Dörtlü zirvede not düşüldü: Suriyelilerin ‘hızla’ dönüşü için yoğun çalışılacak
Filistinli nüfusunun en yoğun olduğu ülkelerden olan Türkiye’de birçok Filistinli günlerdir telefon ve televizyonların başında. Gelişmeleri takip eden Filistinliler ‘normalleri’ haline gelen savaşına artık son bulmasını istiyor.
Türkiye’de farklı zamanlarda farklı ülkelerden gelen 25 bin ila 30 bin arasında Filistinli yaşadığı düşünülüyor. Özellikle Erdoğan’ın Filistin politikalarıyla beraber artışa geçen bu göçün büyük kısmı ise İstanbul merkezli.
Fatih, Başakşehir ve Beyoğlu Filistinli işletmeleri görebileceğiniz ilçeler. 7 Ekim’de başlayan savaşa dair yaşadıklarını görmek için gittiğimizde çoğu Filistinli’nin konuşmaktan çekindiğini gördük.
Ürktüklerini de gizlemiyorlar. Konuşurlarsa İsrail’in savaşı kazanması halinde ülkelerine giremeyecekleri için tedirginler.
‘Korku’ iklimi Filistinliler için elbette yeni değil. Konuştuğumuz birçok Filistinli yıllardır süren savaşta en az bir yakınının hayatını kaybettiğini söylüyor.
Onlardan biri olan Ahmed Türkiye’ye okumak için gelmiş. Aksaray’da bir lokantada çalışıyor. 27 yaşında, Gazze’deki akrabalarıyla kısıtlı iletişimi var. İyi olup olmadıklarını gün içinde gelen sesli mesajlarla öğrenebildiğini söylüyor.
Diğer birçok Filistinli için de durum böyle. Konuştuklarımızın çoğu endişe, kaygı ve korkuyu kilometrelerce uzakta bile yaşadıklarını anlatıyor.
35 yaşındaki Muhammed’e göre göre Filistin coğrafyasında 1940’larda başlayan savaş Filistinlilere göre bir ‘kültür savaşı’ halini de almış durumda.
Topraklarını terk etmek istemeyen binlerce insan var. Birçok genç eğitim ya da iş için ayrılsa bile büyükler Filistin’de yaşamaya devam ediyor.
Muhammed’in de anne, baba ve beş kardeşi Batı Şeria’da yaşıyor. Onlar Gazze’ye göre çatışmaları daha hafif yaşasa da Muhammed her gün endişe içinde.
Savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana televizyon ve telefon başından ayrılamadığını söyleyen Muhammed kendisini her gün daha yorgun hissettiğini anlatıyor.
“Merak ediyorum, çünkü her zaman ailemi düşünüyorum” diyen Muhammed Gazze’de yaşananlara karşı birçok ülkenin verdiği tepkinin kendisini üzdüğünü söylerken Türk insanının yaklaşımının ona iyi geldiğini belirtiyor.
Savaş başladıktan sonra ailesinin Filistin’de olduğunu bilen komşularının ziyarete geldiğini söyleyen Muhammed “Geçmiş olsun demeleri bana kendimi çok iyi hissettirdi” diyor.
Günlerdir sabaha kadar haberleri takip ederken yorulan Muhammed Filistinlilerin tek talebinin ‘özgürlük’ olduğunu anlatırken gençliğinde yaşadığı olaylar örnek veriyor.
Bir yıldır Türkiye’de yaşayan Muhammed kendi durumunu ‘iyi’ olarak tanımlarken bin 800 kilometredeki ailesini, dostlarını hatırlayarak “Ben burada çok rahat yaşıyorum ama onlar çok kötü durumda. Sürekli kötü haber almaktan kötü hissediyorsun” diyor.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerin kendisini kötü etkilediğini söyleyen Muhammed “Çocuklar ölüyor. İsrail bu zamana kadar binden fazla çocuğu öldürmüştür. Ama ABD, Fransa, Almanya, İsrail’i suçlamıyor” diyor.
2004’te halasıyla beraber 14 ve 16 yaşlarındaki kuzenlerinin İsrail saldırılarında öldüğünü söyleyen Muhammed yıllardır süren savaştan yorulduğunu anlatıyor.
Ailesiyle tek iletişim yolunun telefon. Hatlar kesilirse ne yapacağı sorusuna Muhammed şöyle yanıt veriyor: Her şeyi bırakıp Filistin’e gideceğim.
“Biz Filistin’i bırakmak istemiyoruz. Orası bizim için bir emanet. Kutsal olduğu için değil sadece. Bizim vatanımız ve orayı elbet alacağız” diyen Muhammed İsrail’in Filistinlileri Mısır’a göndermek istediğini hatırlatıp ‘mülteci olmak istemediklerini’ belirtiyor.
Savaşın bir gün biteceğine dair umudu olan Muhammed “Kendi topraklarımızda özgür olacağız ve ben Filistin’de öleceğim” diyor.
NOT: 10Haber’e konuşan Filistinliler, İsrail Güvenlik Güçleri’nden korktukları için gerçek isimlerinin yayınlanmasını istemedi.