banka hesap kayıtları ile Kestel’de 100 gram altın bozdurduğu bir kuyumcu tanıdığımız mevcut. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Mağazadan aldığım altın da zaten bize ait. Müştekinin maddi zarar talebini karşılamayı kabul etmiyorum, aksine ben zarara uğradım. Suçsuzum, beraatimi istiyorum” dedi.
Muhammet Emin G. de ifadesinde İbrahim B.’nin anlattıklarının doğru olduğunu, Fatih Baştar’ın dükkanı İbrahim B.’nin oğlu Faruk B.’ye bırakarak iki günlüğüne Gaziantep’e gideceğini söylediğini ve 45 gün gelmediğini belirtti. Muhammet Emin G. “Fatih 45 gündür ortalıkla olmadığı, Faruk da tecrübesiz ve genç olduğu için güvenlik zaafı oluştu, İbrahim kuyumcuyu kapatma kararı aldı. Faruk, İbrahim ve ben mağazaya gittik. İbrahim dışarıda bekledi. Faruk ve ben altınları topladık. Bu şekilde dükkanı tamamen boşalttık. Topladıklarımızı tartmadık. Fatih ile İbrahim B. ortaktı. Fatih zaten İbrahim’i borca sokmuştu. Aldığımız altınları İbrahim B.’nin ödemelerinde kullandık. Ben bu ödeme diyaloglarına şahidim. Suçsuzuz” diye konuştu.
Eski ortağının kendisini dolandırdığını söyleyen Fatih Baştar ise “İbrahim ile ortaklığımız yarı yarıyaydı. Kestel Sanayi’de satışa çıkarttığım ve beş milyon TL eden bir arazim vardı. 10 milyon TL teklif eden biri çıktı. Parayı Gaziantep’te vereceklerini, benim yerimde değerli bir şeyler olduğunu, istediğim paranın iki katını vereceklerini söylediler. Hatta Gaziantep için bana uçak bileti aldılar. Ancak bilet iptal oldu. Daha sonra İstanbul’a geleceklerini söylediler. Ben buranın satışıyla ilgili bir yere ilan vermemiş, sadece eşe dosta haber salmıştım. İbrahim de satma niyetim olduğunu biliyordu. Sonra beni İstanbul’a götürdüler. Paranın iki-üç güne geleceğini söyleyerek beni 15 gün oyaladılar. 20 gün kadar sonra dükkanıma geldiğimde dükkanımın tamamen soyulduğunu gördüm. İstanbul’a gittiğim tarihi hatırlamıyorum. Döndüğüm günü 2 Aralık diye hatırlıyorum. Hemen sanığın yanına gittim. ‘45 gün sonra gel. Senin malını 45 gün sonra vereceğim’ dedi. Ben diretince ‘Anahtarlar evde, yarın getireyim’ dedi. Ertesi gün gittiğimde ‘Malın hiçbiri senin değildi. Bunları benim malımla kazandın’ diyerek mallarımın hiçbirini vermedi. Zararım iki kilo 300 gram has altındır. Yani gramı 1000 TL’den hesaplandığında iki milyon 300 bin TL’dir. Zararımın giderilmesini talep ediyorum.”
Mağdur Fatih Baştar’ın avukatı Cem Atlı da olayın planlı olduğunu söyleyip sanıkların iddiasının aksine müvekkili ile İbrahim B.’nin ortaklığını doğrular belge bulunmadığını belirtti. İbrahim B.’nin oğlu Faruk B.’nin müvekkilinin yanında çalıştığını söyleyen Avukat Atlı “Müvekkilimin il dışında olmasını ve işyerini yanında çalışan Faruk B.’ye emanet etmesini fırsat bilerek önce kameraları etkisiz hale getirmiş, ardından altınları çantalara doldurmak suretiyle kuyumcu dükkanını boşaltmışlardır. Sanıkların dükkan ortağı oldukları yönündeki savunmalarını doğrular hiçbir belge ibraz edilmemiş, gösterilen tanıklar sanıkları doğrulamamıştır. Sanıklar tarafından bahsedilen 1,5-2 milyon civarında ortaklık payının yazılı belge olmadan verildiği iddiası hayatın olağan akışına ve tacirlerin basiretli olduğu kabulüne aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenlerle müvekkilimin adına kayıtlı tüm sermayesi müvekkille ait olan kuyumcu dükkanından ilgisi ve rızası dışında Faruk B. ve sanıklar tarafından alınmıştır” dedi.
Hakim ‘Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak’ suçundan İbrahim B.’ye 4 yıl 2 ay hapis ve 166 bin 600 lira idari para cezası, oğlu Faruk B.’ye olay tarihinde yaşı küçük olduğu için 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 44 bin 400 lira idari para cezası, Muhammet Emin G.’ye ise 2 yıl 1 ay hapis ile 66 bin 640 lira idari para cezası verdi.