İstiklal Caddesi kira artışında dünya rekoru kırdı
Son yıllarda 'turist istilasına' uğrayan İstiklâl Caddesi eski günlerine dönmek için gün sayıyor. Galatasaray Meydanı’ndan Tünel’e uzanan bin adımlık mesafede var olan kültür sanat mekanlarına yeni müzeler, tiyatro salonları, kültür merkezleri eklenmesi için hummalı bir çalışma sürüyor.
Kitapçılardan yükselen Eleni Karaindrou ve Loreena McKennitt şarkıları, siyah giyen rockçı gençler, film arasında temiz hava almak için sinemanın önüne çıkan kalabalık… İstiklâl’in çok değil, bundan 12 yıl önceki olağan görüntüleriydi bunlar. Asmalımescit’teki mekânlara ait masaların sokaklardan toplatılması kararıyla başlayan sürecin devamında önce kitapçılar gitti, ardından da sinemalar. İstiklâl 2010’lu yıllar boyunca sadece alışveriş tutkunu turistlere hitap eden herhangi bir caddeye dönüştü. Şimdi ise eski güzel günlerine dönüş yönünde bazı güçlü emareler var.
İlhan Koman’ın heykeli caddeyi kucaklıyor
İstiklâl’in zaman içerisinde yerli halkının tarihsel birikimi yerine salt turist odaklı bir caddeye dönüşmesi süreci büyük tepkilere de yol açmıştı. Hafızalarda bunun en canlı ve unutulmaz örneği Emek Sineması’ydı. Bu ve benzeri olaylar caddenin müdavimlerini bölgeye adeta küstürdü. İnsanlar içlerindeki özlem duygusunu canlı tutarak teselliyi başka semtlerde aramaya başladı. Tüm bu karanlık tablonun bir kenarında 2018’de Yapı Kredi Sanat Merkezi’nin yeniden açılması değişimin ilk emaresi oldu. İlhan Koman’ın ‘Akdeniz’ heykeli camlı cepheden Galatasaray Meydanı’ndan geçenleri kucaklıyordu artık.
2010 öncesi dönemde ağırlıklı olarak Taksim ve Galatasaray arasında konuşlanan kültür-sanat mekânları bu kez caddenin Tünel yönüne doğru kaymaya başladı. Yapı Kredi Sanat Merkezi’ni geçtikten sonra yine aynı hizada ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ve onun sergi alanı caddeye bir süredir zenginlik katmaya devam ediyor. Caddenin diğer tarafındaki Salt Beyoğlu, sergilerinin yanı sıra içerisinde yer alan İstiklâl’in belleği Robinson Crusoe Kitabevi ile bu mücadelede “ben de varım” diyor epeydir. ARTER’in Dolapdere’ye taşınmasıyla bayrağı devrettiği Meşher, sürekli yenilenen güncel sergileriyle caddenin en albenili noktalarından biri.
Şimdilerde var olan kültür sanat mekanlarına yenilerinin eklenmesi için hummalı bir çalışma sürüyor. Caddenin önemli sahnelerinden Muammer Karaca Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yenileniyor. Ses Tiyatrosu’nun ardından İstiklâl Caddesi’nde faaliyet gösteren faal en eski tiyatro olan yapı, bölgenin dokusunu en iyi yansıtan yapılardan biriydi. 1955’te açılan tiyatro, depreme karşı güçlendirme çalışmaları kapsamında yenileniyor.
Yolun diğer tarafında, Odakule’nin yanındaki Türkiye İş Bankası Resim Müzesi de açılmak için gün sayıyor. Tarihi bina, bankanın resim koleksiyonunda yer alan cumhuriyet döneminin önemli tablolarına ev sahipliği yapacak. Müzenin kurucu küratörlüğünü de Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstendi. Böylece birkaç yüz metre aralıkla Türkiye’nin önde gelen iki bankasının önemli kültür sanat kurumları İstiklâl’de sanatı besleyen tatlı bir rekabet içerisinde olacak.
Caddede Tünel’e doğru yürümeye devam ederken yolun sağ tarafında Borusan Müzik Evi, canlı ışıklarıyla karşılıyor ziyaretçilerini. Sezon boyunca alternatif müzik türlerine ev sahipliği yapan Müzik Evi’nin İstiklâl’in en sanatsız günlerinde dahi buna direndiğini vurgulamakta fayda var.
Caddede yürümeye devam edelim. Cuma günü kapılarını açmaya hazırlanan görkemli Casa Botter karşılıyor bizi. Borusan Müzik Evi’ndeki tasarım tarzının bir devamı olarak da nitelendirebileceğimiz Casa Botter, tartışmalı bir restorasyon süreci geçiren ve eski günlerini aratan Narmanlı Han’ın tam karşısında yer alıyor. İBB Miras’ın cadde üzerindeki bir diğer hummalı çalışması olan Casa Botter, özellikle mimari ve tasarım konusunda çok şeyler söyleyeceğe benziyor.
Şu an hemen hemen hepsi barikatlarla çevrelenmiş olan konsolosluklardan bir diğeri olan İsveç Başkonsolosluğu’nu geçip Tünel’e ulaştığımız noktada karşımızda tüm heybetiyle Metrohan yer alıyor. Bu ay itibarıyla konser ve söyleşilere ev sahipliği yapmaya başlayan Metrohan, bu olumlu dönüşümün caddedeki en son ayağı olarak selamlıyor bizi.
Tüm müziklerin Babil Kulesi eski Babylon da pandemi sonrası Blind olarak yoluna devam ediyor. Peki İstiklâl’in Taksim yönü ne durumda? Fitaş Sineması bir süre önce XL Venue olarak kapılarını açtı. Özelikle cuma ve cumartesi akşamları konserlerin gerçekleştiği mekândan Galatasaray’a doğru yürürken kalbimizde özel bir yere sahip bir diğer yere, Beyoğlu Sineması’na tabelasından görüyoruz.
Birkaç gün önce İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sosyal medya paylaşımında burası için de çalışmaların devam ettiğini öğrendik. Caddenin Galatasaray-Tünel kısmındaki dönüşüm, bu tarihi alanın sadece turist odaklı yönünü değiştireceğe benziyor. Bakalım benzeri çalışmalar İstiklâl’in Taksim’e doğru olan yönünde de gerçekleşebilecek mi? Bunu da zaman gösterecek.