‘Pera Palas’ta Gece Yarısı’nın yönetmeni Şahin: Aklım 1919’da kaldı
Netflix, geçen hafta dünyayı sarsan Titan denizaltısı trajedisinden kısa bir süre sonra James Cameron'ın 'Titanik' filmini yayın kataloğuna alması nedeniyle tepki çekti. Fırsatçılıkla suçlayanlar da vardı, duyarsız olmakla da. Ancak görünen o ki bu durum talihsiz bir tesadüften ibaret.
Bazı filmler zamansızdır. Ne zaman izlemek isteyeceğiniz belli olmaz, her an aklınıza esebilir ve kendinizi ekran karşısında bulabilirsiniz. James Cameron’ın Oscar ödüllü 1997 yapımı ‘Titanik’ filmi de bunlardan biridir. Ama tüm dünyanın konuştuğu dört yolcu ve denizaltının pilotunun ölümüyle sonuçlanan Titan faciasının üzerinden henüz bir hafta geçmişken ‘Titanik’i izlemek pek de hoş olmayabilir.
Netflix, 1 Temmuz’da ABD ve Kanada’da ‘Titanik’i tekrar yayınlanacağını duyurdu. Hemen ardından bir de serbest dalış temalı ‘The Deepest Breath’ belgeselinden fragman yayınladı. Bu iki duyurunun ardından sosyal medyada sesler yükseldi, izleyiciler Netflix’i duyarsız olmakla suçladı.
Sosyal medya kullanıcıları arasında Netflix’in zamanlama konusunda ahlaki sınırları aştığını söyleyenler de vardı, kazadan faydanlanmak istediğini iddia edenler de. Netflix’in zamanlaması tatsız olsa da aslında bu sadece talihsiz bir tesadüf.
https://twitter.com/BombayCat02/status/1673092414288846854?s=20
Zira Netflix, ‘Titanik’İ kazadan hemen önce Temmuz ayı programında yayın kataloğuna aldığını duyurmuştu. ‘The Deepest Breath’ belgeselinin fragmanı da aynı şekilde kazadan ve kazanın sonuçları açıklanmadan önce yayınladı. Belgeselle ilgili bir not daha. Film, denizaltılar hakkında değil, serbest dalış dünya rekorunun sahibi Alessia Zecchini’nin hayatını konu alıyor.