Yeni Çıkanlar
Rüya Şiirleri (Ciltli)
Hilmi Yavuz
Everest Yayınları, 2024
şiir, 72 sayfa.
Türk şiirinin yaşayan efsanesi Hilmi Yavuz, ‘Rüya Şiirleri’nde yaşamın çeşitli unsurlarını tıpkı birer anahtar kelime gibi ele alarak rüya kavramıyla buluşturuyor.
‘Rüya Şiirleri’, ‘şenlik’, ‘yakaza’ ve ‘kâbus’ olmak üzere üç ayrı kısımdan oluşurken aşk, edebiyat, sanat, hayat ve hatıraları rüya temasıyla bir araya getiriyor.
Zaman, ihtiyar bir kaptan mıdır?
tekne, ateş denizinde ya da damlarda;
gidiyor, limana mı? iskele alabanda
hangisi? limanlar birbirine karışır…
gemi sarhoştur, ihtiyar kaptan da;
sabah olur, doğar bir ay, kırmızı,
bekleyerek köpüklerde o yazı
çocuklar! yolculukları, rüyalarında…
bu geminin adı ne? -adı mı, Rüya.
yoksa bir kalbin gemisi mi bu?
yükü? gülüşler, hüzün ve tutku;
beni de taşıyor gibi yaparak, güyâ…
Sanditon
Jane Austen
Çeviren: Suat Ertüzün
Can Yayınları, 2024
roman, 88 sayfa.
‘Sanditon’ büyük İngiliz yazar Jane Austen’ın 1817’de kaleme aldığı, sağlık sorunları nedeniyle bitiremediği son romanı. Romanı yazdığı sırada yaşadığı sıkıntılar nedeniyle hastalık ve hasta olma olgularını da kendine has alaycı bir dille mercek altına alan Austen, aynı zamanda günümüzde de çokça mustarip olduğumuz bir “mutenalaştırma” hikâyesi anlatır.
Birkaç yıl öncesine kadar küçük, gösterişsiz bir balıkçı kasabası olan Sanditon yatırımcıların dönemin modasına aynı zamanda sağlık turizmine uygun hale getirmek için çalıştıkları bir sahil kasabasıdır. Anlatının merkezinde bu kasabanın yanı sıra Sussex’li bir taşra beyefendisinin henüz evlenmemiş kızlarının en büyüğü Charlotte Heywood yer alır.
Birçok edebiyat eleştirmeni ‘Sanditon’ın, tamamlansaydı yazarın en çok sevilen, okunan başyapıtlarından biri olacağını düşünüyor.
Pollyanna
Eleanor H. Porter
Çeviren: Sevinç Kayır
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2024
roman, 232 sayfa.
‘Pollyanna’, Amerikan edebiyatının umudu ve iyimserliği temsil eden, bu özelliğiyle de en çok sevilen karakterlerinden biridir. Anne ve babasını kaybettikten sonra tek akrabası Polly Teyzesi ile birlikte yaşamak üzere kurgusal Beldingsville kasabasına giden Pollyanna Whittier, etrafındaki bütün yetişkinlerin hayatını olumlu yönde değiştirip güzelleştirir. Küçük kız bunu yoksul ama bilge babasının öğrettiği ‘mutluluk oyunu’ sayesinde başarır. En karanlık olayda, en umutsuz durumda bile bir mutluluk vesilesi bulabilen Pollyanna, içselleştirdiği bu hayat felsefesini bütün kasabaya öğretir.
‘Pollyanna’, pozitif psikolojinin şükran duygusunun insanın mutluluk ve esenliği üzerindeki etkisini araştırmaya başlamasından yaklaşık yüz yıl önce yayımlandı. Eleanor H. Porter’ın büyük ilgi gören 1913 tarihli romanı, şükran duymanın insan sağlığı üzerindeki faydalarının bilimsel olarak kanıtlandığı günümüzde yepyeni bir anlam kazanmıştır.
Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri
İzel Rozental
Kırmızı Kedi Yayınları, 2024
grafik roman, 176 sayfa.
Angèle Guéron 1909’dan 1915’e kadar, Osmanlı’nın en büyük Yahudi kız okullarından Edirne’deki Alyans Okulları’nın yöneticisiydi. Hem bir kurum yetkilisi olarak hem de kendi halinde bir vatandaş olarak Edirne Kuşatması’nın tanıkları arasındaydı. 1912’nin sonlarında ve 1913’ün başlarında, kuşatma altındaki Edirne’nin Balkan Savaşları sırasında kaderini belgelediği bir günlük tuttu Guéron. Kuşatma sırasında yerel hayata dair nadir bir bakış açışı sağlamanın yanı sıra bir Sefarad Kadınının, cemaatteki ataerkilliğin gösterdiği dirence karşı Osmanlı vatanseverliğini belgelemişti.
Karikatürist-yazar İzel Rozental bir gün şans eseri bu ünlü öğretmenle aslında akraba olduğunu öğrenir. Vaktiyle annesinden dinlediği hikâyelerde ‘Talihsiz Angel’ adıyla anılan ‘büyük hala’ aslında Angèle Guéron’dan başkası değildir. Hikâye tam olarak böyle başlar. ‘Talihsiz Angel’in peşine düşen Rozental bir yandan büyük halayı daha yakından tanımaya çalışırken bir yandan da Balkan Savaşları sırasında gerçekleşen Edirne Kuşatması’nda yaşananları öğrenecektir.
‘Talihsiz Angel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri’ alışılmışın dışında bir grafik romanı. Çizer, yazar ve bu kitap özelinde ‘çevirmen’ İzel Rozental hem kendi uzak akrabasıyla tanışma serüvenini hem de ‘Talihsiz Angel’in yani Angèle Guéron’un ve dönemin hikâyesini resmediyor.
İsim Şehir Film Roman
Ercan Kesal
Söyleşi: Yenal Bilgici
Kronik Kitap, 2024
söyleşi, 224 sayfa.
‘İsim Şehir Film Roman’, varlığını bildiğimiz ama yolda bir yerde bir şekilde unuttuğumuz, hasret duyduğumuz insanlık hâllerine dair Ercan Kesal’la derinlikli bir sohbet…
Yenal Bilgici sordu, Ercan Kesal tüm içtenliği ve duruluğuyla cevapladı; ‘İsim Şehir Film Roman’da anahtar kelimelerin peşinden yollara düşüldü. Hayatımızı değiştiren isimlerin, hep özlediğimiz şehirlerin, hiç unutamadığımız filmlerin ve illaki film gibi romanların peşine…
Satırlar arasında uzaklara daldıran nostaljiden, kiminin boğazında bir yumru kiminde özlem olan gurbetten, bizi değiştiren yolculuklardan, geçip giden zamandan, kuruldukça çoğalan sofralardan ve çocukluğumuzda ısırdığımız o domatesten tatlar var.
Kim Hakiki Komünist? –
TKP 1918-1920 Portreler-Polemikler
Emel Akal
İletişim Yayınları, 2024
280 sayfa.
‘Kim Hakiki Komünist?’te Emel Akal, Bolşevik Devrimi’nin bütün dünyayla beraber Anadolu’yu da sarstığı ve gözleri kamaştırdığı dönemde, ‘Kim ‘hakiki komünist’ idi, kim komünist rolü yapıyordu?’ gibi soruların cevabını arıyor.
‘Hakiki komünistler’den İttihatçı zabitlere, ‘muallim, müderris, muharrir ve münevverler’den komünist subaylara, ‘İstanbul’dan gelen yoldaşlar’a Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 1918-1920 arasındaki kuruluş sürecinin canlı portreleri çiziliyor kitapta. Elbette, odakta, Mustafa Suphi’nin portresi…
Ve polemikler: Kim Hakiki Komünist?, TKP’nin kuruluş hikâyesine ilişkin tartışmalara da yorumlar getiriyor. Emel Akal’ın TKP’nin oluşumuyla ve Milli Mücadele döneminde Türkiye solu içindeki çalkalanmalarla ilgili çalışmalarına eklenen bu yeni halka, aynı zamanda insan ve hayat hikâyeleri zenginliği sunuyor okura.
Faşizmin Yeni Yüzleri
Enzo Traverso
Çeviren: Kadir Filiz
Ayrıntı Yayınları, 2024
128 sayfa.
Soykırım ve faşizm tarihçisi Enzo Traverso, Avrupa’da her geçen gün kendisini daha da gösteren ve dünyanın başka yerlerinde ise farklı şekillerde beliren yeni sağ hareketleri merceğine alıyor. Avrupa içinde bile birçok farklılık gösteren mezkûr hareketlerin ‘faşizm’ ile açıklanamayacağını iddia eden Traverso, bu hareketlerin yarattığı heterojen ve karma duruma dikkat çekerek ‘post-faşizm’ kavramını öneriyor. Traverso, günümüz dünyasını etkileyen yabancı düşmanlığının yanında İslamofobi, antisemitizm gibi birçok meseleyi de tartışmanın merkezine alıyor.
Kitabın Fransızca yayımlandığı tarihten (2017) bugüne kadar geçen sürede aşırı sağ hareketlerin Avrupa siyasetinin kalbine yerleşmesi ve adından daha fazla söz ettirmesi, Enzo Traverso’nun analiz ve tespitlerinde ne kadar keskin ve hassas olduğunu gözler önüne serdi.
Röportaj formatında hazırlanmış bu eser, akıcı üslubu ve analitik tartışmalarıyla bugünün dünyasına dair en net fotoğraflardan biri. Haliyle, daha da büyüyecek gibi görünen aşırı sağın yarattığı birçok sorunu ve ilgili kavramları anlamamıza yardımcı olacak derinliğe ve güncelliğe sahip.
Kitap Türkiye’yi doğrudan mesele edinmese bile, bir ayna olarak tutulduğunda, Türkiye’deki tabloyu da hakkıyla gösterecek parlaklıkta bir perspektife sahip.
Burada
Richard McGuire
Çeviren :Ümit Mutlu
Desen Yayınları, 2024
grafik roman, 304 sayfa.
ABD’li sanatçı Richard McGuire’ın çığır açan grafik romanı ‘Burada’, mütevazı bir oturma odasında yaşananları geçmişten geleceğe uzanan bir zaman yolcuğuna dönüştüren, kült bir eser.
Hayatın geçici doğasını ele alırken ‘an’da kalmanın ve ‘şimdi’ye odaklanmanın önemine değinen bu katmanlı çalışma, sıradan bir odanın nasıl olağanüstü hikâyeler taşıyabileceğini gösteriyor.
20 dile çevrilen, Oscar ödüllü usta yönetmen Robert Zemeckis tarafından aynı isimle beyazperdeye de uyarlanan kitap; zamanın kuramsal, mekânın ise boyutsal esnekliğini sorgulatan yapısıyla alışılmış anlatı kalıplarını tersyüz ediyor.
Bir Dünya Şairi Nâzım Hikmet
Mutlu Konuk Blasing
Çeviren: Barış Gümüşbaş
Alfa Yayınları, 2024
376 sayfa.
20. yüzyıl şiirinin kahramanlarından Nâzım Hikmet hayatının üçte birinden fazlasını hapishanelerde ve sürgünde geçirdi. Büyük bedeller ödeyerek ortak iyiliğe olan bağlılığıyla uluslararası ün kazanan devrimci şairin mirasının İngilizcede güvence altıda alınmasında büyük rol oynayan Blasing, bu biyografiyle şairi dünya sahnesindeki yerine yerleştiriyor. Bu eleştirel biyografi onu, devlet güçlerinin korktuğu gibi tehlikeli ya da efsanevi bir figür olarak değil, karşıtlıklarının toplamı olarak sunuyor.
“Nâzım Hikmet, yeni bir ulusun ruhunu yalın ama derinden etkileyici sözlerle yakaladı ve aynı zamanda çağının büyük toplumsal ve politik kavgalarına karışmaktan kaçınmadı. Güzelliklerle dolu ve güzelce anlatılan bir hikâye bu.” Stephen Kinzer