Toplama kampı Auschwitz’ten günümüze aileden manzaralar
Dokuz filmlik haftanın iddialı filmi Türkiye'nin Oscar adayı, Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'da Merve Dizdar'a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü aldığı 'Kuru Otlar Üstüne'. 'Yaratıcı', 'Emeklilik Planı' ve Rıza Akın'ı son kez beyazperdede görme şansı veren 'Her Şeye Rağmen' ise diğer öne çıkan seçenekler.
Ve beklenen tarih geldi. Festivallerde izleyenlerin kendini ayrıcalıklı hissettiği Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi ‘Kuru Otlar Üstüne’ vizyonda. Başrollerini Merve Dizdar, Deniz Celiloğlu ve Musab Ekici’nin paylaştığı film Doğu’da bir köyde öğretmenlik yapan üç insanın hikayesi üzerinden memleket insanının düşünsel ve ruhsal anatomisini çıkarıyor.
Üç saat 17 dakikalık film Ceylan’ın en ritimli filmi… Bunun için filmin süresi kimseyi kaygılandırmasın. Geçen hafta Adana Altın Koza Film Festivali’nde Türkiye prömiyeri yapan filmi usta yönetmen Şerif Gören de izledi ve 10Haber’e “Çok beğendim, kıskandım” yorumunu yaptı. Sinemalardan gelen haberlere bakılırsa meraklı seyirciler günler öncesinden biletleri aldı ve bugünden itibaren ‘Kuru Otlar Üstüne’ gündemi ilk sıraları zorlayacak.
Nuri Bilge Ceylan bir filmine böylesi ilgi gösterilmesi Türkiye’de bir şeylerin iyiye gittiğinin göstergesi diyor ve sizi sinemalarda koltuklara davet ediyoruz. Karşınızda iyi bir film var!
Gün geçmiyor ki yapay zeka ile ilgili bir gelişme olmasın. Eee haliyle bu yapay zeka bize bir noktada ey insanlık diyecek kaygıları da hat safhada. İşte bu kaygıları tetikleyen bir film ‘Yaratıcı’. Çünkü insanlar ve yapay zeka arasındaki gelecekte geçen bir savaşı konu alıyor film.
Gareth Edwards’ın yönettiği John David Washington, Gemma Chan, Allison Janney’in rol aldığı filmde kahramanımız eski özel kuvvetler ajanı Joshua. Görevi ‘yaratıcı’yı ve onu yaratan mimarı bulup öldürmek. Lakin bu görevi yerine getirmek için verdiği mücadelede bir çocuk karşısına çıkıyor. İşte büyük sınavı da orada veriyor.
Emeklilik hayali güzel de kurulan o hayali hayata geçiren kaç kişi var acaba. Matt de emeklilik günlerinin tadını çıkarmak isterken hayat buna izin vermiyor. Kızı ve torunun başı derde giriyor ve o da onları korumak için hayallerini bir süre bir kenara bırakıyor. Lakin dert büyük, çünkü karşısında bir suç örgütü var. Ama Matt de sıradan biri değil anlayacağınız üzere!
Tim Brown’un kamera arkasına geçtiği filmde Nicolas Cage, Ashley Greene, Ron Perlman başrolde. Tüm EYT’li arkadaşlara önermek boynumuzun borcu. Çünkü emeklilik hayali kıymetli bir şey!
Vakti zamanında ‘Mumya Firarda’ diye bir film vardı. Nurgül Yeşilçay ile Teoman başrolde oynamıştı. Beğeneni var mı bilemiyorum ama oyuncuları bile uzak duruyor filmde. İşte o filmin yönetmeni Erdal Murat Aktaş’ın son filmi ‘Her Şeye Rağmen’.
Daha önce gösterimi iki defa ertelendi ve nihayet bu hafta seyirciyle buluşuyor. Sevgisiz ve şiddet dolu bir ortamda büyüyüp başarılı bir iş insanı olan bir insanın hikayesi film. Ama başarılı kariyerin arkasında tabii ki geçmişin izleri olacak. Erken yaşta ve aniden kaybettiğimiz Rıza Akın’ı beyazperde son kez görme imkanı veriyor film.
Haydar Işık’ın yönettiği ve Evliya Aykan, Ersin Korkut, Müge Boz’un rol aldığı film haftanın yerli komedisi. Hikayemizin odağında menajer Tufan ile onun tek oyuncusu Timuçin var. Tufan’ın derdi oyuncusunu parlatmak şöhretler kaldırımına adını yazdırmak. Timuçin ise yetenekli olsa da yakışıklı bulunmayan ve sektör diliyle star ışığı olmayan bir oyuncu.
Ama Tufan’ın ilginç fikirleri var ve bu fikirlerle yola çıkılıyor. Menajeri Ersin Korkut canlandırıyor desem sonrasında gelen komedi malzemesini tahmin edersiniz…
Nick Kozakis’in yönettiği film ruhu şeytan tarafından ele geçirilmiş bir kadının hikayesine odaklanıyor. Yine mi diyeceksiniz ama maalesef öyle. Şu ruhumuza bir sahip çıkamıyoruz! İlla ki bir şeyler ele geçiriyor. Lakin ne Lara ne de psikiyatristi bunun farkında. Onlar Lara’nın sorunlarının sebebini normal dünyada olduğu gibi geçmişte yaşananlarda arıyor. Ama bu korku gerilim filmi normal dünyanın gerçekleri orada çalışmıyor!
Bu da bizden bir korku gerilim… Kemal Danacı’nın yönettiği filmde iki maden araştırmacısının başına gelenleri izliyoruz. Tabii ki Zonguldak’a gidiyorlar ve birden hayatları tuhaflaşıyor. Çünkü kendilerini bir büyünün içinde buluyorlar. Okumuş etmiş çocuklar ama büyü deyince işler farklılaşıyor. Onlar da Sani Hoca’dan yardım istiyor ve olaylar gelişiyor.
Evde 10 yaşından küçük çocuğunuz varsa ya da yeğeniniz de olur, Paw Patrol dünyasına yabancı değilsinizdir. Çizgi dizisini izlemek zorunda kalıp bir de figürlerine bi dünya para vermek durumunda olduğunuz süper köpek kahramanlarımız beyazperdede.
Cal Brunker’ın yönettiği animasyon aşina olduğumuz macerayı en başından anlatıyor. Bu süper köpeklerin nasıl hayatımıza girdiğini konu ediyor. Film tabii bizim için değil çocuklara yönelik. Ama onları sinemaya götürünce bu süper köpeklere maruz kalacağız. Eee çocuk sevgisi buna değer!
Yerli malı yurdun malı diyorsanız haftanın yerli animasyonu karşınızda. Orhan Bal’ın yönettiği animasyon bir adada kaybolan ama birbirlerini de sevemeyen iki ailenin öyküsünü anlatıyor.