Trump’ın mutat duruşma hareketi: Suçlamaları kabul etmedi
Ukraynayı dolandırdığı iddiasıyla 22, yıl hapis cezası istenen Hande Fırat'ın eşi Murat Özvardar 10Haber'e konuştu. Özvardar hakkındaki iddiaları reddederek "Benim bu işte bir dahlim yok sadece Ukrayna askeri ateşesini tanıdığım için yardım ettim. Benim dahlimi ispatlasınlar her şeyi bırakırım' dedi
Ukrayna’yı askeri malzeme satışı konusunda dolandırdıkları iddiasıyla haklarında dava açılan, aralarında ünlü gazeteci Hande Fırat’ın eşi Murat Özvardar’ın da bulunduğu 6 şüpheli hakkında hapis cezası istendi. Olayla ilgili konuştuğumuz Murat Özvardar kendisiyle ilgili yapılan suçlamaları reddederek “Benin bu yapılan ticarette hiçbir dahlim yok. İspatlasınlar her şeyi bırakırım” dedi.
Murat Özvardar ile yaptığımız görüşme şöyle:
Ukrayna’ya askeri malzeme satılması olayında sizin rolünüz nedir?
Benim Ankara’daki kiracım Ukrayna askeri ateşiydi. Bu bana çelik yelek miğfer gibi malzemeleri nereden alacağımızı, yardım etmemi istedi. Ben de asistanıma bu malzemeleri satan şirketlerin listesini çıkartarak bu kişiye gönderdim. Askeri ateşe beni bu işlerden sorumlu olan Volodymyr adlı kişinin arayacağını söyledi. Bu kişi beni aradı. Ben daha sonra bu kişinin doğru kişi olup olmadığını askeri ateşeye sordum o da ‘doğru kişi’ olduğunu söyledi. Daha sonra benim tanıdığım Mehmet Dağlar adlı kişi AKA adlı bi şirketin de bu işleri yaptığını onu da önerebileceğimizi söyledi. Ben Volodymyr adlı kişinin numarasını Mehmet Dağlar’a verdim ve temasa geçtiler. Sonrasından benin bir haberim yok.
Mehmet Dağlar ne iş yapıyor?
Mehmet Dağlar komisyonculuk yapıyor.
Peki bu iş gerçekleşseydi siz ne kadar komisyon alacaktınız?
Ben her iki taraftan da bir kuruş para almadım, almayacaktım da. Sadece askeri ateşe ile olan ilişkimizden dolayı yardım ettim bu kadar.
Sonra süreç nasıl gelişti?
20-25 gün geçti. Sıralı Kebap denilen yerde yemek yenilecekmiş. Beni Mehmet Dağlar aradı. ‘Abi seni de davet ettiler’ diye. Ben de gittim. Koray Altınel’i hayatımda ilk orada gördüm.
Volodymyr ifadesinde o yemekte Stinger füzesi de temin edilebilineceğine dair bir sohbetin geçtiğini söylüyor…
Böyle bir sohbet geçmedi. Stinger füzesi temin etmek bu kadar kolay bir iş mi?
Siz de savunma sanayi işi mi yapıyorsunuz?
Hayır benim mühendislik firmam var. Yazılım, santral işleri yapıyorum.
Ukrayna ile bir ticaretiniz var mı?
Ukrayna ile hiç ticaretim olmadı. Ukrayna’ya da 8-10 yıl önce 1-2 defa gitmişimdir. O da Fenerbahçe’nin maçı için gitmişimdir.
Hiçbir dahliniz yoksa sonra gelişen süreçte nasıl sanık oldunuz?
Ben de onu anlamaya çalışıyorum. Bunların arasında ticaret gerçekleşmemiş. Ve Volodymyr adlı kişi şikayetçi olmuş. Burada benim de adımı veriyor. Sonra ifade vermeye gittim. Bu Koray Altınel’i de o dönem aradım ve kızdım.
Niye arayıp kızdınız?
Adamı tanımam etmem, hiçbir ticari kazancım yok. Bu adamlar yüzünden adım böyle bir işe karıştı. Bu yüzden aradım kızdım. Adamla başka da bir görüşmem olmadı. Daha sonra bu iki taraf arabulucuda uzlaşıyorlar ve birbirleri hakkında şikayetten vazgeçiyorlar. Ben bu işte bir tarafsam benim adım niye o arabulucu dosyasında geçmiyor.
Size kumpas mı kurulduğunu düşünüyorsunuz?
Bilmiyorum, hiçbir dahlimin olmadığı bir işte benim için 23 yıl isteniyor. En ufak bir dahlim yok. Ukraynalı askeri ateşe ile yaptığım Whatsapp yazışmaları bende. Orada da görülecektir bu işi bir ticari amaçla yapmadığım. Dediğim gibi ismi geçen adamlardan da sadece Mehmet Dağlar’ı tanırım. Diğerleriyle bir ilişkim yok.
Ukrayna’ya 5 milyon 100 bin dolar değerinde çelik yelek ve miğfer gibi askeri malzemeler satmak için Koray Altınel’in sahibi olduğu şirketin parayı aldıktan sonra malzemeleri göndermediği gerekçesiyle Ukrayna tarafısuç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 1,5 yıldır devam eden soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, aralarında Altınel ve eşi Neşe Altınel ile Özvardar’ın da bulunduğu altı kişi hakkında dava açtı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, şüpheliler Koray Altınel, Murat Özvardar, Bülent Aygün ve Mehmet Dağlar “Birden fazla kişi tarafından zincirleme biçimde dolandırıcılık”, Hakan Kaan Hasdal ve Neşe Altınel ise bu suçun yanı sıra “resmi belgede sahtecilik” ile suçlandı.
“Yapılan soruşturma sırasında şüphelilerin devlet büyükleri ile ilişkilerinin olduğunu söyleyerek karşı tarafı dolandırmak ve zarara uğratmak amacıyla irade birliği içerisinde ve iştirak halinde hareket ettikleri” anlatılan iddianamede, bu şekilde Ukrayna Devleti yetkilileri ve vatandaşlarından 5,1 milyon dolar para aldıkları, ancak Koray Altınel’in hesaplarına konulan blokaj kararının kaldırılması sonrasında bu paraların bir kısmının iade edildiği kaydedildi.