50 bin yıl soydaşlarından izole yaşamış ‘yalnız’ Neandertal grubu: Thorin bulundu
Burdur'un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos antik kenti anıtsal çeşmeleriyle haklı bir üne sahip. Bunlardan biri de 1892 yıllık Hadrianus (Hadrian) Çeşmesi. Arkeologlar çeşmenin ayağa kaldırması için kazı ve restorasyon çalışmalarını sürdürülüyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne yer alan Sagalassos antik kenti görkemli yapılarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Burdur’un Ağlasun ilçesindeki bu 5 bin yıllık tarihi yerleşimin en dikkat çekici yönlerinden biri de anıtsal çeşmeleri. Yakın zamanda restorasyonu tamamlanan Antoninler Çeşmesi’nden yüzlerce yıl sonra sular akmaya başlamıştı. Şimdi sırada bir başka anıtsal çeşme var. 1900 yıllık Hadrian Çeşmesi’nin de ayağa kaldırılması için arkeologlar hummalı bir çalışma içinde.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca Sagalassos Koordinatör Kazı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru öncülüğünde dört arkeolog, birer mimar ve uzman restoratör, 23 işçi ile başlatılan çalışmayla yüksekliği 20 metreyi aşan 2 katlı tanrıça kabartmalı anıtsal çeşmeden iki yıl içinde antik suyun akıtılması planlanıyor.
Sagalassos Koordinatör Kazı Başkan Yardımcısı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Düzgün Tarkan, yaptığı açıklamada Sagalassos kazılarının Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens’in başkanlığında 1989’da başladığını söyledi.
Koordinatör kazı başkanlığı olarak çalışmalarına bu yıl Hadrian Çeşmesi’nde başladıklarını belirten Düzgün Tarkan, Prof. Dr. Waelkens’in çeşmenin cephesini kısmen açtığını ve buradan çıkan önemli heykellerin Burdur Müzesi’nde sergilendiğini aktardı.
Öğretim görevlisi Düzgün Tarkan, o dönem çeşmenin doğu ve batı kanatlarında kazı yapılmadığını ve üst katındaki blokların da zamanla dağıldığını dile getirerek çeşmenin önündeki basamakların MAKÜ’den Doç. Dr. Ünal Demirer’in desteğiyle sağlamlaştırıldığını, orijinal taşların yerine koyulduğunu anlattı.
Çeşmenin milattan sonra 129 ve 132 yılları arasında dönemin Roma İmparatoru Hadrian anısına Sagalassos’un ilk Roma şövalyesi Tiberius Claudius Piso’nun vasiyeti üzerine yapıldığını yazıtlardan anladıklarına dikkati çeken Düzgün Tarkan, şu bilgileri verdi:
“Şu anda görünen her iki sütun arasından havuza su yolu bulunuyor. Müzik, edebiyat ve şiir gibi birçok sanatsal faaliyete esin kaynağı olan antik dönemdeki musaları (tanrıça) simgeleyen kabartmalar görüyoruz. Dokuz kabartmanın büyük çoğunluğu yerinde fakat birkaç tanesi de kazılarda taş tarlasına taşınmış. Onların da tamiratları yapılıp önümüzdeki yıl yerine konulacak.
Şöyle hayal edebilirsiniz, yaklaşık 6 metre yüksekliğinde ilk kat sütunları, bunların arasındaki görkemli heykel kabartmalarının yanından suların aktığını, bunun üstünde süslü ve gösterişli mimari taşlar göreceksiniz. Bu taşların üstünde de ikinci kat sütun düzenlemesi ve yine bu sütunlar arasında dönemin ünlü tanrı ve kişilerini simgeleyen heykelleri varsayabilirsiniz. Büyük olasılıkla yapının ikinci katından da su akışı olacak”
Düzgün Tarkan, Sagalassos’ta bugüne kadar Antoninler ile Dorik Çeşmelerinin restorasyonlarının tamamlanıp ziyarete açıldığına değinerek, “Oldukça görkemli bir çeşmeyi daha hem ülkemize hem de Sagalassos Antik Kenti’ne kazandırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki iki yıl içinde bu çeşmenin 2 katlı olarak ayağa kaldırılmasını öngörüyoruz. İki yıl sonra ziyaretçiler, artık Sagalassos’ta 2 katlı cephesi olan içinden antik suyun aktığı görkemli bir çeşmeyi daha izleme şansına kavuşacak” dedi.