Yeni Çıkanlar

Ortaçağda Kadın – Hırs, Tutku ve Hakimiyet
Hazırlayan: Songül Dumlupınar Alican, Tülay Metin
Kronik Kitap, 2024
336 sayfa.
Ortaçağ, yalnızca karanlık ve dehşet dolu bir dönem değil; aynı zamanda kadınların etkisiyle aydınlanan, güzellik ve güçle yoğrulan bin yıllık bir tarih sahnesidir. Bu kitap, kadınların bu sahnedeki rollerini derinlemesine inceliyor: Siyasi dehalar, askerî liderlikler, diplomatik manevralar ve devlet yönetimindeki iz bırakıcı etkiler.
‘Ortaçağda Kadın’da, Doğu ve Batı dünyasının farklı coğrafyalarından öne çıkan, cesaret, azim ve zekâlarıyla tarihe adlarını yazdırmayı başaran pek çok kadının büyüleyici hikâyeleri yer alıyor.
Alanında uzman akademisyenlerin titizlikle hazırladığı yazılardan oluşan, güç, ihtiras, adalet ve merhamet gibi evrensel temalarla örülü bir yolculuk sunan kitap, yalnızca kadınların tarih sahnesindeki rollerini anlamak için değil, aynı zamanda onların cesaretiyle şekillenen bir dönemi keşfetmek için de eşsiz bir rehber.

Kalemimle Kırk Sene (Ciltli)
Ayşe Kulin
Everest Yayınları, 2024
deneme, 1376 sayfa.
Bir kalem, 40 sene… Ayşe Kulin, ilk öykü kitabı ‘Güneşe Dön Yüzünü’den bu yana, tam 40 senedir yazıyor. Kitap, gazete, dergi yazarlığının yanında Kardelenler’e umut oluyor, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve UNICEF’le birlikte hareket ediyor, çocukların ilk adımlarını destekliyor. Onu kırk senedir tanıyoruz, görüyoruz, okuyoruz.
Kulin’in kişisel arşivinden ve kendisinin 2023 yılında TED İstanbul Koleji’ne bağışladığı özel arşivinden toplanan belgelerle basından edinilen evrakın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ‘Kalemimle Kırk Sene’de, işte bu kırk senelik birikimi okurla buluşuyor. Kulin’in kırkıncı sanat yılı için hazırlanan bu özel çalışmada, yalnızca haber metinleri, yazılar, röportajlar değil, aynı zamanda Kulin’in yayımlanmamış şiirleri ve hikâyeleri, aldığı davetler, katıldığı paneller ve ödüller, okurlarından gelen bazı mektuplar da yer alıyor.

Demiryolu ve Kent –
19. Yüzyılda Osmanlı Balkan Şehirlerinin Mekânsal Değişimi
Ahmet Erdem Tozoğlu
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2024
inceleme, 368 sayfa.
Demiryolları yalnızca şehirleri bağlamakla kalmadı, aynı zamanda Osmanlı coğrafyasının sosyal, ekonomik ve mekânsal dokusunu da kökten değiştirdi.
Ahmet Erdem Tozoğlu’nun ‘Demiryolu ve Kent’ adlı bu çalışması, okurlarını Osmanlı Balkan şehirlerinin iç içe geçmiş hikâyelerine ve İstanbul’dan başlayarak Balkanlara uzanan demiryolu ağının şehirler üzerindeki etkileyici serüvenine tanıklık etmeye çağırıyor. İstanbul’dan Selanik’e, Manastır’dan Edirne ve Dedeağaç’a kadar uzanan bu modernleşme ve dönüşüm yolculuğunda, arşiv belgeleri, edebi eserler ve göz alıcı görsellerle zenginleştirilmiş bir anlatı yer alıyor. Kitapta, Türkiye’de bugüne kadar daha çok ekonomik, siyasi ve askeri açılardan ele alınan demiryolları tarihine dair sosyal ve kültürel bir perspektif sunuluyor.

 

Et Yiyenler Arasında Yaşamak –
Vejetaryenler ve Veganlar İçin Hayatta Kalma Rehberi
Carol J. Adams
Çeviren: Zerin Dirihan
Ayrıntı Yayınları, 2024
352 sayfa.
Hayvanları yemeye son verdiğinizde, artık hem bir yolculuğa çıkan kişisinizdir hem de kasabaya gelen yabancı… Bu süreçte ailenizin, dostlarınızın ve iş arkadaşlarınızın gözünde bir yabancıya dönüşürsünüz. Alıştıkları o eski ‘sizi’ geri isterler.
Vegan camiasında bir başyapıt kabul edilen ve tüm dünyada büyük ses getiren ‘Etin Cinsel Politikası’nın yazarı Carol J. Adams; bu kitapta vegan olma yolculuğuna nasıl çıkabileceğinize değil, çıktıktan sonrasında et yiyen dünyayla nasıl iyi etkileşimler kurabileceğinize ve kişilerarası ilişkilerinizi nasıl koruyabileceğinize ışık tutuyor.
Birbirinden nefis vegan tarifler de içeride sizi bekliyor.

Edebiyat ve Mimarlık
Derleyen: Celal Abdi Güzer
Fol Kitap, 2024
280 sayfa.
Edebiyat ve mimarlık… Biri kelimelerle şekillenir, diğeri ise taş, tuğla ve betonla. Fakat bu iki disiplinin arasındaki bağ, yüzeyde göründüğünden çok daha derindir. Elinizdeki kitap, edebiyat ve mimarlığın tasarım süreçlerindeki kesişim noktalarını, birbirlerinden nasıl beslendiklerini ve yaratıcılığın iki farklı yansımasını gözler önüne seriyor.
Mimarlık ve edebiyatın kesişiminde kıymetli üretimlere imza atan yazarlar, edebiyat ve mimarlık arasındaki ilişkiyi kendi perspektiflerinden bu çalışmada ele alıyor.
Edebiyatın kurgu sürecinde kent mimarisinden ilham alışı, bir romanın sokaklarında dolaşan karakterlerin adımlarıyla şekillenen şehir tasvirleri… Ya da mimarların kurgusal metinlerden esinlenerek hayal ettikleri ve inşa ettikleri kentler… Bu karşılıklı etkileşim, hem sanatın hem de yaşamın nasıl tasarlandığını yeniden düşünmeye davet ediyor.
Edebiyat ve mimarlık meraklıları için bir ilham kaynağı olan bu kitap, şehirlerin ve hikâyelerin nasıl örüldüğüne dair yeni bakış açıları sunuyor. Tasarımın iki yüzünü keşfetmek ve sınırların nasıl bulanıklaştığını görmek isteyenler için vazgeçilmez bir başucu eseri.

 

Hotel Milano
Tim Parks
Çeviren: Roza Hakmen
Livera Yayınları, 2024
roman, 216 sayfa.
Parks çekici ve alaycı bir zarafetle yazıyor ve onun ilginç, bilgili anlatıcısı sonunda teselliyi Avrupa kültürünün büyük temalarında değil, bir ağaca takılıp kalmış bir balonda ya da bir karatavuğun sarı gagasında buluyor.
Bir cenaze daveti. Geçmişin karanlık gölgeleri. Ve kaçınılmaz bir yüzleşme… Frank Marriot, eski dostu ve ezeli rakibi Dan Sandow’un cenazesi için apar topar Milano’ya gelirken, sıradan bir yolculuk yaptığını sanıyordu. Ama Milano, sadece bir şehir değil, geçmişte gömülü kalmış acıların, kırık ilişkilerin ve pişmanlıkların sahnelendiği bir arenaya dönüşür. Frank, Dan’in son arzusunu yerine getirmek için geldiği bu şehirde, aslında ruhunun en karanlık köşelerine doğru bir yolculuğa çıkmıştır.
Tim Parks, son romanı ‘Hotel Milano’ ile okurları modern bir tragedyanın içine çekiyor. İç içe geçmiş hayatlar, kaçırılmış fırsatlar ve çözülmeyen sırlarla dolu bu roman, okuru yalnızca Frank’in değil, her birimizin hayatının dönüm noktalarına sürüklüyor. Unutulmaz karakterleri ve sarsıcı anlatımıyla ‘Hotel Milano’, geçmişin asla tam anlamıyla geride kalmadığını ve her an geri dönmeye hazır olduğunu hatırlatıyor.
Parks, zarif ve ironik üslubuyla sıradan olaylar üzerinden büyük felsefi meseleleri ele alırken bireyin toplumsal roller, kişisel ilişkiler ve zamanla kurduğu bağı derinlemesine ve etkileyici bir şekilde irdeliyor.
‘Hotel Milano’, bir hayat muhasebesi, dostlukların ve kayıpların izlerini süren bir sorgulama.

Kızlar
Emma Cline
Çeviren: İrem Sağlamer
İthaki Yayınları, 2024
roman, 288 sayfa.
Granta dergisinin en iyi genç Amerikan yazarları arasında gösterdiği Emma Cline, daha ilk romanı ‘Kızlar’la dikkatleri üzerine çekti, 2016’da Shirley Jackson En İyi Roman Ödülü’ne layık görüldü.
Amerikan tarihinin en vahşi hikâyelerinin birinden, Charles Manson kültünden esinlenen ‘Kızlar’, gösterişli ve tutkulu hayatların barındırdığı sapkınlıkları, özgürlüğün arkasında saklanabilen anarşiyi genç bir bakış açısıyla anlatıyor.
1960’ların sonları, gençliğin çığırından çıktığı, özgürlüğün ve anarşinin tüm eyaleti kapladığı California. Müziğin ve sinemanın yıldızları, aşkın ve aşkınlığın arayışı her yerde. Ailesinden ve küçük dertlerinden kaçmaya çalışan genç Evie, yaz başında rast geldiği havalı Suzanne ve arkadaşlarına kapılır. Gençliğin cüretkârlığı ve merakıyla, güzelliğin ve rahatlığın peşine takılınca yolu karizmatik bir adamın oluşturduğu bir külte çıkar. Tepelerin arasında bir çiftlikteki komünde kurulmuş deneysel yaşam, gittikçe sınırları zorlayan bir ivme kazanırken Evie, büyülenmiş gibi akıl almayacak olayların eşiğine geldiğinin farkına bile varamaz.

Komitacı – Son Yeniçeri 3
Reha Çamuroğlu
Everest Yayınları, 2024
roman, 432 sayfa.
Reha Çamuroğlu, ‘Son Yeniçeri’ serisinin üçüncü kitabı ‘Komitacı’da bir tarih sahnesi kurup spot ışığını 1911-1991 arasına tutuyor. Romanda, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yolda suikastların, idamların, devrim ve ihtilallerin şekil verdiği siyaset, 70’lerin genç militanı ‘Komitacı’ lakaplı Cengiz’in gözünden aktarılıyor.
Tarih tekerrürden ibaret midir? Cengiz, örgüt içinde ve dışında sorduğu sorularla bizi bu tekerrür ve ümit hakkında düşünmeye çağırıyor. Reha Çamuroğlu, ‘Son Yeniçeri’ ve ‘Kalem Efendisi’nin ardından ‘Komitacı’yla tarih sayfalarına yeniden bakmamızı sağlıyor.

Doktor Glas
Hjalmar Söderberg
Çeviren: Berkan Başören
Everest Yayınları, 2024
roman, 184 sayfa.
‘Doktor Glas’, İsveç dilinin en büyük yazarlarından biri kabul edilen Hjalmar Söderberg’in üçüncü ve insan ruhunun karmaşasına ışık tutan en iddialı romanı.
Kendine faydası olmayan, ancak her hastanın kurtuluşu için bir hekime başvuracağına inanan Doktor Glas… Hayatın onu ıskaladığından emin, içine kapanık bir doktor. Derken, yaşlanan kocasıyla ilişkisinden rahatsız genç ve güzel bir kadın olan Helga Gregorius, Doktor Glas’ın yalnız hayatına adım atar. Doktor Glas, Helga’yı ve belki de kendisini özgürleştirecek bir eylemi sorgularken, Söderberg’in en ünlü romanının kurgusuna yön veren düşünce ve pratik arasındaki mücadele de başlamış olur.

Âşık Byron
Edna O’brien
Çeviren: Gülnur Aktuğ
Alfa Yayınları, 2024
biyografi, 272 sayfa.
Lord George Gordon Byron, edebiyat dünyasının en büyüleyici ve dikkat çekici karakterlerinden biri… Asi ve kural tanımaz duruşunu şiirlerine ve kısa yaşamına işleyen, delilik ile deha arasında salınan zihni, şairane cüreti ve toplumu sarsan yaşam tarzıyla sınırları zorlayarak edebiyat tarihinde derin iz bırakan şair…
‘Âşık Byron’da Edna O’Brien, Lord Byron’ın çelişkilerle sarsılan duygularına, çalkantılı aşklarına ve tutkulu maceralarına odaklanıyor, dönemin tanıklarından, yazılarından ve mektuplarından da yararlanarak Byron’ın skandallarla örülü sıradışı yaşamının az bilinen yönlerini ustalıkla gün yüzüne çıkarıyor.
Edna O’Brien’ın canlı ve etkileyici anlatımı okurları günümüzde hâlâ büyük merak ve hayranlık uyandıran Byron’ın sınır tanımayan âşık ruhuna daha yakından bakmaya davet ediyor.