Yeni Çıkanlar
Menekşe Gülben’in ilk romanı Beygül raflarda
“Herhangi bir sabahın ayazında, gerçeğimi bulacağım günün ümidiyle, bekliyorum.”
Beygül: Bey Dağları ve Güllük Dağı’na bakan bir kasabada, ismini dağlardan alan bir çocuk. Aile, mahalle, okul, arkadaşlar; tüm bunlar onun için sıradan hayatın, sıradan insanların kötülüklerini gözlemleyebileceği, öğrenebileceği ortamlardır sadece. Daha kendi tam adlandıramamışken bile varoluşu, cinsel yönelimi nedeniyle acımasızca savrulabileceğinin farkındadır ve etrafında bir zırh örmek, kendini korumak için bildiği tek yoldur. Menekşe Gülben bu ilk romanında Beygül’ün gittiği yeni şehirlerde, yeni ülkelerdeki yalnızlığına, korkularına, cesaretine ortak olmaya çağırıyor okuru ve ürkütücü, zor bir soru bırakıyor geride: Yaşanmamış yakınlıklara duyulan özlemle çıkılan yollar, şifaya mı yoksa hayal kırıklıklarına mı açılır?
Ev olmak iyi bir masalcıya sahip olmak demekti, her yıkımda yeni bir masal üreten bir ev hakikati sürekli ve devamlı olarak geciktirirdi, böylece hakikat sürekli ve devamlı yeniden yaratılan bir masal olarak kalırdı. Sadece başını sokacak bir evi olanlar ise yıkık bir evde yaşamak zorunda bırakılanlardı, masalcıları yoktu ya da çoktan ölmüştü, o evdekilerin ömrü evin ömrü kadardı, ev ölünce içindekileri de beraberinde öldürürdü.
Hepimiz Yıldız Tozuyuz –
Büyük Patlama’dan Dünkü Akşam Yemeğine Bedenimizdeki Atomların Hikâyesi
Dan Levitt
Çeviren: Sevkan Uzel
Metis Yayınları, 2025
astronomi, 400 sayfa.
Evrendeki tüm maddenin -çevremizdeki ve içimizdeki her şeyin- nihai bir doğum günü var: Büyük Patlama. Usta bir hikâye anlatıcısı Dan Levitt, akıcı bir dille kaleme aldığı kitabında, Büyük Patlama’dan başlayarak atomların yıldızlara, gezegenlere ve nihayetinde canlılığa nasıl dönüştüğünü anlatıyor.
Ama yaşamın hikâyesi olduğu kadar, onun sırlarını çözme yolunda önemli adımlar atmamızı sağlayan biliminsanlarının da hikâyesi bu; heyecanlı bir bilim tarihi anlatısı.
Göçebeler – Dünyamızı Şekillendiren Gezginler
Anthony Sattin
Çeviren: Nurettin Elhüseyni
Yapı Kredi Yayınları, 2025
tarih, 280 sayfa.
‘Göçebeler’ yerleşik toplumlar ile gezgin toplumlar arasındaki dönüştürücü ve çoğu kez kanlı ilişkinin binlerce yıllık tarihini inceliyor. Anthony Sattin bu iki farklı yaşam tarzının sıklıkla göz ardı edilmiş ve birbirinden ayrılmaz bağlantılarını açıklarken, insanlığın uygarlık macerasına benzersiz bir bakış sunuyor.
Bizi insan kılan tedirginlik/yerinde duramama halinin evrimsel biyolojisi ve psikolojisini araştıran Sattin’in bu kapsamlı çalışması, Kitabı Mukaddes öncesi dönemden günümüzdeki gerileyiş sürecine dek, göçebeliğin uygarlığımızı besleyen etkileyici gücünü anlatıyor.
‘Göçebeler’, Neolitik Devrim’den Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne, Arap, Moğol ve Babür imparatorluklarından İpek Yolu’na ve modern kültüre uzanan sıra dışı bir tarih yolculuğu.
“Çekici hikâyeleri tarihin destansı ilerleyişiyle harmanlayan ve masalsı çağrışımlar uyandıran edebi bir yapıt…” Jerry Brotton
“Sınırlarla bölünmüş günümüz dünyasına ilişkin sarsıcı dersler sunan, güzellik ve büyüleyici ritimle dolu bir kitap.* The Times
“Sattin, müthiş bir hikâye anlatıcısı.” New York Times
Yanılıyor Olabilirim –
Kuzeyli Bir Keşişten Hayat Dersleri
Björn Natthiko Lindeblad, Caroline Bankler, Navid Modiri
Çeviren: Nazlı Berivan Ak
Doğan Kitap – Novus, 2025
kişisel gelişim, 176 sayfa.
İsveç’te yayınlanır yayınlanmaz kitap listelerini altüst eden, Storytel tarafından ‘En İyi Kurgudışı Ödülü’ne layık görülen ‘Yanılıyor Olabilirim’ başarıdan sadeliğe, belirsizlikten huzura uzanan bir yaşam hikâyesi.
İş dünyasında başarıyla parlayan bir kariyeri geride bırakıp Tayland ormanlarında bir keşiş olarak yaşamayı seçen Lindeblad, bu radikal kararıyla içsel dinginliğin izini sürüyor. Ancak hayat ona yeni zorluklar sunuyor: ALS teşhisi, hem fiziksel hem de zihinsel bir mücadeleyi beraberinde getiriyor.
Hayatın karmaşık doğasını anlamaya çalışan herkes için bir ayna görevi gören bu kitap, zihnimizin tuzaklarını ve bu tuzaklardan nasıl özgürleşebileceğimizi gösteriyor, kendi içimizdeki huzuru bulmanın yollarını sunuyor.
Okuru adeta bir arkadaş sohbeti gibi içine çeken ‘Yanılıyor Olabilirim’ sadece bir insanın hikâyesi değil; aynı zamanda hepimizin yaşadığı kaygıların, arayışların ve umutların bir yansıması.
“Okurken geri dönmek istediğim sayfaların köşelerini kıvırdım, bazı bölümleri kalemle işaretledim. Kitabın sonuna geldiğimde, neredeyse her sayfa kıvrılmış ve işaretlenmişti.” Telegraph
Benim Yüzümden
Tuğçe Isıyel
Everest Yayınları, 2025
anlatı, 80 sayfa.
‘Benim Yüzümden’ klinik psikolog ve yazar Tuğçe Isıyel’in ilk novellası. Bir ayrılık hikâyesinin aralanan perdesinden bizi çok gerilere götüren bir yapıt. Yazar, duyula duyula iç sese dönüşen dış seslere veriyor kulağını. Ana karakter üzerinden yaranın ne kadar derinde olduğuna bakarken buna okuru da şahit ediyor.
Deneme yazılarıyla tanınmış, Vedat Günyol Jüri Özel Ödülü (2023) sahibi psikoterapist Isıyel’in yıllara dayanan gözlemlerinden süzülmüş bir ‘duyguların izini sürme egzersizi’.
