Kızıl Goncalar: Tarikatlar tartışmaya açılıyor

‘Kızıl Goncalar’ın 30. bölümünde Cüneyd ve Levent, ölmediği anlaşılan Vahid’i açığa çıkarmak için televizyonda bir programa katıldı ve bir dizide tarikatların kapatılıp kapatılmaması tartışmaya açılmış oldu. Dizide Şerif Gören de anıldı.

Dizi 10 Aralık 2024

Geçen hafta tarikatın burnundan getiren Vahid (Tolga Tekin), derin devletimsi gizemli yapı ve Sadi Hüdayi’nin (Erkan Avcı) işbirliği sonucu bıçaklanıp denize atılmıştı. Ama geçen bölüm tahmin ettiğimiz üzere dokuz canlı Vahid ölmemiş. Yeni bölümde sahile vuran ceset, Vahid’i bıçaklayan Lâedrî üyesininmiş. Adam meğer Vahid’i bıçaklayıp denize attıktan sonra kurtarmış; Vahid’e ölmüş süsü vermek için de önce kendi kolunu kestirip sonra denizde boğulmaya güle oynaya razı olmuş. Dostum, kula kulluk etmenin kaçıncı seviyesi bu?

Tarikatlar kapansın mı?

Dizide kendini oynayan Gazeteci Özlem Gürses, Cüneyd’i (Mert Yazıcıoğlu) dizi evreninde patlak veren tarikat olaylarını konuşmak için programına davet etti. Psikiyatr Levent ise (Özcan Deniz) öldüğü varsayılan Vahid’in ilgisini cezbedip kendini açık etmesini sağlamak için Cüneyd’le ekranda tartışmayı teklif etti.  Tartışma önce bireysel düzlemde giderken Özlem Gürses’in moderasyonu sayesinde toplumsal düzleme çekilebildi: Psikoterapi mi tarikat öğretileri mi? Terapi işe yarıyorsa tarikatlara ne gerek var? Tarikatlarda kadınların yeri, din istismarı, kadrolaşma gibi konulara değinildi. Tartışmanın sonunda Levent, ‘Aradığınız Tanrıya Ulaşılamıyor’ kitabını ilga ettiğini duyurdu.

Yem yutuldu

Yemi yutan Vahid sırf Cüneyd’e yeniden kafayı yedirtip onu rezil etmek için programa bağlandıysa da ağzının payını aldı. Sahile vuran cesedin ona ait olmadığı anlaşılana kadar kaçabilirdi, ancak hem Sadi Hüdayi’yle yüzleşmek için hem de canlı yayında küçük düşürülmesi sonucu soğukkanlılığını iyice kaybetti. Cüneyd ve Levent’in tahmin ettiği gibi hemen harekete geçen Vahid, Levent’i kitabının imza (pardon ilga) gününde, kendi oğlu Cüneyd’i de post merasiminde öldürtmeye kalktı. Planları önce, Levent’i haklamak için seçtiği ismin dirayeti sayesinde, ardından da gizemli yapı sayesinde suya düştü. Üstelik savcının da hazırda beklemesi sonucu Vahid nihayet yakalandı.

Dizi yansıması

🔴 Dizinin genelinde farklı bir format kullanıldı. Vahid’in bir hamle daha yapacağını ta baştan sezen Levent ve Cüneyd’in konuşmaları çerçevesinde izledik bölümü. İkilimiz satranç masasında taşların özelliklerini, bu taşların çevrelerinden kimleri temsil ettiğini tartıştı. Böylelikle sonraki hamlesinde Vahid’in kimi maşa olarak kullanabileceğini düşündüler. Her bir taş ve onun temsil ettiği kişi üzerinden biz o karakterin sahnesine ışınlandık.

🔴 Vahid gerçekten de Levent’i öldürtmek için birini maşa olarak kullandı. Levent şüphelenmesin diye onun en yakın arkadaşı Seçkin’i (Tuğrul Tülek), elbette tehdit etmek suretiyle tetikçi olarak seçti. Seçkin’in durumu Levent’e aktarması ve elbette Levent ve Cüneyd’in hazırlıklı olması sayesinde plan suya düştü. Bu önemli, çünkü çoğu izleyici gibi biz de ilk bölümden beri Seçkin’den bir kazık bekliyorduk. Gizemli yapıyla (ve dolaylı olarak tarikatla) iş tuttuğunu, Levent’in planlarını sızdırdığını düşünüyorduk. Bu bölüm Seçkin sadakatini kanıtladı, ama içimiz hemen rahatlasa mı bilemedik.

🔴 Diğer şaibeli isimse hâlâ Sadi Hüdayi. Gizemli yapı bu bölümde, Sadi Hüdayi posta geçmek isterse Cüneyd’in öldürülmesine engel olunmayacağını söyledi, ama o yeğeninin ölümüne göz yummayıp sınavı geçti. (E bir zahmet. Sadakat çıtamız ne düşük!) Ancak gizemli yapı teklifini yineledi: Tarikatın mürşidi Cüneyd’e Sadi Hüdayi yardım etsin ki tarikat devam etsin, böylece tarikat-karşıtı gruplar varlığını sürdürsün. Kutuplaşılsın ki sözde denge sağlansın. Kutuplaşmadan denge değil huzursuzluk çıktığını nasıl anlatabiliriz acaba?

🔴 Programa niye az kalsın Sadi Hüdayi’nin çıkacağını anlayan var mı? Cüneyd programa katılma kararını kendi kurduğu Beşli Masa’yla tartıştı, ancak söyledikleri çarpıtılabilir diye şûra bunu reddetti. Cüneyd peşinden nedense Sadi Hüdayi’nin katılmasını önerince, başta programa katiyen karşı olan Sadi Hüdayi olmak üzere herkes kabul etti. Nasıl yani diye soruyorduk ki ibre yeniden Cüneyd’e döndü. Biz ne izledik?

🔴 Eğitim geri geldi, gözümüz aydın. Zeynep (Mina Demirtaş) okusun diye canımız çıkmıştı ama son birkaç bölümdür konu unutulmuştu. Bu bölümde dergâhtaki kızlar da eğitimden geri kalınca Zeynep ve tarikatın aydın yüzü Birgül (Sitare Akbaş) ders verdi. Kafayı ‘evde kalmak’ ile bozmuş Feyza da (Zehra Kelleci) bundan nasiplenecek gibi, zira Birgül ve Zeynep ona hayatta başka amaçları da olabileceğini, geç de olsa eğitim alabileceğini hatırlattı. Zeynep gibi şimdi de Feyza’nın eğitim mücadelesini izleyeceğiz gibi duruyor.

🔴 Göstermelik eşler Levent ve Meryem (Özgü Namal) bu bölümde yılların evlisi gibi tartışmaya tutuştu. Bunun önemi, iletişim kurabilmeleriydi. Saygı çerçevesinde açık açık konuşabilmeleri sayesinde ikisi de önceki evliliklerinde kısılan seslerini yeniden buldu. Meryem bunun sonucunda kendini Levent’e yakın hissederek evlilikleri gerçekmişçesine ilk kez onun yanında başını açtı.

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Cüneyd-Levent tartışması tahmin edildiği üzere çok konuşuldu ve beğenildi. Ancak tartışmanın içeriği çoğu izleyici için gözden kaçtı. Didikleyelim:

👉 20 ve 21. bölümlerde Levent bir programda ‘Aradığınız Tanrıya Ulaşılamıyor’ kitabı hakkında konuşmuştu ve tarikatlara yönelik sert çıkışlar yapmıştı. Bu bölümdeki programda da benzer şeyler söyledi (ama yumuşak bir üslupla). Kitabını neden ilga etti o halde? “Kitabımda bütün tarikatlara dair ithamlarda bulunmuştum” diyerek genellemekten vazgeçtiğini kast etti tabii ki, ancak bu vazgeçiş pat diye, Vahid aradıktan sonra gerçekleşti. Yani mesele toplumsaldan bireysele döndü ve Levent ‘Tarikatlar değil, Vahidler kapatılsın’ demeye getirdi.

👉 Peki tarikatların başına Vahid gibilerin gelmeyeceğini kim nereden bilebilir? Levent’in argümanındaki denetlenebilirlik ve şeffaflık ilkesine ne oldu? Vahidler olmazsa tarikatlarla ilgili dert kalmaz mı? O halde ‘tarikatlar gereklidir’ sonucuna mı vardık? Bu sorular havada kaldı. Bu haliyle Levent, biz gerçek izleyiciler gözünde dinî hassasiyetler lehine tartışmadan çek(tir)ildi gibi görünüyor.

👉 Levent kurumların hesap verebilmesinin önemine değinirken tarikatların “Allah affetsin” deyip işin içinden sıyrılabileceğine değindi. Araya o acı olay hakkında söylenen “Bir kereden bir şey olmaz” ifadesini de sıkıştırdı (bir nevi hatırlattı).

👉 Cüneyd tarikatları herkesin birbirine yardımcı olduğu yerler olarak tanımladıktan sonra, annesinin intihar etmesini babasına bağladı. Oysa kadıncağız tarikatın o döneminde modern tıbba inanılmadığı için (kadından cin çıkarmaya çalıştılar) ve el alem laf etmesin diye kaderine terk edilmişti.

🔴 Bölümün açılış sözünden önce bu kez, geçtiğimiz günlerde vefat eden usta yönetmen Şerif Gören’e saygı duruşu vardı.

🔴 Bölümün açılış sözünün sahibiyse yazar Jasper Fforde: “Din savaşların sebebi değildir, mazeretidir.”

31. bölümün fragmanı

Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Deniz Gürlek, Gamze Arslan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Hazal Türesan, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Asiye Dinçsoy, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Can Kızıltuğ, Oğulcan İnan, Zeynep Özan, Tolga Tekin, Emin Gürsoy. (Konuk) Özlem Gürses.

Kızıl Goncalar: Güç kimde olmalı?Kızıl Goncalar: Güç kimde olmalı?

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.