Bir keşif haberi de Ahlat’tan: Kale kazılarında 4 bin 500 yıllık su sarnıcı bulundu
Tarihi milattan önce 3. yüzyıla uzanan ve kazı çalışmalarında sona gelinen Prusias ad Hypium antik kentinde, 10 bin seyirci kapasitesine sahip tiyatronun gelecek yıldan itibaren ziyaretçilere açılacak.
Prusias ad Hypium antik kentinde kazılar sona erdi. “Karadeniz’in Efes”i olarak anılan Düzce’deki tarihi yerleşimde arkeolojik kazılarda milâttan önce 3. yüzyıla kadar uzanan tarihi yapılar ortaya çıkarıldı. Şimdi sırada bu tarihi yapıları ziyaretçilere açmak var. Önümüzdeki yıldan itibaren antik kentin ziyaretçilerini ağırlaması hedefleniyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve Düzce Belediyesi’nin desteğiyle Konuralp Müze Müdürlüğü Başkanlığı tarafından sürdürülen kazılar beş yıldır devam ediyordu.
Konuralp Mahallesi’nde yer alan antik kentte önemli bulguların gün yüzüne çıkarıldığı kazılarda, farklı dönemlerde şiddetli depremlere maruz kalan Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde özellikle tiyatro bölümünün bütünlüğünün korunduğu belirlendi.
Restorasyon çalışmalarına başlanması planlanan Prusias ad Hypium antik kentinde 10 bin seyirci kapasitesine sahip tiyatronun gelecek yıl turizme kazandırılması hedefleniyor. Prusias ad Hypium Antik Tiyatro kazısı bilimsel danışmanı ve Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, yaptığı açıklamada kazı çalışmalarında özellikle tiyatro bölümünde son aşamaya gelindiğini söyledi.
Kaldırma çalışmalarının tapınağın güney bölgesinde sürdüğünü ve kısa sürede o bölgede de restorasyon projesinin başlayacağını dile getiren Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, “Bölgede tapınağın üstünde yeni yapılar çıktı. Buradaki yapıları da kaldırdığımızda kazı çalışmaları sona erecek. Restorasyon projeleri tamamlandı ve kuruldan geçtiğinde, buradaki yapı daha gezilebilir ve daha algılanabilir hale gelecek” dedi.
Antik kentte 5 yıldır 12 ay aralıksız süren kazı çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını vurgulayan Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, şöyle konuştu: “Çalışmalarımız, bu yıl sonunda tamamlanacak ve 2025 yılında restorasyon çalışmalarına başlayabileceğiz. Bu alana sadece ‘Batı Karadeniz’in en büyük antik alanı’ demek doğru olmaz. Aslında tüm Karadeniz Bölgesi’ndeki en iyi korunmuş tiyatro burası. Trabzon’dan tutun İstanbul’a kadar bu bölgedeki en iyi korunmuş tiyatro yapısıyla karşı karşıyayız. Özellikle son yıllarda rastlanan bulgular ve heykeltıraşlık eserler yapının önemine vurgu yapıyor”
Kazılarda bugüne kadar 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen, Yunan mitolojisinde “gözlerine bakanı taşa çeviren, yılan saçlı dişi canavar” olarak bilinen Medusa heykel başı, mask (yüz kalıbı) heykelleri ile grotesk (eski çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme) figürü ve tonoz (tavan örtüsü) bulundu.
Sahne bölümünün ortalarında yürütülen çalışmalarda ise yine Yunan mitolojisindeki tanrı Apollon ile zafer tanrıçası ve avcı Akteon’un kabartma heykellerine rastlandı. Tiyatro yapısının büyük bölümü açığa çıkarılan kazılarda, geçen yılın son bölümünde “Dionysos Kült Mekanı”nı yansıtan aslanlı mozaik ve Büyük İskender’e ait heykel başı bulunması, arkeologları heyecanlandırdı.
Kazılarda, Doğu Roma döneminde tiyatronun amacı dışında kullanıma başlandığı, özellikle Osmanlı döneminden itibaren yerleşim alanı olarak kullanıldığı anlaşıldı. Büyük oranda sağlam şekilde ortaya çıkarılan tiyatro, bugünkü Doğu Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri kesimini kapsayan “Bitinya bölgesi”nin yanı sıra Anadolu’nun da iyi korunmuş tiyatrolarından biri olma özelliği taşıyor.