Depremle mücadelede Urartular gibi ol: Milattan önce 750’de depreme karşı yapı güçlendirmesi yapmışlar
Muğla'nın Yatağan ilçesinde "gladyatörler kenti" olarak da bilinen Stratonikeia antik kentindekii mezarlarda gün yüzüne çıkarılan iskeletler üstünde arkeogenetik çalışmalar yapılmaya başlandı.
Ridley Scott’ın gösterimdeki yeni filmiyle gladyatörler yeniden gündemde. Anadolu’da bu savaşçıların yetiştirildiği ve “gladyatörler kenti” olarak da anılan antik yerleşimi Stratonikeia bu yönüyle ön plana çıkıyor. Muğla’nın Yatağan ilçesindeki antik kentte devam eden arkeolojik kazılar hem bu gladyatörlerin hem de kentin diğer sakinlerinin gündelik yaşantılarına da odaklanıyor.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Köseler, yaptığı açıklamada Stratonikeia antik kentinde 1,5 yıl sürecek proje kapsamında arkeogenetik çalışma yürüteceklerini söyledi. Böylece Helenistik, Roma, Bizans, Anadolu beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde de önemini sürdüren bu antik yerleşimdeki insanların geçmiş hakkındaki bilgilerimize de yenileri eklenecek.
Bölgede eski zaman hastalıkları ile yeni zaman hastalıkları arasındaki yöresel farklılıkları karşılaştırdıklarını belirten Prof. Dr. Aylin Köseler, “Kazılarda bulunan kemik buluntularına DNA izole ederek bu yörede yaşanmış eski hastalıklara dair bilgi elde etmeye çalışıyoruz. Elde ettiğimiz ilk bilgiler şu an için gerçekten umut verici” dedi.
Prof. Dr. Aylin Köseler, kazılarda gün yüzüne çıkan mezarlardaki kemiklerin kendileri için çalışma kaynağı olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Projenin yaklaşık 6 ayını tamamladık. Dönemsel buluntular, kazı ekibi tarafından tanımlanıyor. Kronolojik veri hazırlanıyor. Çıkan iskeletlerde belli başlı MTHFR dediğimiz mutasyonları tanımladık. ‘3-5 örnek olduğu için acaba popülasyon genelinde daha fazla örnek elde edersek bu mutasyonlara daha fazla rastlar mıyız?’ diye çalışmalarımızı bu doğrultuda devam ettiriyoruz. Bu mutasyonlara, Roma ve Bizans dönemlerine ait iskelet bulgularında da rastladık”
Stratonikeia ve Lagina Antik Kentleri Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt ise antik kentte kazı çalışmalarının yanı sıra araştırma ve destekleme projelerinin de yürütüldüğünü ifade etti. Bunlardan birisinin de Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yürüttükleri çalışmalar olduğunu anlatan Söğüt, “Bu projede kazılarda bulduğumuz hayvan ve insan iskeletleri üzerindeki hastalıklar ve o döneme dair araştırmalar yapılıyor. Şu an alınan sonuçlar açıkçası çok sevindirici” dedi.