Haftasonu konsersiz kalmayın: Evgeny Grinko yeniden İstanbul’da
BaBa ZuLa 2024 bitmeden 'İstanbul Sokakları' adını taşıyan yeni albümünü yayınladı. Dört yıllık bir aranın ardından yeni albüm yayınlayan grup adından da anlaşılacağı üzere kentin sokaklarına ve tabii politik gelişmelere temas ediyor.
Darbuka, kaşık, elektronik bağlama ve daha nicesi. BaBa ZuLa’nın müziğini bu unsurları yeniden bir arada. Dört yıl önce yani tam da pandemi nedeniyle evlerimize hapsolduğumuz dönemde yayınladıkları ‘Hayvan Gibi’ albümünden sonra saykedelik topluluk yeni çalışmalarını yayınladı. ‘İstanbul Sokakları’ adını taşıyan yeni albüm isminin hakkını veriyor. Baştan sonra bu şehri anlatan şarkıların yer aldığı albüm sekiz şarkıdan oluşuyor.
İstanbul Sokakları adının ilhamını da grubun kurucusu Murat Ertel’in dayısı Turhan Selçuk’un karikatür kahramanı Abdülcanbaz’ın bir macerasından alıyor. Albümün plağı da koleksiyonerlerin çok seveceği türde. Turhan Selçuk’un ‘Abdülcanbaz’ından çizimlerin yer aldığı plak evladiyelik. Bu devirde plak yayınladıkları için de grup teşekkürü hak ediyor. Tabii bir teşekkür de Ada Müzik’e.
BaBa ZuLa albümdeki şarkıları bir süredir konserlerinde müzikseverlerle buluşturuyordu. Bu ısındırma turlarının ardından yayınlanan albümdeki iki şarkıya klip çekildi. Kazım Kızıl’ın yönettiği ‘Arsız Saksağan’ ve grubun dansçısı Nourah’ın performansının yer aldığı Pisi Pisi Halayı’. İstanbul’la özdeşleşen kedilere de selam gönderen bir şarkının varlığı hem kente hem de onun bu güzel sakinlerine güzel bir sevgi göstergesi.
Önceki albümlerinde de politik duruşunu şarkılarına yansıtan BaBa ZuLa ‘İstanbul Sokakları’nda da çıtayı düşürmüyor. Albümün kliplenen şarkılarından ‘Arsız Saksağan’ basın özgürlüğü, hayvan hakları ve üniversitelerin özerkliği gibi konulara değiniyor, mevcut uygulamalara eleştiri getiriyor. Makus talihimiz zamlar da yine aynı şarkıda yer buluyor. Cem Karaca’nın ‘Raptiye Rap Rap‘ şarkısından sonra ekonomik zorlukların bu denli ön planda olduğu çok az şarkıya denk gelince ‘Arsız Saksağan’ın önemi bir kat artıyor.
30 yıla yaklaşan tarihi boyunca metaforları seven ve sık sık da kullanan BaBa ZuLa bunu müzikal anlatısının bir parçası olarak görmekte. Daha önceki röportajlarında da Murat Ertel’in belirttiği üzere bu durum grubun ayırt edici yönlerinden biri. Hatta sanat anlayışlarının da önemli parçası. Albümdeki ‘İstanbul Express Divan Taksim’, ‘Bosphorsu Cura Taksim’ ve ‘Güzel Bahçe Taksim’i, klasik Türk müziği dışındaki türlerde artık ne yazık ki neredeyse hiç karşılaşmadığımız bir tarz. Müzikal kültürümüzün bu önemli formunu modern müzikle buluşturan BaBa ZuLa bu yüzden de bir teşekkürü daha hak ediyor.
Candan Erçetin’in Ceza ile düet yaptığı ‘Şehir’ şarkısında İstanbul bir kez dahi geçmezken herkes şarkının aslında bu kenti anlattığını bilir. Zira şarkının ilk saniyelerinden itibaren İstanbul’la özdeşleşen vapur, ezan, korna, çan, martı ve tramvay seslerini duyarız. ‘İstanbul Sokakları’ albümünün geneli için de bunu söylemek mümkün. Albümdeki şarkılarda sık sık İstanbul’u hissettiren bu sesler kullanılıyor. Doğrusu bir İstanbul albümüne de bu yakışırdı.
2024’e veda ederken geride pek çok yeni albüm biriktirdik. Yılın bu son haftalarını İstanbul’a adanan bir albümle karşılamak bu şehrin bir kazanımı olsa gerek. Şimdi bakalım yıl bitmeden önümüze daha ne gibi yeni albümler çıkacak.