Restorandan kulübeye: Depremzede bir döner ustasının hayata tutunma hikayesi
Metin Akpınar, katıldığı bir YouTube programında hem AFAD'ı hem de Kızılay'ı eleştirdi. AFAD'ın politik bir kurum olduğunu söyleyen Akpınar Kızılay'ın da etik davranmadığını anlattı
Oyuncu Metin Akpınar, AFAD ve Kızılay’ın deprem sürecindeki performansını eleştirdi. Kafa TV YouTube kanalında Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Uzun Lafın Kısası programına katılan Akpınar, “AKUT diye mükemmel bir kurumumuz vardı bizim, gönüllülerden oluşan. Everest’in fatihi çocuğun da çiçekler gibi idare ettiği, yönettiği… Onu yediler önce, onu düşürdüler, sonra Kızılay’ı AFAD’ı yaptılar” diye konuştu.
Söz Kızılay’dan açılınca “Kızılay’a gelince, Kızılay’ın sarı madenden yapılan kumbarası ve üzerinde ‘Kızılay’ olan şeyiyle ben Kızılay’a çok para topladım, Kızılay’a emek vermiş birisiyim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ekonomime göre Kızılay’a yardım da eden bir adamım. Ama burada ‘etik’ meselesi var. ‘Ahlak’ biraz rahmanidir, dine bağlıdır. Etik, dinden ve sermayeden etkilenmeyen ahlaktır. Etik olursa insanda, o ahlak, benim için en geçerli ahlaktır. Onun olması, şirketlerin ona göre işletilmesi lazımdı. Kızılay’ın yardımlarını o bağlamda üretmesi lazımdı. AFAD’ın Kızılay’a yaptırdığı ve deprem bölgesine koyduğu çadırlarda, insan yazın bile ölür. İncecik naylon bir kumaş. Bizde canlı kurtarma meselesi yanlış anlaşılır. Ceset çıkarmayı da kurtarma diyor bizimkiler. Halbuki kurtarma canlı kurtarmadır” dedi.
İstifa etmek kaçış değil efendiliktir
Türkiye’de istifa etme geleneği olmadığını belirten Akpınar, programda bu geleneğin neden oluşamadığını da şöyle atlattı: “Ben yanlış yaptım, istifa’ diye bir kurum bizde yok. İstifa müessesi aslında bir kaçış değildir, efendiliktir. İstifa bizde toplumun uyguladığı alışılmış bir davranış biçimi değil. Ama Yunanistan nereden baksan, İyonya’dan başlamasına rağmen medeniyet, onlar Batılı olduğu için biraz daha farklıdır, bizde maalesef öyle değildir.”