Hatay’da depremzedelerin hak başvurusu tamamlandı
Depremde yedi üyesini kaybeden Antakya Medeniyet Korosu ilk konserlerini Adana'da verdi. Koro şefi Yılmaz Özfırat sitemkardı: "Tam üç gün... Çok kırgınım. Ben Amerikan Kongresi'nde konser veren Yılmaz Özfırat, gidip bir eczaneden ilaç çaldım. Bundan daha büyük bir utanç olabilir mi?"
Antakya Medeniyetler Korosu 2007’de kurulduğunda farklı inançlara ait insanların ortak bir yaşam kültürü üretebileceklerini ortaya koymayı amaçlıyordu. Tarihsel olarak Antakya’da oluşan yaşam pratikleri onlara bunu göstermek için zemin oluşturuyordu. 200 kişilik koro o günden itibaren Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde konserler vererek farklılığın nasıl bir zenginliğe dönüşebildiğini herkese göstermeye başladı. 2012 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildiler. 2019 yılında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü’ne değer görüldüler.
Ama 6 Şubat depremlerinde büyük yara aldılar. Korodan yedi kişi yaşamını yitirdi. Birçoğu da enkaz altından çıkarıldı. Koro şefi Yılmaz Özfırat onlardan biriydi. Özfırat “Sekiz saat enkazda kaldım. Beni gelip arkadaşlarım, tırnaklarıyla kazıyarak çıkarttılar, öyle diyeyim. Tabii çıktığımızda gördüğümüz manzara 100 yılın, bin yılın afeti. Her yerde bir yıkım var, her yerde bir ceset, her yerden bağıran, çağıran insanlar. Tabii ilk düşündüğünüz, arkadaşlarınız oluyor. Onları merak ediyorsunuz. Aradan birkaç gün geçtikten sonra artık hem cenazelerinizi öğreniyorsunuz hem de yaşayanlarınızı öğreniyorsunuz. Bizim Medeniyetler Korosu bir ailedir. Herkes birbirinin diline, diline saygı duyan bir topluluktur. O yüzden de çabuk organize olduk. Türkiye’nin farklı noktalarındayız ama bir araya gelip bir şeyler üretmek istiyoruz” diyor.
Deprem sonrasında 193 kalan koro büyük afet sonrasındaki ilk konserini önceki gün Adana’da Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde’nde verdi. Aslında bu konser fikri koronun Adana’daki doktor arkadaş grubundan gelmiş. Özfırat “Onlar bize, Medeniyetler Korosu’na dokunmak istedi. Çünkü Medeniyetler Korosu yaşarsa Antakya şehrinin de yaşayacağını düşündüler. Seyhan Nehri’nden Asi Nehri’ne bir gönül köprüsü kurmak istediler ve bunu bana söylediler. Biz de ‘Erken mi, değil mi’ derken dedik ki, ‘Buna ihtiyaç var.’ Bir şekilde bizim ayağa kalkmamız lazım ki şehir ayağa kalksın. O yürekli insanlar, bu işi organize ettiler. Adana’daki bütün sivil toplum örgütlerini bu işe dahil ettiler ve bize kucak açtılar. O yüzden hem onurluyuz hem gururluyuz hem de çok umutluyuz” diyerek konser öncesi durumu anlatıyor.
Konserde sahneye, koronun hayatını kaybedenleri üyelerini temsilen yedi mum bırakıldı. ‘Bülbül Kasidesi’ ile başlayan konser, ‘İnsan İnsan’ parçasıyla devam etti. ‘Ah Bir Ataş Ver’ eserinin seslendirmesinin ardından şef Yılmaz Özfırat, ‘Yara Bere’ parçasından önce, depremler sırasında geç gelen müdahaleye sitem etti: “Tam üç gün… Çok kırgınım. Ben Amerikan Kongresi’nde konser veren Yılmaz Özfırat, gidip bir eczaneden ilaç çaldım. Bundan daha büyük bir utanç olabilir mi? Yüksek tansiyon hastasıyım. Üçüncü günün sonunda, yıkılmış bir eczaneye girip ilaç çaldım.”
Özfırat “Bu okuyacağımız parça, bizim için çok özel bir parça. Yitip giden yedi canım için söylüyorum” dedikten sonra , ‘Yara Bere’ eseri icra edildi. ‘Doğma Güneş’ parçasının ardından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelip Adıyaman’daki Isias Otel’de, yaşamını yitiren voleybolcu öğrenciler, öğretmenleri ve veliler için ‘Mağusa Limanı’ seslendirildi. Zazaca ‘Elgajiye’ parçasının ardından ‘Güzel Günler Göreceğiz’, ‘İzmir Marşı’ ve ‘Bir Başkadır Benim Memleketim’ çalındı. Konser sonunda koro uzunca bir süre ayakta alkışladı.
Antakya Medeniyetler Korosu bugün İstanbul’da konser verecek. 31 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Orkestrası ile İstanbul konseri devam edecek. 15 Nisan’da ise İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda konserleri olacak. Sonra da Bursa, Antalya, Denizli ve Edirne’de, konser verecekler.
Depremde yedi sanatçısını kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu: Bu şehri tekrar ayağa kaldıracağız