20 milyonluk hırsızlığın yaşandığı belediyede başkanın ailesi depremzedelerden kar etmek istemiş
AK Partili Yeşilyurt Belediyesi’nin gri pasaportla insan kaçakçılığı skandalını ortaya çıkaran ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’da “Dışişleri’nde halen illegal vize işlemleri var" diye mektup yazan eski konsolosun başına gelmeyen kalmadı.
AK Partili Yeşilyurt Belediyesi’nin temin ettiği gri pasaportla 45 kişiden 43’ünün Almanya’ya iltica ettiğini ortaya çıkaran dönemin Hannover Muavin Konsolosu Mehmet Fidan ve eşi Muavin Konsolos Güler Fidan’ın hukuk mücadelesi devam ediyor. Skandalı ortaya çıkardıktan sonra emekli olmasına rağmen memurluktan atılan ardından itiraz üzerine davayı kazanan Mehmet Fidan hakkında 18 Temmuz’da ikinci kez “memurluktan çıkarma” cezası verildi. Fidan’ın böylelikle “yeşil pasaport” hakkı elinden alınmış oldu.
Eski Hannover Muavin Konsolosu Mehmet Fidan, 2022 yılında Yeşilyurt Belediyesi’nin temin ettiği gri pasaportla Almanya’ya kaçan 45 kişiden şüphelenip başkonsolosu uyardı. Belediye eliyle insan kaçakçılığı yapıldığına dair skandal Türkiye gündemine oturdu.
Güler Fidan, Hannover Başkonsolosu Gül Özge Kaya hakkında Eylül 2020’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Fidan’ın iddiaları CİMER’e de taşınırken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı ise “Soruşturma yapılmasına yer olmadığı” kararı verdi. Kararda, “iddiaların somut bilgi ve delile dayanmadığı” öne sürüldü. Skandalın konuşulduğu günlerde ise Ceylanpınar Belediyesi’nin de sahte belgeye dayanan dilekçeyle 37 kişilik grubu Almanya’ya gönderdiği, Akçakiraz, Van’da Tuşba, Elazığ’da Baskil ve Arıcak ilçelerinin de kaçakçılıkta köprü işlevi gördüğü gündeme geldi.
Fidan çiftinin gri pasaport verilerek Hannover’e gönderilen kaçakları tespit edip Ankara’ya bildirmeleri sonrası ise başları beladan kurtulmadı.
Skandal üzerine resmi makamlara başvuran Fidan çifti cumhurbaşkanlığı kararı ile merkeze (Ankara) çekilmeleri nedeniyle gittikleri konsoloslukta kapıda kaldı. Mehmet Fidan’a, özel eşyalarını konsolosluktan alması gerektiği bildirildi. Fidan ve eşi konsolosluğa geldiklerinde ise normal kapıdan içeri alınmadı. 37 yıldır Dışişleri personeli olarak çalışan Mehmet Fidan ve Güler Fidan’a devir teslim dahi yaptırılmadı.
Dışişleri Bakanlığı ise Fidan çiftinin merkeze çekilmesi hakkında “konu, sebep ve zamansal açıdan” skandalla ilgili olmadığına yönelik açıklama yaptı. Mehmet Fidan merkeze çekilmelerinin ardından sosyal medya hesabı üzerinden Gri Pasaport skandalını ortaya çıkarmaları sonucu üstlerinden baskı gördüklerini anlattı. Fidan paylaşımlarında, “Devlet eliyle insan kaçakçılığı yapılıyor” dedi.
Mehmet Fidan’a 65 yaş haddinden emekli olduktan yedi ay sonra ise Dışişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından yaptığı paylaşımlar nedeniyle “memuriyetten çıkarma” cezası verildi. Ancak Fidan artık memur değildi emekli olmuştu. Fidan’ın memuriyetten çıkarılmasının sebebiyse yeşil pasaport hakkını elinden almaktı. Çünkü Mehmet Fidan emekli olduktan sonra yeşil pasaport hakkı için memuriyet dönemindeki hizmet dökümünü İçişleri Bakanlığı’na sunması gerekiyordu. Ancak Fidan’a memuriyet dökümü verilmedi. Bu süreçte Fidan’ın iddiasına göre yeşil pasaport alamaması için emekli olmasına rağmen “memurluktan çıkarma” cezası verildi.
Mehmet Fidan cezaya itiraz etti ve ve iptal davası açtı. Ankara 13’üncü İdare Mahkemesi de usule uygun savunmanın dahi alınmadığına dikkat çekip Fidan’ı haklı bularak 9 Mayıs’ta yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
Şubat 2022 tarihinden beri 65 yaş haddinden emekli olan Mehmet Fidan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a “devletin resmi kayıtlarına geçirilmiş ve tarihe bir not düşürülmüş olsun” diyerek mektup yazdı.
Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu’nun da gündeme getirdiği üzer; Mehmet Fidan mektubunda, Hannover Başkonsolosluğu’nun bilgisayarlarında, kendisinden sonra usulsüz işler yapıldığını, birçok vatandaşın ve memurun kişisel verileri, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları olmak üzere ele geçirilip yayıldığını belirtti. Mehmet Fidan, Dışişleri’nde halen illegal vize işlemlerinin yapıldığını, insan kaçakçılığının devlet eliyle devam ettirildiğini öne sürdü.
İptal kararının ardından Dışişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu 18 Temmuz’da yeniden toplanma kararı aldı. Toplantı tarihinden önce Mehmet Fidan, yurt dışında bulunduğundan dolayı savunmasını yapabilmesi için gerekli imkanların sağlanması talebiyle dilekçe sundu. Kurul dilekçeyi almayarak 18 Temmuz’da toplandı ve Mehmet Fidan’ın savunma için hazır olmadığını belirtip yeniden “devlet memurluğundan çıkarma” cezası verdi.
Mehmet Fidan kararının ardından Ankara İdare Mahkemesi’ne dava dilekçesi sundu ve Dışişleri Bakanlığı’nı şikayet etti. Savunmasının alınmadan yeniden memurluktan çıkarma cezası aldığını söyleyen Fidan, hakkındaki işlemlerin insan kaçakçılığı olayını ortaya çıkarmasından sonra yapıldığına dikkat çekti.
“Devletin kadim organları, kurumları çürümüş ve kokuşmuştur” diyen Mehmet Fidan, kararın iptal edilmesini talep etti.
Mehmet Fidan’ın dilekçedeki şu sözleri ise dikkat çekiciydi:
Kadim ve güzide bir devlet kurumunun insan kaçakçılığı olayını ortaya çıkartan ve meri mevzuatın amir hükümlerine uygun davranarak amirler / emirler hegemonyasına boyun eğmeyen ahlaklı, namuslu, dürüst bir memura, emekli olduktan sonra bile, patolojik bir mahiyet arzedecek biçimde, aşırı kin, öfke, nefret duyguları beslemek suretiyle, hukuka dayalı olmayan, husumete dayalı olan keyfi işlemlerle eziyet ve işkence etmeye çabalaması fezahatın büyüklüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Devletin kadim organları, kurumları, birimleri çürümüş ve kokuşmuştur.
Yeşilyurt Belediyesi’nin aracılığıyla gri pasaport alarak Almanya’ya götürülen toplam yaklaşık 90 kişinin Türkiye’ye dönmediği tespit edilmişti. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, göçmen kaçakçılığı soruşturması başlatmıştı.
Eski Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, eski Bingöl-Servi Belediye Başkanı Ali Ayrancı ve olayın Almanya’daki bağlantısı olduğu iddia edilen Ersin Kilit hakkında sekiz yıla kada hapis istemiyle dava açılmıştı.
Mehmet Çınar tanık olarak dinlendiği 22 Mayıs’taki duruşmada, “Gidecek şahısların listesinin önüme gelip gelmediğini hatırlamıyorum. Herhangi bir yakınım veya tanıdığıma bir ayrıcalık tanımadım. Bir yıl sonra gidenlerin gelmediğini basından veya ilgili kurumlardan öğrendim” demişti.