Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi Patara’nın izinde
Antalya'nın Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti'nin liman bölgesi Andriake'de Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülen çalışmalarla liman içindeki gezi güzergahı tamamlanıp ziyarete elverişli hale getirilecek.
Likya’nın zengin limanı gün yüzüne çıkıyor. Klasik çağdan Roma’ya ve başkent olduğu Hıristiyanlık dönemine kadar Likya’nın en önemli metropollerinden olan Myra antik kenti ve limanı Andriake’de 2009’dan bu yana çalışmalar devam ediyor. Myra Antik Kenti Likya klasik dönemine ait kaya mezarları, akropol yapıları, 11 bin kişilik Roma dönemi tiyatrosu, hamamları ve Bizans dönemine ait Aziz Nikolas Kilisesi ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Antik kentin liman mahallesi Andriake ise bir zamanlar Akdeniz’in en hareketli ve görkemli limanlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Bugüne kadar yürütülen çalışmalarda Likya Uygarlıkları Müzesi olarak hizmet veren granarium (tahıl ambarı), agora, hamamlar, kiliseler, sinagog ve Tiberius Meydanı anıtları, liman yapıları ve tersaneleri ortaya çıkarılan limanda Geleceğe Miras Projesi kapsamında yoğunlaştırılan kazı, koruma ve çevre düzenleme çalışmaları sürüyor.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Myra-Andriake Kazıları Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik yaptığı açıklamada bölgedeki kazı çalışmalarının 15. yılına girdiğini ve 12 ay süreyle devam ettiğini söyledi. Andriake Limanı’nın antik Akdeniz’in en görkemli ve hareketli birkaç limanı arasında yer aldığını anımsatan Çevik bu zamana kadar liman merkezindeki granarium, agora, hamamlar, nekropol, liman yapıları, kiliseler, sinagog, tersane ve dükkan alanlarında kazı ve konservasyon çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını belirtti.
Geleceğe Miras Projesi ile limanda gümrük bölgesindeki kazılara odaklandıklarını ifade eden Çevik “Andriake Liman Merkezi’ndeki gümrük bölgesinde henüz kazılmamış bölgeyi tamamlayarak Likya Uygarlıkları Müzesi olarak hizmet veren granariumun ve açık hava müzesi olan Andriake’nin gezi ringi üzerinde kazılmamış, restore edilmemiş ve korunmamış yapı kalsın istemiyoruz. Dolayısıyla resmi tamamlamak için kalan son parçaları bu projeyle kazacağız. Böylelikle limanın en önemli, can alıcı kısmında müthiş bir çalışma tamamlanmış olacak ve tam bir liman şehirciliği görünür kılınacak. yedi aydır agoranın önündeki gümrük bölgesinde kazıları sürdürüyoruz. Liman merkezindeki projemiz yaklaşık 4-5 yıl içinde tamamlanacak” dedi.
Kazı başkanı Nevzat Çevik bu sayede ziyaretçilerin liman merkezinden girerek Likya Uygarlıkları Müzesi’nin olduğu bölgenin etrafından dönüp limanın ön kısmından dolaşarak yeniden çıkışa ulaşabileceği geniş bir gezi güzergahının tamamlanacağını vurguladı.
Prof. Dr. Nevzat Çevik yürütülecek projelerinden birinin de Myra Antik Kenti’ndeki 11 bin kişilik bölgenin en büyük ve en iyi korunmuş tiyatrosunun kazılarını ve restorasyonunu tamamlamak, eksik yerlerinin konservasyon çalışmalarını yapmak üzerine olduğunu söyledi. Ellerinde tiyatronun sahne binasını büyük oranda tamamlayabilecek orijinal yapı malzemelerinin bulunduğunu dile getiren Çevik “Bunun için Bakanlığımızla proje çalışmaları yapıyoruz. Daha sonra uygulama aşamasına başlayacağız. Bu 4-5 yıl içerisinde bitecek olan bir şey. Proje bittiğinde de tiyatronun orijinal malzemelerini yerine koyarak sahne binasını birinci katının üstüne kadar ayağa kaldırmak istiyoruz” dedi.
İlerleyen yıllarda limanın ön kısmında mevcut durumda bataklık olan bölümü de ıslah etmeyi planladıklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Çevik son olarak şunları kaydetti: “Limanın sahil şeridindeki bataklığı bu alanda ıslah ederek aşağıda çalışma yürüttüğümüz iş yolumuzu gezi yoluna çevireceğiz. Ve ahşap bir köprü koyarak karşıya da geçilmesini de sağlayacağız. O zaman limanın büyüleyici atmosferi tamamlanacak ve orada Roma döneminde 2. yüzyıldaki liman hayatını daha iyi anlatacak düzenlemeyi tamamlayacağız. Biz kazılarımız boyunca alandaki çalışmalarımızda dükkanları kazdık temizledik, onardık ve ayağa kaldırdık. Liman merkezine girdiğinizde Roma dönemindeki liman yapılaşmasına çok iyi tanık oluyorsunuz. O görselliği Likya uygarlıklarını anlatan birçok küçük obje ve nesneyi barındıran müzemizle taçlandırarak orayı bir cazibe alanına zaten dönüştürdük. Müzemiz ve açık hava müzemiz hazır ve işte tüm bunlar yürüttüğümüz projeyle bütünleşecek. Şimdi, 15 yıldır oluşturduğumuz Likya’nın tam da merkezinde ve Kekova’nın koynundaki bu cazibe alanının tam hakkını vermeye çalışıyoruz.”