Bir sosyal medya şuursuzluğu: Barbie filminin hesabı, atom bombası şakalarına olumlu tepki verince, yapımcı Japonlardan özür diledi
O meşhur hikayeyi bilirsiniz. Okulun en popülerine rakip olabilecek yeni biri gelir. Kimi zaman eskinin pabucu dama atılır, adı bile hatırlanmaz. Ama söz konusu Barbie gibi bir efsane olduğunda ne Sindy ne Bratz ne de L.O.L bebekleri önünde duramaz.
Zira Barbie her zaman kazanır. Ya da şöyle diyelim. Bu düzen her zaman Barbie’ye çalışır.
Hikaye bellidir. Okula yeni gelen, halihazırdaki en popüler için ciddi bir tehdit olur. Yenidir, keşfedilmeyi ve tanınmayı bekler. Aralarında bir rekabet ve her ikisinin de taraftarı vardır. Hikayenin nasıl bittiği de bellidir. Sonunda yeni gelen ya efsane olur ya da esas popüler olanın gücünü kanıtlayan bir başka sıradan örneğe dönüşür.
Oyuncak bebekler Barbie ve Sindy’nin hikayesi de böyle.
Marx Toys oyuncak şirketinin yarattığı Sindy, Amerikalı rakibi Barbie’den dört yıl sonra, 1963 yılında mağazalarda yerini aldı. Sindy İngilizdi, daha gösterişsiz, daha sıradandı. Hatta biraz da Barbie’nin güçlü etkisini kırmak, tüm bebekler onun kadar güzel, alımlı ve her şeye sahip olmak zorunda değil mottosuyla ‘kapsayıcı’ olmaya çalışan bir bebekti. Barbie kadar çok aksesuarı yoktu ya da onun gibi kusursuz değildi.
Okulun popüler kızının yanında daha mütevazıydı, daha “sıradandı.” Bir yönüyle Barbie olamayanlara, “Bakın ben de varım” diyordu. Yan karakter olmak üzere yaratılmıştı sanki. Bununla savaşmıyordu, hatta tam tersi bunu elini güçlendirecek bir özellik gibi görüyordu. Aslına bakarsanız zaten bunun için üretilmişti. Barbie’ye İngiliz alternatifi yaratma kararı, İngiltere’deki çocukların Barbie’nin olgun görünümüne ve Amerikan yaşam tarzına bağlanamayacağı düşüncesinden doğdu.
Bebekler ve hatıra eşyalarıyla dolu bir Sindy müzesi işleten Martina Söderström, Sindy’i gerçek bir dosta benzetiyordu: “Sindy, sırlarını anlatabileceğiniz ve kimseye başka bir şey anlatmayacağını bileceğiniz gerçek bir arkadaş gibiydi. Barbie plastik ve sahte hissettiriyordu, sizin arkadaşınız olduğunu söyleyen ama siz oradan yokken arkanızdan vurabilecek biri gibiydi.”
Sanki dengeler değişiyordu. Okulun yeni gözdesi Barbie’yi geride bırakan Sindy olacaktı. Zaten 1960’ların sonuna kadar İngiltere’de en çok satan oyuncaklardan biri haline geldi. Tanınıyordu, seviliyordu. Takvimler 1986’yı gösterirken dünya çapında büyük ilgi gören kraliyet düğün temalı bir Sindy bebek bile sürüldü piyasaya.
Ama olmadı. Barbie bir kere Barbie’ydi. Her ne kadar herkes kendine daha çok benzeyeni, olması daha kolay olanı sevdiğini söylese de Barbie bir hayal satıyordu. Bu hayalin içinde kusursuzluk, cafcaflı renkler, gösterişli aksesuarlar da vardı. Her seferinde tahtı yıkılacak gibi geldiğinde Barbie daha da güçleniyordu. Barbie parladıkça, Sindy sönüyordu. Parlaklığını öylesine kaybetmişti ki hiç yapmaması gereken bir şeye kalkıştı: Kendi olmayı bıraktı, Barbie olmaya çalıştı ve bu onu kötü bir taklit olmaktan öteye götüremedi. Zaten sonra da iki şirket arasında hukuk mücadelesi başladı. Barbie’nin üreticisi firması Mattel, Sindy’i biricik bebeğini kopyalamakla suçladı. 1994 yılında Sindy’nin yüzü tekrar değiştirildi. Sindy de Barbie’nin gücünü bir kere daha kanıtlayan başka biri olmuştu.
Kaderin garip de bir oyunu oldu Sindy bebeğe. 1963 yılında üretilen bebek, bu sene 60. yılını kutluyor. Şansa bakın ki Sindy bebek için bu özel yıl, dünyadaki pembe boya stoklarını tüketecek kadar Barbie’nin yılı oldu.
Tabii Sindy yalnız ve tek olmadı. Okula yeni simalar gelmeye devam etti. Bratz’ler, L.O.L bebekler… Hepsi dişli rakiplerdi, Barbie’yi epey bir zorladılar. Örneğin 2001… Barbie için pek de kolay olmayan bir yıldı. Carter Bryant tarafından tasarlanan ve MGA Entertainment tarafından 2001 yılında piyasaya sürülen Bratz bebekleri, temsiliyet yetersizliği ve güzellik standartlarını yeniden ürettiği gerekçesiyle eleştirilen Barbie’ye güçlü bir rakip olarak belirdi. Her biri farklı görünüyordu, temsiliyet konusunda daha büyük bir kitleye hitap ediyordu. Barbie eleştiri oklarının hedefindeyken Bratz “artık ben varım” diyordu. Barbie geleneksel ve demodeydi ama Bratz bu imaja meydan okuyarak yeni dünyaya hitap eden olmak istiyordu.
Hatta bu yılı pembeye boyayan ve Barbie’yi tekrar atağa geçiren ‘Barbie’ filminde de bu rekabete bir gönderme olduğu düşünülüyor. Sosyal medyadan yükselen bir teoriye göre filmde Barbie, Bratz bebekleri temsil ettiği düşünülen dört genç kızla çok da “hoş” olmayan bir sohbette buluyor kendini. Ve sonunda ağlıyor… Lakin gerçekte öyle olmadı. En azından son gülen yine Barbie oldu. Zira Mattel, satışlardaki düşüşü ve eleştirleri dikkate alıp yeni koleksiyonlar yarattı.
Barbie yoluna devam ediyordu ama yeni gelenler de hiç fena değildi. Üstelik bu kez biraz daha bilenmiş bir rakip vardı. Amerikan oyuncak devi MGA Entertainment’ın kurucusu ve CEO’su Isaac Larian, Barbie’nin şirketi Mattel ile davalıktı. Hem de Bratz bebek yüzünden! MGA Entertainment, Mattel ile mücadele etmek için yüz milyonlarca dolar harcamıştı ve daha da kötüsü Bratz bebekler eskisi kadar popüler değildi. Hatta file çorapları, kısa etekleri nedeniyle çocuklara uygun olmadığı konuşuluyordu.
Larian uykusuz kaldığı bir gece teknolojinin içine doğmuş yeni kuşak için bir bebek fikri geliştirdi. Kutu boyutundaki L.O.L. bebekler. Bebekler kutu boyutunda ve formatındaydı zira Larian çocukların YouTube’da büyük bir ilgiyle kutu açma videoları izlediğini fark etmişti. Haklı da çıktı, L.O.L. bebekleri son 10 yılın en popüler oyuncaklarından biri haline geldi. 2020 yılındaki bir araştırmaya göre L.O.L. bebekleri Barbie, Pokémon, Nerf ve Marvel eylem figürlerinin satışlarını geride bıraktı. Hatta Star Wars oyuncaklarından bile daha popüler hale geldi.
Barbie güç kaybediyordu, bu kez çağın koşullarına yetişememe ihtimali vardı. Ama o da ne? Takvimler 2023’ü gösterirken ondan başka bir şey konuşmuyoruz.
Herkes Greta Gerwig’in ‘Barbie’si ve Christopher Nolan’ın ‘Oppenheimer’ı sayesinde 2023’ün sinema endüstrisi için şahane bir yıl olduğunu söylüyor. Gişe rakamları da durumun böyle olduğunu gösteriyor. Hepsi cepte.
Ama şöyle de bir durum var. Bu yılın da esas kazananı -her zaman olduğu gibi- Barbie bebek oldu. 2021 yılında Mattel, 86 milyon Barbie bebek satmıştı. 2023 rakamları nasıl olacak, insan merak etmeden duramıyor ama artacağını tahmin etmek zor değil. Zira şimdi herhangi bir oyuncakçıya giderseniz Barbie’nin fiyatlarının artığını, L.O.L bebeklerin ise büyük bir değişikliğe uğramadığını göreceksiniz. Sindy mi? Eğer raflarda bir Sindy bebekle karşılaşırsanız lütfen bize de haber verin. En azından 60. yaş gününü kutlarız. Nasıl olsa Barbie’yi kutlamak için her zaman yeterince nedenimiz var.