İngiliz oyuncu Juliet Stevenson’dan Gazze tepkisi: Ateşkes istemek antisemitizm değil

‘Mona Lisa’nın Gülüşü’, ‘Diana’ ve ‘Truly, Madly, Deeply’ gibi filmlerde rol alan Juliet Stevenson Gazze hakkında konuştu. Ödüllü tiyatrocu, iki ayı aşkın bir süredir Gazze’de yaşanan insanlık dramı hakkında sessiz kalınamayacağını söyledi. Tiyatrocu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Londra2da yapılan gösterileri engellenmeye çalışılanları “sinsi ve tehlikeli” olmakla suçladı. Bu engellemelerin daha fazla ölüme neden olacağını belirten oyuncu, ateşkes çağrısı yapmanın da antisemitizm olmadığını sözlerine ekledi.

Juliet Stevenson: 67 yaşındayım, daha kötüsünü görmedim

İngiliz tiyatrosunun en prestijli ödüllerinden ‘Laurence Olivier En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nün yanı sıra Kraliçe 2. Elizabeth tarafından Onursal Mükemmeliyet Önderliği Nişanı ile taltif edilen Juliet Stevenson, Londra’da sağlık çalışanlarının Filistin için düzenlediği sessiz yürüyüşe katıldı. Ödüllü oyuncu “Gazze’de öldürülen 260’tan fazla sağlık çalışanı, 7 binden fazla çocuk ve 20 binden fazla siville ilgili protestoya destek vermek için buradayım. 67 yaşındayım ve dünyanın dört bir yanında pek çok insanlık vahşetine tanık oldum ancak şu anda gördüğümüz boyutta bir şeye tanık olduğumu hiç sanmıyorum. Irkçı ithamıyla karşı karşıya kalmadan ateşkes çağrısı yapmam için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor” dedi.

Daha önce İngiltere’nin mülteci politikalarını ve yükselen yabancı karşıtlığını protesto etmek için gösterilere katılan Juliet Stevenson, Gazze’ye destek amacıyla gerçekleştirilen gösteri sonrası yaptığı açıklamada sözlerine şöyle devam etti: “Bu gösterideyim çünkü başka ne yapacağımı bilmiyorum. Bu olanları izlemeye dayanamıyorum. Gazze’de gördüğüm şeylere daha önce hiç tanık olmadım. Çocuklar sadece öldürülmekle kalmıyor aynı zamanda da yetim bırakılıyor. Açlıktan ölüyorlar. İlaçsıztan, doktorsuzluktan ve hastanelerin olmaması nedeniyle difteriyle, tifo gibi hastalıklardan dolayı ölüyor. Küçük çocuklar üzerinde anestezisiz ameliyat yapılıyor. Burada durup sesimi çıkarmasaydım, bunu yapmasaydım aynada kendime bakamazdım” dedi.

Filistinli yönetmen Mai Masri: Sinema bizim için direniş demek