Troya Müzesi bir günlüğüne çocuklara emanet

Troya Müzesi bir günlüğüne 8 ilâ 12 yaş aralığında çocuklara emanet edildi. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de hayata geçirilen Museum Takeover Day, bu yıl Troya Müzesi’nde gerçekleştirildi. Türkçeye Devralma Günü olarak çevrilen gün kapsamında sabah saatlerinde aileleriyle birlikte  müzeye gelen 16 çocuk, görevlilerin yönlendirmeleriyle mesai birimlerine yönlendirildi. “Müzeyi ele geçirdik” anonsu yapan öğrenciler, müze müdürü, güvenlik görevlisi, restoratör, arkeolog ve kafe sorumlusu olarak görevlerine başladı.

Müdürlük görevini üstlenen Kumkale Ortaokulu öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, gazetecilere, etkinliğe katıldığı için mutlu olduğunu söyledi. Rehber olarak görev yapan 8 yaşındaki Bulut Asilkan da ziyaretçilere Pers döneminden kalma lahit hakkında bilgi verdiğini ifade etti.

16 çocuk gün boyunca müzedeki tüm işleri devraldı.

​​​​​​​Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük ise etkinlik kapsamında müze çalışanlarının yaptığı tüm görevlerin bir günlüğüne çocuklara devredildiğini bildirdi. Müzelerin sadece saklama ya da sergileme mekanları olmadığını, okul dışı öğrenme alanları arasında yer aldığını dile getiren Gölcük, şöyle konuştu:

Türkiye’nin dört bir yanından talep

“Londra’dan partner bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasına geçen sene kasım ayında başladık. Sosyal medyadan çağrıya çıktık. Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştı. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyenlerden bu mektupları topladık. Bir gün önce oryantasyon eğitimi yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik.

Çocuklar neden müzeyi devralıyor? Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından biri bu uygulama. İkincisi, çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren, yaratıcı düşünmeyi aşılayan bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada ikinci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz”

Tarih ve kültür eğitimi işe yaradı: 10 yaşındaki Onur Türkiye’nin en genç bağışçısı