Terim’in bir Avrupa macerası daha kupa finali öncesi bitti
Bankacı Seçil Erzan’ın futbol dünyasından olanlara ‘Hakan Ateş Fonu’, futbol dünyası dışından olanlara ise ‘Fatih Terim Fonu’ diye pazarladığı dolandırıcılığın bütün öyküsü burada. Bakın hangi futbolcu kaç parayı nasıl vermiş?
Türkiye, Nisan ayı sonundan beri Galatasaray futbol takımından pek çok ismin mağdur sıfatıyla içinde bulunduğu bir dolandırıcılık olayını konuşuyor.
Denizbank’ın Florya Şube Müdürü olarak Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim başta olmak üzere bütün futbolcularla tanışan ve onların güveniyle dostluğunu kazanan Seçil Erzan, daha Florya’dayken kayıt dışı para işlemleri yapmaya başlamış.
Kendi ifadesiyle 2011 yılında borsada yaptığı spekülatif bir işlemde 1 milyon lirasını batırmış, sonra ‘Belki çıkarım’ umuduyla bir spekülatif işlem daha yapıp onda da parasını kaybettikten sonra en yakınlarından ‘Çalıştıracağım’ diye para almaktan tefecilere düşmeye kadar pek çok şüpheli işlem gerçekleştirmiş.
Ancak Denizbank’ın Florya’ya şube müdürlüğüne gelmesinden sonra önünde yeni bir ufuk açılmış Seçil Erzan’ın. Çünkü Galatasaray’ın Teknik Direktörü Fatih Terim’i ve pek çok futbolcuyla yakın ilişkiler kurmuş, bir bölümünü bankasına müşteri yapmış.
Derken günün birinde, tefecilerden borç alıp borcu borçla kapatmak yerine bu yeni müşteri kitlesine açılmaya karar vermiş. Futbolculara, Denizbank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş’in adını vererek ‘Özel, gizli ve kapalı bir fon’dan söz etmiş, hayal edilmesi dahi mümkün olmayan garanti kazançlar vaat etmiş.
İstanbul’da yargılanmasına başlanan Seçil Erzan hakkında yazılan iddianame, Türkiye’nin aylardır konuştuğu dolandırıcılık olayıyla ilgili çok sayıda detayı içinde barındırıyor.
Bunlardan en ilginci, Seçil Erzan’ın dolandırıcılık amacıyla uydurduğu anlaşılan ‘fon’u Denizbank bünyesindeki resmi bir fon olarak göstermesi. Bu amaçla bankanın genel müdürü Hakan Ateş ve Genel Müdür Yardımcılarından Mehmet Aydoğdu’nun isimlerini ‘Fon yöneticisi’ olarak söylüyor. Futbol dünyası dışından bazı şikayetçilere ise fonun yatırımcıları arasında Fatih Terim başta olmak üzere pek şok Galatasaraylı futbolcunun bulunduğunu anlatıyor, hatta fona ‘Fatih Terim Fonu’ adını veriyor.
Ama Erzan ifadesinde Fatih Terim’den tamamen ayrı bir şekilde söz ediyor ve şöyle diyor:
‘Ben Fatih Terim’den bu zamana kadar fon adı altında bu zamana kadar para almadım. 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim’in finansal danışmanı bendim. Şöyle ki Fatih Terim ile ilgili bu zamana kadar çok sayıda finansal işlem yaptım ancak bu zamana kadar hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadım. Eğer 2012 yılından itibaren Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüz işlem yaptığım iddia edilirse bu konuda her işlemi detaylı olarak her zaman açıklarım. Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım. Fatih Terim beni kızı gibi sever, sayardı.’
Bu arada Terim’in adının iddianamede müşteki olarak yer almaması savcılık ifadesinin de iddianamede geçmemesi dikkat çekici. Çünkü dün akşam ortaya çıkan savcılık ifadesinde Seçil Erzen dışında bazı banka çalışanlarından şikayetçi olduğunu söylüyor. Diğer yandan Seçil Erzen’in ifadesiyle tutarlı olarak kendisinin fondan haberinin olmadığını dile getiriyor. Bu konudaki geniş haberimizi bu linkten okuyabilirsiniz.
Futbol dünyasından müştekiler
Davada 18 tane şikayetçi var. Bunlar paralarını Seçil Erzan’a kaptırdığı için savcılığa şikayette bulunan ve ifade veren isimler. Bu şikayetçiler arasında Fatih Terim’in kızı Buse Terim Bahçekapılı ve onun eşi Volkan Bahçekapılı, Fatih Terim’in yeğeni Terim Arıcan, futbolcu kardeşler Emre ve Emrah Çolak, eskinin futbolcusu, bugün teknik direktörleri Emre Belözoğlu, Arda Turan, Selçuk İnan, Galatasaray’ın kalecisi Fernando Muslera gibi isimler dikkat çekiyor.
Bu isimler, savcılığa verdikleri ifadelerde Seçil Erzan’a para yatırma öykülerini de anlatmışlar.
Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin eski futbolcusu, Başakşehir’in eski teknik direktörü Emre Belözoğlu’nun Seçil Erzan’a para göndermesine aracılık yapmış.
İfadesinde şöyle anlatıyor:
‘Emre Belözoğlu benim halamın oğludur yani öz kuzenimdir. Seçil Erzan’ı ise yaklaşık 3 yıldır tanırım. Kendisi Denizbank Şube Müdürüdür, bir samimiyetim olmamakla birlikte genelde ailemden bazı kişiler ile bankacılık hususunda ilgilendiği için ben de kendisine bu anlamda güveniyordum. Yaklaşık 6-8 ay önce Seçil Erzan beni aradı. Sonrasında aramalarına devam etti, her aradığında şahsımdan para istedi. Bana telefonda 22 kişilik bankaya ait özel bir fon var, bu fonu Hakan Ateş’in ve Mehmet Aydoğdu’nun oluşturduğunu ve yüksek getiriye sahip olduğunu söyledi ve hatta eşim Buse Terim ile Fatih Terim’in de bu fona para yatırdıklarını söyledi. Ben öncesinde Seçil Erzan’ın beni defalarca kez araması sebebiyle konu hakkında eşim Buseye danışmıştım, o da bana fonda parası olduğunu söylemişti. Benim nakit param olmadığı için ben de Emre Belözoğlu’na fondan bahsettim. Hatta seçil Erzan’a Emre Belözoğlu ile irtibata geçmesini söyledim. Emre Belözoğlu ile Seçil Erzan aralarında telefon görüşmesi yapmışlar. İlk olarak 17 Martta Emre Belözoğlu bana 1.492.000 USD parayı nakit olarak verdi. Ben bizzat bu parayı Seçil Erzan’a Denizbank Levent Şubesinde odasında teslim ettim. Parayı verdiğim esnada Seçil Erzanın kapısı açıktı zaten o katta çalışan herkes ne konuştuğumuzu duyabilecek konumdaydı. Aynı gün Emre Belözoğlu tarafından tekrar elden 1.400.000 USD para gönderildi. Bu kez bu parayı Seçil Erzan gelip bizzat Levent’teki ofisimden teslim aldı. Toplamda ben 2.892.000 USD parayı (Emre Belözoğlu’na ait olan para) Seçil Erzan’a teslim ettim. Emre Belözoğlu’ndan duyduğum kadarıyla 18 Mart’ta 400.000 USD parayı Emre Belözoğlu’nun şoförü Alpaslan Akyüz Denizbank Genel Müdürlük binasının hemen önünden elden teslim etmiştir. Bir gün sonra Emre Belözoğlu bana verdiğimiz paralara ilişkin herhangi bir dekont alıp almadığımı sordu, ben de almadığımı söyledim. Sonrasında Seçil Erzan’ın yanına gittim. Bana aynı gün belge veremeyeceğini fakat bir gün sonra hazırlayabileceğini söyledi. 19 Mart tarihinde de Denizbank Levet Şubesi’ne gittim. Seçil Erzan bana 3 tane üzerinde Denizbank A.Ş.’ye ait kaşe basılı olan Seçil Erzan ıslak imzalı belgeleri verdi. Bu belgelerde ayrıca Asiye Öztürk isimli müdür yardımcısının da ıslak imzası bulunmaktadır.Ayrıca 27 Mart tarihinde de fonun getirisine ilişkin bir belge daha Seçil Erzan ve Asiye Öztürk trarafından imzalanarak şahsıma teslim edilmiştir. Hatırladığım kadarıyla yaklaşık 10 gün sonra Seçil Erzan Emre Belözoğlu’nu arayıp fonu 5.000.000 USD paraya tamamlamak istediğini söylemiş ancak Emre Belözoğlu bu kadar nakit parası olmadığını, 1.000.000 USD daha para verebileceğini söylemiştir. Bunun üzerine 1.000.000 USD parayı Emre Belözoğlu arkadaşlarından toparlayıp bana EFT yoluyla göndermiştir. Sonrasında ben de bu parayı Nur Erkasap isimli aile dostumuz olan şahsa EFT yoluyla gönderdim. Nur Abla da akabinde 1.000.000 USD parayı elden çekip Seçil Erzan’a elden teslim etmiştir.’
Bahçekapılı’nın ‘Nur Abla’ diye isimlendirdiği Nur Erkasap, Fatih Terim’in yardımcı antrenörü ve yakın aile dostu Müfit Erkasap’ın eşi.
Peki toplamda 4 milyon 292 bin dolar parasını Seçil Erzan’a elden teslim eden Emre Belözoğlu bu paranın ilk 3,3 milyon doları için ne kadar faiz bekliyordu? Belözoğlu bunu ifadesinde anlatıyor:
‘Seçil Erzan bana yatırdığım paraların 03/05/2023 tarihinde vadesinin dolacağını ve vade sonunda 3.802.980 USD olarak tarafıma iade edileceğini söyledi. Buna ilişkin de yine Denizbank A.Ş kaşesini basarak hem kendisi hem de Asiye Öztürk’ün ıslak imzası bulunan belgeyi Volkan Bahçekapılı’ya teslim etmiştir. Seçil Erzan beni dolandırarak zimmetine para geçirmiştir. Ben 23 yıldır futbolcuyum, 2 senedir teknik direktörüm. 13 yaşımdan beri aileme bakıyorum. Tüm birikimimi beni kandırarak zimmetine geçirmiştir.’
Yani Belözoğlu 23 Mart 2023’te yatırdığı paraya 5 Mayısta, yani sadece 46 günde 400 bin dolar kazandırmayı vaat etmişti Seçil Erzan. Bu durumu Denizbank müfettişleri şöyle nitelemişti:
‘Volkan Bahçekapılı Seçil Erzan’ın 46 gün vadede dolar bazında %253 getiri vaadine inanmış olsa bile, yatırım yapma düşüncesinde olduğu paraları kendi hesabından çıkarması ve buna karşılık Seçil Erzan’ın kendisine verdiğini iddia ettiği dokümanlardan şüphelenmemesi, Seçil Erzan’a verilmek üzere elden ve üçüncü kişi hesabı üzerinden para verme iradesi ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır.’
Seçil Erzan’ın ifadesinden anlaşılıyor ki, Emre Belözoğlu’nun bu 4,3 milyon dolarının tamamı buharlaşmış durumda.
Buse Terim, kendi ifadesiyle ‘para işlerinden anlamıyor.’ O yüzden kendi para işlerini babası Fatih Terim’in yeğeni, yani kız kardeşinin oğlu Terim Arıcan idare ediyor.
Seçil Erzan, Kasım 2022’de Buse Terim’den ‘Fona katılmasını’ istiyor. Çünkü Buse Terim’in Denizbank’ta hesabı olduğunu ve orada para olduğunu biliyor.
Buse Terim bu teklifi kabul edince Terim Arıcan gidip bankadan 3 milyon 600 bin TL çekiyor, bu parayı dolara çeviriyor ve 190 bin doları Seçil Erzan’a elden teslim ediyor. Erzan, Terim Arıcan dekont isteyince ‘Yarın verebilirim’ diyor, paranın 30-45 gün vadede kalacağını, dönem sonunda Buse Terim’e 250 bin dolar ödeme yapacağını söylüyor. Ama sonuç olarak dekont vermiyor Seçil Erzan. Terim Arıcan, ifadesinde şöyle diyor:
‘Zaten 20 Kasım’da anneannem vefat etmişti. Zaten o esnada yengem Fulya Terim’e mide kanseri teşhisi de konmuştu. Ailecek bu konuyla meşgul olduğumuz için belge aklımızdan tamamen çıkmıştı.’
Aralık ayı sonlarında Seçil Erzan, Terim Arıcan’ı yeniden arıyor, ‘Zaten’ diyor, ‘Buse Terim’in bizde 250 bin doları var, sen de biraz para koy bunu 300’e tamamlayalım, daha iyi kazanırsınız.’
Terim Arıcan kendi hesaplarından çektiği paraları dolara çevirip 13 Ocakta Seçil Erzan’a teslim ediyor ama yine dekont alamıyor.
Seçil Erzan ise ifadesinde tam olarak kaç para aldığını bile hatırlamıyor Buse Terim’den, ‘150-200 bin dolar’ diyor. Oysa arada büyük fark var. Terim Arıcan’dan da 50 bin dolar aldığını kabul ediyor. Bu paralar da buhar oldu.
Bugün Eyüpspor’un Teknik Direktörü olan eski futbolcu Arda Turan, 14 Nisanda savcılığa verdiği ifadesinde Seçil Erzan’a ilk olarak ‘7 ay kadar önce’ (Yani Eylül 2022’de) 3 milyon dolar para verdiğini söylemiş. Arda Turan bu parayı Seçil Erzan’ın çalıştığı Denizbank Levent Şubesi’nin hemen yanındaki Pelit Pastanesinde elden teslim etmiş. Bundan 1 ay sonra Erzan, Arda Turan’a 1 milyon dolar vermiş.
Turan, ifadesinde ‘Bunu verirken de fon çalıştı ve payına bu düştü. Zaten ben parayı verirken bana bunun sıfır risk taşıyan Denizbank içerisindeki en güvenli fon olduğunu söylemişti’ diye anlatıyor.
Arda Turan bunun üzerine fona yatırımını büyütmeye karar veriyor. Bir lüks otomobil kiralama şirketi sahibi olan bir arkadaşından 4 milyon dolar borç alıyor ve Seçil Erzan’a teslim ediyor. O yetmiyor, İstanbul Sütlüce’deki bir arsasını yine 4 milyon dolara satıyor, bu parayı da Erzan’a elden teslim ediyor. Ama orada da kalmıyor Turan’ın ‘fon yatırımları’. Denizbank’tan 33 milyon lira kredi çekiyor, bu parayı da anında Seçil Erzan’a teslim ediyor.
Seçil Erzan ifadesinin bir yerinde aynen şunu söylüyor:
‘Bir gün Arda Turan’ı aradım ve şubeye davet ettim. Kendisine “Bir fon var, 5 koyup 10 alıyorsun ancak acil para gerekli” şeklinde sözler sarf ettim.’
Erzan, Arda Turan’dan toplamda 13 milyon 900 bin dolar almış. Ama bunun 6 milyon 400 bin dolarını kendisine geri ödediğini söylüyor. Toplamda 7,5 milyon doları buhar olan Arda Turan, savcının ifadesiyle ‘dosya kapsamında en çok parayı veren mağdur.’
Galatasaray’ın eski futbolcusu ve kaptanı Selçuk İnan da dosyadaki şikayetçilerden biri.
İnan, üç ayrı seferde toplamda 3 milyon 685 bin doları Seçil Erzan’a teslim etmiş, yine süreç içinde 2 milyon 150 bin doları ‘kâr payı’ veya faiz adı altında geri almış. Yani ana parasından 1 milyon 535 bin doları eksik.
İfadesinde, ‘Bankaya duyduğum güven ve fonu yöneten Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’ya duyulan güven nedeniyle bu paraları ödedim. Buna karşılık olarak dosyada sunmuş olduğum üzere bana bu paranın bankaya yatırıldığına dair ıslak imzalı ve kaşeli resmi belgeler Seçil Erzan tarafından banka şube müdürü sıfatıyla verilmiştir. Onları da dosyaya avukatım vasıtasıyla sundum’ diyor ve ekliyor:
‘Ben Hakan Ateş’in, Mehmet Aydoğdu’nun ve Seçil Erzan’ın hep birlikte bu parayı zimmete geçirdiklerini düşünüyorum. Şikayetçiyim şüphelilerin, ev ve iş yerlerinde arama yapılarak suç delillerine el konulması, şüphelilerin tutuklanmasını ve emsal mahiyette şüphelilerin cezalandırılmalarını talep ediyorum. Seçil Erzan tek başına bu suçu işleyemez.’
Savcılık, iddianameye Denizbank müfettişlerinin raporunun Selçuk İnan’la ilgili bölümünü de koymuş. Banka müfettişleri şöyle yazmış:
‘Müşteri Seçil Erzan’ın kendisini paranın ödenmesi konusunda uzunca bir süre boyunca oyalamasına rağmen parasını almak için Seçil Erzan’a ulaşamadığı 11.04.2023 tarihine kadar Seçil Erzan haricinde Bankamızın herhangi bir kanalına başvurmamıştır. İddialara konu meblağ olan 1.930.000 USD ise Seçil Erzan tarafından bariz şekilde oyalanırken 1 gün dahi ödenmemesine tahammül edilebilecek bir tutar değildir.’
Seçil Erzan’ın para tuzağına düşenlerden biri de, Galatasaray’ın emektar file bekçisi ve kaptanı Fernando Muslera.
Muslera, sözde fona önce 700 bin dolar, sonra da 500 bin dolar para vermiş. Vade sonunda yüzde 35 kazanç bekliyormuş. Erzan uzun süre Muslera’ya parasını ödememiş ve oyalamış, neden sonra ‘kar payı’ diyerek 700 bin dolar vermiş.
Diğer bütün şikayetçiler gibi Muslera da, Seçil Erzan’ın Denizbank’ta şube müdürü olmasını, kendilerine Denizbank antetli kağıtlar ve mühürlerle belgeler vermesini, fonu Denizbank’ın genel müdürü Hakan Ateş’in yönetiyor olduğunu söylemesini Erzan’a güvenip para verme gerekçesi olarak söylüyor, Denizbank’ı da sorumlu tutuyor.
Denizbank’ın bu konudaki müfettiş raporunda ilginç bir bilgi var. Muslera, Seçil Erzan’a verdiği ilk 700 bin doları başka bir bankadan değil Denizbank’tan nakit olarak çekmiş, bunu sırt çantasına koyarak banka şubesinden çıkmış, Erzan’a elden teslim etmiş. Oysa Denizbank’taki bir fona bu bankadaki parayı nakden çekip elden teslim etmek tuhaf bir durum. Bir tuş darbesiyle bu para fonun hesabına aktarılabilirdi.
Bir başka mağdur, İspanya’da futbol kariyerine devam eden Emre Çolak ve onun kardeşi Emrah Çolak. Para Emre Çolak’ın parası. Kardeşi Emrah 3 milyon 212 bin doları tek seferde Denizbank’taki hesaptan çekmiş, paralar iki ayrı çantaya ancak sığmış. Ve Emrah Çolak bu çantaları şubede Seçil Erzan adına orada bulunan Ali Yörük isimli kişiye teslim etmiş.