Bahar: Narsisisti tanıma rehberi

‘Bahar’ın 31. bölümünde terapi koltuğuna oturan karakterlerimizi yakından tanıdık. Bahar ve Evren ise beklenen vuslata erdi. Dizilerin uzun yeni yıl arası ‘Bahar’a yaradı ve izleyici bölümden memnun ayrıldı.

Dizi 15 Ocak 2025

Önceki bölümde Timur’un (Mehmet Yılmaz Ak) mikrofonu yılbaşı eğlencesi sırasında açık kalmış ve herkes onu, bir kadının ilişki teklifini reddederken duymuştu. Yeni bölümde tabii ki ihale eski eşi Bahar’a (Demet Evgar) kaldı. Timur ve dünürü Efsun (Nihal Yalçın) arasındakileri çocuklar üzülmesin diye ifşa etmeyen Bahar ise kendini tüm hastanenin gözünde, boşanma sonrasında akli dengesini kaybetmiş, eski kocasına salça olan bir kadın konumunda buldu. Neyse ki Bahar’ın kızı ve Evren hocamızın (Buğra Gülsoy) kardeşi yardıma koştu ve artık elimizde Timur ve Efsun’a dair koz var.

Bir ben var benden içeri

Timur’un kendini kurtarmak için herkesi Bahar’ın dengesizliğine ikna ederkenki kayıtsızlığı ve manipülasyondaki ustalığı sinirimizi bozsa da bu bizi bölümün temalarından olan narsisizme götürdü. Bahar’ın dış ses monologlarından, Timur (ve kısmen Efsun) üzerinden narsisist kişileri tanımanın yollarını öğrendik. Yetmedi, geçen bölüm diziye giren Psikiyatr Tolga (Emre Karayel) meslektaşlarına birer seans yaptı ve birçok karakterin psikolojisine girebildik. Bahar ise seans sırasında, boşansalar da bir tür sorumluluk hissettiği için Timur’un baskıcı çemberinden çıkamamakla yüzleşti.

Herkesin beklediği an

Timur’un sırrı Bahar’ın üstüne kalmasına rağmen Bahar-Evren ilişkisinin bozulmaması, yeni bölüm için sabırsızlanan izleyiciye pek güzel bir hediyeydi. Malum, sevgili olurlarsa olay örgüsü biter veya sarpa sarar kaygısından olacak, şimdiye dek ikilimiz hep çift olmayı teğet geçiyordu. Ve yorulmuştuk açıkçası! Bu bölümde sorunlarını halledip barışmakla kalmayan çiftimiz, bölüm boyu yarım kalan birkaç yakınlaşma denemesini nihayete erdirdi. Bu güzel an az kalsın Timur ve Umay (Alisa Sezen Sever) yüzünden bozulacaktı, izleyici de öfkesini kelimelere dökmek için sosyal medya başında bekliyordu ki fragmanın gelmesiyle ülkece rahatladık.

Dizi yansıması

🔴 Hemen bölümün yıldızı Tolga’yla başlayalım. Birlikte çalışacağı insanlara seans yapması etik değil, ama kendisi terapi tarzını ezber dışı olarak tanımladığı için kurcalamayalım, peki. Esasen bu durum işimize geldiğinden susuyoruz, çünkü sayesinde (yeni senaristlerin de etkisiyle) dizinin ilk bölümünden beri irdelenmeyi bekleyen karakterlerin derinlerine indik. Bu vesileyle, kendi didiklemelerimizle elde ettiğimiz karakter analizleri dışında, bir de Tolga’dan öğrendiklerimizi aktaralım:

🔺 Rengin (Ecem Akkaya) kurallara ve otoriteye karşı gelmiyor, güçlüden yana tavır alıyor. Seren (Nil Sude Albayrak) dışarıdan dediğim dedik (Bahar’ın tanımıyla ‘duvarlı’) görünse de hayatındaki önemli kararlarda son sözü annesi söylüyor. Doruk (Efe Erkal) babasız büyümüş ve annesiyle arasında toksik bir ilişki oluşmuş; zira annesi evlenmiyor, Doruk da kendisi varken evlenmesine gerek olmadığını düşünüyor.

🔺 Evren ise Tolga’dan, literatürde var olmayan ‘şımarmamış çocuk sendromu’ teşhisi aldı. Kendini köksüz olarak tanımlayan Evren’in bağ kurma sorunuysa önemliydi, çünkü Bahar’la olan ilişkisine dair ipucu veriyordu: Bağlanmak istemeyen biri için halihazırda ailesi olan bir kadını seçmek, yetimhanede büyümüş Evren’in hazır bir ailenin içine girmek istemesinden kaynaklanıyor olabilir miydi?

🔺 Tolga’nın Timur’la ilgili çıkarımlarını henüz öğrenemedik, ancak dizinin temasından ötürü Tolga’nın kafasında narsisizm benzeri bir tanı olması ihtimali yüksek. Belki de Timur’un üstesinden gelebilecek kişi Tolga’dır.

🔴 Bu arada kendisi, meslek alışkanlığından mıdır nedir, sosyal hayatında da poker suratla geziyor ve nasıl biri olduğunu tahmin edememek bizi ziyadesiyle geriyor. Yavaş yavaş rengini belli edecektir, ama umuyoruz ki Şerbo’nun Giray ve Cemal fiyaskosu gibi olmaz.

🔴 Bölümün eğlencesi ise daha Aziz Uras’la (Demirhan Demircioğlu) nikah tarihi almamalarına rağmen Seren’in kına gecesinden geldi. Annesi Efsun’un nezih organizasyonu, Seren’in inadına yenik düşüp gayet geleneksel bir geceye evrildi.

🔴 Bu geleneksellikten bir de gelenek-sökücü mesaj da geldi: Gülçiçek annemiz (Füsun Demirel) kınayı evli ve çocuklu, yani ‘başı bütün’ bir kadının yakması gerektiğini söyleyince ortamda bu kriterlerin tamamına uyan kadın bulunamadığından herkesten itiraz yükseldi. Seren kınasız mı kalacak derken Çağla (Elit Andaç Çam) bekâr ve çocuksuz haliyle de ‘başı bütün’ yani ‘tamamlanmış’ olunabileceğini ifade ederek Seren’e kınayı yaktı.

🔴 Ancak Çağla’nın bekârlığı uzun sürmeyecek gibi; Tolga’nın Çağla’ya partner olarak getirildiği biliniyor. Çağla utanç verici tanışmalarının ardından Tolga’dan kaçarken bu bölüm Tolga, onu yakından tanımak istediğini söyledi. Biz ikisini yakıştırdık vallahi! İster misiniz bir de beraberlikleri evlenmeden ve çocuk yapmadan, ama gayet mutlu bir şekilde sürsün? (Çağla bize çocuk istemeyen ve hatta istese de yapamama olasılığı yüksek bir karakter olarak tanıtıldı, ama belli olmaz bizim dizi klişeleri.)

🔴 En sevdiğimiz replik de daha ayağının tozuyla Tolga’dan geldi. ‘Ruh hastası’ ifadesinin hakaret olarak kullanılmasını şu sözlerle eleştirdi: “İnsan en çok ruhundan yaralanır. Ruh hastasının ‘deli’ diye tınlaması o yüzden hep tuhaf gelmiştir bana.”

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Biraz da eleştiri… Tolga’nın nokta atışı tespitleri gözden kaçan negatif mesajlar barındırıyordu:

🔺 Evren’in yetimhanede ailesiz büyümesi nedeniyle Bahar’a çekilmiş olması bize diyor ki, boşanmış iki çocuklu bir kadın, yakışıklı ve bekâr bir erkek tarafından anca geçmişinde aile sıkıntısı varsa sevilir. Malum, Bahar da sevilmeye değer olmadığını düşünüyor zaten. Umalım ki Evren, köksüzlük yaraları iyileşse de Bahar’ı Bahar olduğu için sevmeye devam etsin.

🔺 Bahar, aldatıldığı bir ilişki sonrasında hem özgüvenini hem de karşı cinse güvenini kaybetmişti. Bu yüzden Evren’le (kendi de istemesine rağmen) cinsel birliktelikten çekiniyordu. Psikiyatr Tolga’nın ise konu hakkında “O zaman Evren’in diğer arkadaşlarından farkı ne?” yorumunda bulunması mesleki bir hataydı. Bir psikiyatrın, bireylerin kendilerini buna hazır hissetmemesi gibi pek çok faktörü göz ardı etmesi bir yana, partnerlerin birbirine diğer arkadaşlarından farklı gözle bakmasının romantik temellerini de yok saydı. Bu oldukça sorunlu bir yaklaşım.

🔴 Aziz Uras ve Seren’in ayrı evde yaşayamayacak durumda olması, başlangıçta ekonomik ve toplumsal bir mesajdı. (Şu an dünürler arası çatışma malzemesi oluyor.) Gelinen noktada gerçek hayatta da yerli dizilerde de pek rastlanmayan bir durum ortaya çıktı ve çiftimizin Efsun’la yaşaması vesilesiyle, oğlan anasının yanına değil, gelinin annesinin yanına taşınıldı. Yer gör memnuniyetsiz kaynana ve ezilen gelin dizileriyle doluyken, (Efsun’un tüm iticiliğine rağmen) bu durum taze bir nefes oldu açıkçası. Üstelik Bahar’ın yanında el bebek büyüyen Aziz Uras kahve yapmayı öğrenmiş, fena mı?

🔴 Son olarak, Rıdvan Abi adıyla bilinen sosyal medya ünlüsü hastanede yanlış anlaşılmalara sebebiyet verirken ortaya eğlenceli sahneler çıktıysa da herkes eğlenmemiş olabilir. ‘Cüce mi çocuk mu’, ‘cüceyi kaybettim’ gibi şakaların döndüğü bu sahneler, (hele de bu insanlar ekranlarda ekseriyetle güldürü unsuru olduklarından) akondroplazisi olan bireyler için incitici olabilir; üstelik bu dönemde demode.

32. bölüm fragmanı

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Deniz Akçay, Armağan Gülşahin, Gökhan Atasoy, Yasemin Erturan
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Emre Karayel, Nizam Namidar, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Devrim Kabacaoğlu, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Şükrü Türen.

Bahar: Güveniniz itinayla kırılır!Bahar: Güveniniz itinayla kırılır!

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.