Sudan’da etnik şiddet artıyor: Burhan savaşın başından beri ilk kez yurt dışına çıktı
Gazze'de yaşanan soykırımı dünyaya duyuran sanatçılardan Macklemore'un gündeminde bu kez Sudan var. ABD'li rapçi Dubai'de vereceği konseri BAE'nin Sudan'daki katliamlarda rolü olduğu gerekçesiyle iptal etti.
Macklemore ekim ayında Dubai’de vereceği konseri iptal etti. İptalin gerekçesi Birleşik Arap Emirlikleri’nin Sudan’da katliam yapan gruplara destek vermesi. ABD’li rapçinin bu kararı Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu Afrika ülkesini saran savaştaki rolüne ilgiyi yeniden alevlendirdi. Gerginliklerin başkent Hartum’da patlak vermesi ve Darfur dahil diğer bölgelere yayılmasıyla kaos büyüdü. Tahminlere göre çatışmalarda yaklaşık 19 bin kişi hayatını kaybederken 10 milyondan fazla insan evlerini terk etti. Yüz binlercesi açlığın eşiğinde.
Grammy ödüllü Macklemore, Instagram’da yaptığı paylaşımda “Sudan halkıyla dayanışma için gösteriyi iptal etmemi ve devam eden soykırım ve insani krizde oynadıkları rol nedeniyle BAE’de iş yapmayı boykot etmemi isteyen çok sayıda insan var” dedi.
ABD’li rapçi Macklemore Gazze Şeridi’nde devam eden katliam karşısında Filistinlilere verdiği kamuoyu desteği nedeniyle gösteriyi yeniden değerlendirdiğini söyledi. Kısa bir süre önce Gazze’de İsrail güçleri tarafından dört kuzeni, teyzesi, amcası ve iki sağlık görevlisiyle birlikte öldürülen Hind Rajab adlı genç kızın anısına ‘Hind’s Hall’ adlı bir şarkı seslendirmeye başladı. ‘Hind’s Hall’dan elde edilen tüm yayın gelirleri BM yardım kuruluşu Unrwa’ya aktarılıyor.
“Bunun muhtemelen bölgedeki gelecek konserlerimi tehlikeye atacağını biliyorum ve hayranlarımı hayal kırıklığına uğratmaktan gerçekten nefret ediyorum” dedi Macklemore ve diğer müzisyenleri de harekete geçmeye davet ettiği açıklamasına şöyle devam etti: “Ben de gerçekten çok heyecanlıydım. Ancak BAE RSF’yi silahlandırmayı ve finanse etmeyi bırakana kadar orada konser vermeyeceğim. BAE’de sahne alan diğer sanatçılara karşı bir yargım yok. Ancak Dubai’de konser vermesi planlanan meslektaşlarıma şu soruyu soruyorum: Platformlarımızı kolektif kurtuluşu harekete geçirmek için kullansaydık, neler başarabilirdik?”