Büfe cinayetinde şok iddia: 40 milyon ve iki çocuk verelim, sulh olalım

İstanbul Esenyurt’taki tekel bayi cinayetinde oğlu öldürülenler arasında olan baba mahkemede şikayetini geri çekmesi için karşı tarafın kendisine iki çocuk ve 40 milyon TL teklif ettiğini söyledi.

Gündem 20 Şubat 2024
Bu haber 10 ay önce yayınlandı
Tekel bayiindeki saldırı infial yaratmıştı.

İstanbul Esenyurt’ta yedi ay önce iki kişinin öldüğü, bir kişinin yaralandığı tekel bayi saldırısıyla ilgili dördü tutuklu 10 sanığa açılan dava dün görülmeye başlandı. Saldırıyla ilgili dört sanık hakim karşısına çıktı. Saldırının failleri olduğu belirtilen sanıklardan Tarık ve Murat Özer öldürme kastıyla gitmediklerini iddia etti. Tarık Özer oğlunun ve kardeşinin vurulduğunu sandığı için ateş ettiğini öne sürerken Murat Özer de “İddianamede kan gütmeden bahsedilmiş. Biz kan gütmedik. Olayda bizim mağdur olmamız gerekirken şimdi buradayız. Olay günü ayağım kırılsaydı oraya gitmeseydim” dedi. Duruşmada sanıkların ifadeleri kadar müştekilerin iddiaları da kritikti.

Savunması alınan tutuklu sanık Tarık Özer müşteki Cantürk Erzen’i 2015’ten beri tanıdığını, hem arkadaş olduklarını hem de ticari ilişkileri olduğunu söyledi.

Erzen’in kendisinden inşaat demiri aldığını, karşılığında iki çek verdiğini anlatan Özer, Erzen’in çeklerden birini ödemediğini, aradığında da telefona cevap vermediğini ileri sürdü.

‘Silahı bıraksın diye yaralamak istedim’

Avukatı aracılığıyla Erzen’e ödeme emri gönderdiğini söyleyen Özer bunun üzerine Erzen’in WhatsApp’ta yönelik küfür ve hakaret içeren paylaşım yaptığını belirtti.

Cantürk Erzen’in tekel bayisine konuşmak ve küfürlü paylaşımını kaldırmasını istemek için gittiklerini savunan Tarık Özer bayide Erzen’in oğlu Yunus Emre Erzen’i bulduklarını, onun da saygısızca davrandığını iddia etti.

Konuşma sırasında elinin Yunus Emre Erzen’in belindeki silaha çarptığını, silah sesi duyması üzerine de ateş ettiğini savunan Özer “Kimseyi öldürme kastım yoktu. Sadece kendimi savundum. Olay bir anda, kendiliğinden gelişti. Oğlumun ve kardeşimin yaralandığını, öldüğünü düşündüm. Yunus Emre Erzen’i ayaklarından yaralamak istedim, silahı bıraksın diye. Silahı bırakmayınca tekrar bacaklarına ateş ettim” diye konuştu.

Diğer maktul Batuhan Bayındır’a karşı eylemi olmadığını öne süren Özer, Bayındır’ın yere düşünce Yunus Emre Erzen’in silahından çıkan kurşunla vurulmuş olabileceğini iddia etti.

‘Hepimizi öldürecekti’

Tutuklu sanık sanık Murat Özer ise Cantürk Erzen’i 2009’dan beri tanıdığını ve bazı ticari ilişkilerinde ona referans olduğunu söyledi.

Murat Özer, Cantürk Erzen’nin abisi Tarık Özer’e verdiği 1 milyon 300 bin liralık çekten birini ödemediğini söyledi. Erzen ile abisinden daha eski samimiyeti olduğu için arayı bulmak maksadıyla tekel bayisine gittiğini savunan Özer “Biz orada sadece konuşuruz, küfürlü paylaşımını kaldırtıp anlaşırız diye düşüyorduk” dedi.

Üç yıldan beri ruhsatlı silah taşıdığını bildiren Murat Özer şöyle dedi:

“Öldürecek olsam şişeden medet ummazdım. Orada tesadüfen ele geçirdiğim şişeyle vurdum. Elim parçalandı. Hastane raporunda var. İki mermi ayağıma geldi. Yunus Emre Erzen’in 4-5 kez arka arkaya ateş ettiğini hatırlıyorum. Abim Tarık Özer’in ateş edip etmediğini bilmiyorum. Kendisinin 200-300 milyon cirolu şirketi var. İstese ruhsatlı silah alırdı. Bu olaydan dolayı çok pişman olduğumu belirtmek istiyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Keşke yaşanmasaydı, ayağım kırılsaydı, keşke Cantürk Erzen küfretmeseydi. Abim ateş etmeseydi Yunus Emre Erzen beni de abimi de, abimin oğlunu da hepimizi öldürecekti.”

‘Ben meseleyi bile bilmiyordum’

Tutuklu sanık Azat Özer de olay günü nereye ne amaçla gittiğini bilmediğini savundu.

Konuşma sırasında Yunus Emre Erzen’in sürekli silaha baktığını dile getiren Özer “Olay sırasında Yunus Emre Erzen’in kafasına kesinlikle vurmadım. Yaralamak için değil, amcamı korumak için önce telefonla, sonra silahın dipçik kısmıyla vurdum. Daha sonra önüme şarjörsüz bir silah düştü. Yanıma aldım, arabada şarjörü olmadığını fark ettim. Silahı yolda camdan fırlattım” şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Servet Özer de ölenlere Allah’tan rahmet diledikten sonra, Cantürk Erzen’i 15 yıldır tanıdığını, taraflar arasında barış sağlamak için çabaladığını ifade etti.

Servet Özer “Üstümde şort vardı. Ağzımda sigarayla onları izledim. Meseleyi de bilmiyordum. Aralarında itiş-kakış olmasına rağmen o tarafa geçmedim. Silah patlayınca o tarafa geçtim. Her iki tarafa da engel olmaya çalıştım” şeklinde savunma yaptı.

Kederli anne: Benim oğlumdan ne istediniz!

Daha sonra mağdur ve müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi.

Olayda ölen Batuhan Bayındır’ın annesi Huriye Bayındır “Benim oğlumdan ne istediniz? Olayla alakası yoktu. Yedi aydır ne çektiğimi kimse bilmiyor. Ben anneyim. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Nasıl bir insan oğlunu katliama götürür? Bunlara cevap versinler” diye konuştu.

Şikayetçi olup olmadığı sorusuna Huriye Bayındır “Devlete bırakıyorum” şeklinde cevap verdi.

Maktul Batuhan Bayındır’ın babası Mustafa Bayındır ise “Oğlumun ölüm sebebi tesadüfen orada olması. Karşı tarafı tanımıyoruz. Biz büyüklük yaptık, şikayetçi olmadık. Bize evler, arabalar aldıkları doğru değil. Sadece annesine ev alacaklarını söylediler” dedi.

Müşteki Erzen ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, Mustafa Bayındır’ın şikayetçi olmaması için Silivri’de bir çiftliğe götürülüp tehdit edildiğine dair iddiayı sordu.

O teklifi avukat sordu, baba onayladı

Daha sonra ifadesi alınan müşteki Cantürk Erzen ise oğlu Yunus Emre Erzen’i öldürenlerden şikayetçi olduğunu bildirdi.

Kendisine gönderilen icra ödeme emrine tepki gösterdiğini, ancak WhatsApp paylaşımının iddia edildiği gibi ağır küfür içermediğini söyleyen Erzen ölen oğlunun başına şişeyle vurulduktan sonra ateş ettiğini ifade ederek “Keşke kafalarına sıksaymış. Ben sana küfür etmişim. Evet ettim. Sen gidip oğlumu mu öldüreceksin?” diye konuştu.

Cantürk Erzen’in avukatı Kerim Bahadır Şeker, Erzen’e “Size barışma karşılığında üçüncü kişi vasıtasıyla 40 milyon lira, 13 yaşında erkek çocuğu ve 11 yaşında kız çocuğu teklif edildi mi?” diye sordu.

Erzen de böyle bir teklif yapıldığını söyledi.

Anne: Yüreğim parçalanarak izledim

Anne Solmaz Erzen de oğlu Yunus Emre Erzen’i öldürenlerin kendilerine barışma teklif ettiğini belirterek “Yüreğim parçalana parçalana o görüntüleri izledim. İnsanlık dışı bir görüntü. Çocuğum yok yere öldü” dedi.

Sanıkların kimlik tespitlerinde aylık gelirlerini 500 bin lira olarak bildirmesine dikkati çeken anne Erzen bu durumda 600 bin liralık borçlarını alamadıkları için bu cinayeti işlemiş olmalarına anlam veremediğini sözlerine ekledi.

Olayda yaralanan Yusuf Erzen de sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirdi.

Daha sonra tarafların avukatlarının beyanları alındı. Duruşmada taraflar arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıklar Tarık Özer, Azat Özer, Servet Özer ve Murat Özer’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrolün devamına hükmeden heyet duruşmayı erteledi.

Silahlı saldırıda ölen Batuhan Bayındır’ın ailesi şikayetini geri çekmiş, davanın avukatı Kerim Bahadır Şeker “üç milyon lira ölen Bayındır’ın aile yakınlarına verilmiş” demişti.

Bahçelievler'deki tekel saldırısını Barış Boyun suç örgütü yapmışBahçelievler’deki tekel saldırısını Barış Boyun suç örgütü yapmış

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.