Çobanın köpeğini öldüren iş insanının profesör unvanı sahte çıktı
Paulo Coelho'nun 'Simyacı' kitabını okuyan 73 yaşındaki çoban Necati Değirmenci, doğduğu köyde yaşayan ve hep koyun güden biri. Bir başka özelliği ise kitap okumayı sevmesi. Çobanın kitap okumasını yadırgayanlara rakamlarla cevap verelim. Türkiye'de kırda yaşayanların kitap okuma oranı yüzde 39.
Hafta içi yazar Paulo Coelho Türkiye’den bir çobanın ‘Simyacı’ kitabıyla çekilen fotoğrafını paylaşmıştı. Çoban kitap okur mu diyenlere 10 Haber olarak Gümüşhaneli çoban Habip Soydaş’ın hikayesini hatırlatmıştık. Anadolu Ajansı Coelho’nun kitabını okuyan çobana ulaşmış.
‘Simyacı’yı okuyan çoban Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Demireli Mahallesi’nde yaşayan 73 yaşındaki Necati Değirmenci. Doğduğu köyde yaşıyor. Beş çocuğu ve 13 torunu var. Fotoğraf da geçen yıl çekilmiş. Hemşehrisi gezgin Selçuk Tanaydın, Paulo Coelho’nun, İspanya’dan Mısır Piramitleri’nin eteklerinde hazine aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun yaşamını anlatan ‘Simyacı’ kitabını Necati Bey’e hediye etmiş. Sonra da meşhur olacak o fotoğrafı çekip sosyal medya hesabında yayımlamış. İşte Paulo Coelho’nun paylaştığı fotoğrafın böyle hikayesi böyle.
Ya Necati Değirmenci’nin? 60 yıllık çoban Necati Bey. “Hep koyun güttüm” diyor ve ekliyor, “Bir de kitap okumayı çok seviyorum.” Şu sıralar eskisi gibi kitap okuyamamaktan şikayetçi. “Çünkü” diyor “Gözlerim az görüyor. Artık fazla okuyamıyorum” ‘Simyacı’ya da başlamış, yarısına kadar okumuş ama bitirmek nasip olmamış: “O sırada torunum gördü ve kitabı okumak istedi. Şimdi kitap torunumda, o okuyor. Bitirince bana geri getirecek. O zaman bitireceğim. Zaten Selçuk Tanaydın bana kitabı hediye ederken ‘Sadece sende kalmasın, başkalarına da ver’ demişti.”
Necati Değirmenci için yazar Coelho’nun paylaşımı sürpriz olmuş. Ama çok da mutlu olmuş, “Paylaşımı görünce çok sevindim. Şimdi o paylaşımın fotoğrafını çerçevelettim” diyor. Lakin bir isteği de var, Coelho ile tanışmak istiyor: “Kitabın yazarıyla yüz yüze görüşmek isterim. Paylaşımı yapması çok hoşuma gitti, görüşme şansım olursa ne güzel olur” diyor.
Necati Değirmenci ya da Gümüşhaneli Habip Soydaş kitap okuyan çobanlar olarak tekil örnekler değil Türkiye’de. Genel olarak kitap okumayan bir toplum olduğumuza dair önyargımız var. Ama bu önyargının aksine Türkiye’de her kesimden her meslekten insan kitap okuyor. Hatta kitap okuma kültürü de yıllar içerisinde yaygınlaşıyor. Bunu, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2019’daki Konda’ya yaptırdığı Türkiye Okuma Kültürü Araştırması verileri söylüyor.
Araştırmaya göre Türkiye’nin yüzde 42.4’ü kitap okuyor. Yüzde 18.8’i de kendini potansiyel okuyucu olarak tanımlanıyor. Okumayanların oranı ise sadece yüzde 22.5. Araştırmada son üç ayda bir veya birden fazla kitap okuduğunu söyleyenlerin oranı 2008’de yüzde 30 iken, 2019’da bu oran yüzde 64’e çıkmış.
Araştırmanın ilginç kısmı bu artışın, kadın, erkek, kentte ya da kırda yaşayan, farklı eğitim seviyesinde olan (ortaokul, lise, üniversite), farklı meslek grupları içinde değerlendirilen (devlet memuru, beyaz yakalı, işçi, esnaf, çiftçi, ev kadını, öğrenci) kişiler için de geçerli olması. Mesela ev kadınları arasında okuma oranı 11 yılda yüzde 19’dan yüzde 48’e çıkmış. Kırda yaşayanların da kitap okuma oranı yüzde 21’den yüzde 39’a yükselmiş. Çiftçilerin oranı ise yüzde 15’ten yüzde 19’a çıkmış. İşçilerin kitap okuma oranı yüzde 26’dan yüzde 44’e yükselirken, esnaflar arasında bu oran yüzde 25’ten yüzde 51’e yükselmiş. Üniversite mezunu da (yüzde 67’den yüzde 84’e), metropollerde de yaşayanlar da (yüzde 38’den yüzde 73’e) daha fazla kitap okumaya başlamış 11 yılda.
Peki neler okuyoruz? Yüzde 42 oranıyla en çok roman, öykü ve şiir gibi kurgu kitaplar okunuyor. Kurgu dışı kitaplardaysa tarih kitapları, kişisel gelişim ve psikoloji kitapları öne çıkıyor. Kadınlar erkeklerden daha çok kitap okuyor. Gençlerin de sanıldığının aksine kitapla arası gayet iyi. Araştırmanın sonuç bölümündeki çıkarım şöyle: Dünyada gençlerin sosyal medya kullanımı artarken okuma oranı düşüyor
ancak Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerin okuması da artıyor. Bu toplumsal bir avantaj olabilir.
Çobanlık yaparken Robert’i kazandı, sırada Tilburg Üniversitesi var