Cannes 2024: Yorgos Lanthimos’tan tuhaf ve karanlık öyküler

Gecen yıl 'Zavallılar' filmiyle festivallerde baştacı edilen Yorgos Lanthimos'un son filmi 'Kinds of Kindness' Cannes'da gösterildi. Altın Palmiye yarışındaki film üç tuhaf öyküden oluşuyor. Filmin çok karanlık olduğu söylenebilir.

Kültür Sanat 21 Mayıs 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı
Yorgos Lanthimos’un yönettiği 'Kinds of Kindness' filminin galasına filmin oyuncuları Emma Stone, Willem Dafoe da katıldı. Fotoğraf: Cannes Film Festivali resmi Twitter hesabı. 

Yönetmen olacak kişinin egosu biraz yüksek olmalı. Kolay mı bir sürü oyuncuyla, set çalışanlarıyla, yapım sonrası dönemde teknik ekiple, sonra dağıtımcılarla uğraşmak. Michael Douglas geçen yılki söyleşisinde “San Francisco Sokakları’nın birkaç bölümünü yönettim ve bir yönetmenin çok yalnız bir insan olduğunu fark ettim, bir daha da bu işe bulaşmadım” demişti.

Bazan sadece egonun yüksek olması yetmeyebilir, yönettiğiniz filmler ilgi çekmeye başlar da iyice tanınırsanız hafiften megalomaniye de ihtiyaç duyabilirsiniz. Örneğin zamanla “Bu izleyici takımı ben ne çeksem izlemeye mecbur” gibi bir düşünce geliştirebilirsiniz.

Konumuz Yorgos Lanthimos’un yönettiği ‘Kinds of Kindness’. Türkçeye ‘Nezaket Çeşitleri’ diye mi çevirmeli? Aslında bu bizi çok ilgilendirmiyor, filmi satın alan şirket ilgi çekici bir Türkçe çeviri bulur. Emma Stone, Jesse Plemons ve Willem Dafoe gibi oyuncuların başrollerini paylaştığı 164 dakika uzunluğundaki İngiltere – ABD yapımı film üç farklı öyküden oluşuyor. Filmin oyuncuları her bölümde farklı karakterleri canlandırıyorlar. Öykülerin de birbirine bağlı olduğu söylenemez, çünkü sadece bir karakter üç öyküde var. İzlenmesi oldukça zor, çok karanlık ve rahatsız edici bir film ile karşı karşıyayız. Tabii meraklısına çok ilginç gelebilir.

Patronun tahakkümünün sınırları yok mu?

Birinci öyküde bir patron – çalışan ilişkisine tanık oluyoruz. Ama bu çok tuhaf bir ilişki. Bir patron çalışanına her istediğini yaptırabilir mi? Ne giymesi, ne yemesi gerektiğini söyleyebilir mi? Çocuk yapmamasını öğütleyebilir mi? Hatta eşiyle ne zaman sevişeceğine karar verebilir mi? ‘Anna Karanina’yı okumasını isteyebilir mi? Ya da kilo alması için çalışanını zorlayabilir mi? Özetle hayatının her ayrıntısında söz sahibi olabilir mi? İngilizcede “Para konuşur” diye bir özdeyiş var ama burada bir abartı söz konusu. Sonuçta “Bu kadarı da olmaz” dedirten çok daha tuhaf bir istek geliyor. Burada keselim. İkinci ve üçüncü öykülerle ilgili bir şey yazmayacağım. Belki çeşni olsun diye “Hayvanların insan, insanların hayvan olduğu ve köpeklerin yönettiği bir adadan ve ölüleri dirilten bir kadından” söz edebilirim.

 


Yorgos Lanthimos (ortada) ‘Kinds of Kindness’ filminin oyuncuları Emma Stone ve Jesse Plemons ile Cannes’da… Fotoğraf: Cannes Film Festivali resmi Twitter hesabı.

Filmi benden önce izleyen Muammer Brav “Hitchcock alacakaranlık kuşağı gibi” dedi. Hitchcock yaşasaydı ‘Nezaket Çeşitleri’ni izler miydi, pek emin değilim. Gerçeküstü bir film gerekirse Luis Bunuel’in başyapıtları var, üstelik hepsi filme benziyor.

Türkiye’de mimarlık yarışmalarında projeler isim belirtilmeden jüriye yollanır. Eğer bir şekilde proje sahibinin adı ortaya çıkarsa o proje yarışma dışı kalır. Eşim yıllarca Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı için bu konuda bilgi sahibiyim. Acaba Cannes Film Festivali’ne de filmler yönetmen isimi belirtilmeden yollansa ne olurdu, çok merak ediyorum.

Fransızların engellilere gösterdiği saygıya şapka çıkarılır

Fransızların kullandığı bir deyim ver: “Şapo” (Chapeau) diyorlar. Türkçesi şapka. Osmanlıda şapka olmadığı için büyük ihtimal şapka sözcüğünü de Fransızca’dan almışız. Türkçede bir kişinin yaptığı işi takdir etmek anlamında kullandığımız “Buna şapka çıkartılır” Fransızcada sadece “Şapo” diyerek ifade ediliyor. Bir konuda Fransızlara şapka çıkartmak gerekiyor. Engellilere karşı çok saygılılar.

Buna ilk defa 2015 yılında tanık oldum. Ayak bileğim kırılmıştı ve tam iyileşmediği için Fransa’ya koltuk değneği ile geldim. İlk gün karşılaştığım bir arkadaşım neredeyse beni tebrik ederek “Sen bu yıl hiç sıkıntı çekmezsin” dedi. Gerçekten de festival sırasında koltuk değneğini gören görevliler hemen kapıları açıyor, hatta davetiye bile sormuyordu. Normalde hep sıkı kontrol vardır ve her zaman nazik davranmazlar. Geçen yıl kalbimde pil olduğunu söyleyince bir “engelli yaka kartı” verdiler. Cannes’da en büyük sorunlardan biri dakikalarca kuyruklarda beklemektir. Bazan güneşin altında, bazan yağmur yağarken. Ben artık hiç sıraya girmiyorum. Engelliler için özel giriş kapıları, salonlarda da ayrılmış engelli koltuklar var. Darısı Türkiye’nin başına.

 

Cannes 2024: Coppola'nın isyanı 'Megalopolis'Cannes 2024: Coppola’nın isyanı ‘Megalopolis’

Cannes 2024: 'Furiosa, Bir Mad Max Destanı' görsel bir şölenCannes 2024: ‘Furiosa, Bir Mad Max Destanı’ görsel bir şölen

Cannes 2024: Savaşın ve insanın karanlık yüzüCannes 2024: Savaşın ve insanın karanlık yüzü

Cannes 2024: Meryl Streep ilk Oscar'ını lokantada unutmuşCannes 2024: Meryl Streep ilk Oscar’ını lokantada unutmuş

Cannes 2024: Meryl Streep'e teşekkürler, 'Sinemada kadına olan bakışı değiştirdiniz'Cannes 2024: Meryl Streep’e teşekkürler, ‘Sinemada kadına olan bakışı değiştirdiniz’

Cannes 2024: Bir yanda görkemli açılış bir yanda sorunlar!Cannes 2024: Bir yanda görkemli açılış bir yanda sorunlar!

Cannes 2024: Gözler Meryl Streep'te akıllar Rasoulof’taCannes 2024: Gözler Meryl Streep’te akıllar Rasoulof’ta

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.