Aspendos Opera ve Bale Festivali ‘Aida’yla açılacak
Richard Wagner'in başyapıtı 'Uçan Hollandalı' AKM'de İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor. Önceki gün de sahnelenen opera 17 Ekim, 2 ve 6 Kasım'da yeniden AKM'de.
Operanın başyapıtları AKM’de sahnelenmeye devam ediyor. Bunlardan biri Alman besteci Richard Wagner’in eseri ‘Uçan Hollandalı’. AKM’de sanatseverlerle buluşan başyapıt büyük ilgi gördü. Eser ismini Flaman kültüründe ve gemiciler arasında dilden dile dünyaya yayılarak efsaneye dönüşen ve birçok edebiyat türüne, sanat eserine, halk türkülerine, şarkılara, seremonilere konu olan aynı adlı efsaneden alıyor. Yıllar sonra yeniden sahnelenen ‘Uçan Hollandalı’ 17 Ekim ve 2-6 Kasım’da AKM Türk Telekom Opera Sahnesi’nde yeniden sanatseverlere buluşacak.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) başrejisörü Caner Akın ve orkestra şefi İbrahim Yazıcı, gösteri sonrası esere dair açıklamalarda bulundu. Caner Akın Wagner’in eserlerinden biri olan ‘Uçan Hollandalı’ya İstanbul seyircisinin önem verdiğini belirterek, “Rahmetli sopranomuz Zehra Yıldız zamanında İstanbul Operası’nda yapıldığında bu prodüksiyon inanılmaz sükse yapmıştı. Kendisi bu sayede yurtdışında ismini çok fazla duyurdu. Biz de ne mutlu ki yaklaşık 30 yıl sonra bu eseri, İstanbul seyircisine ilk kez orijinal diliyle yeni bir modern prodüksiyonla sunma imkanı yakaladık. O yüzden bu eser çok ayrı bir yerde” dedi.
Richard Wagner’in müziği tamamen efekt olarak kullandığına işaret eden Caner Akın “Wagner’in bir operasını seyredenler eser başladığı anda direkt atmosfere giriyor. Çünkü öyle büyük bir besteciydi ki, orkestradaki her türlü sazı, her türlü enstrümanı sadece ve en öncelikli olarak efekt yapmak üzerine bestelerini gerçekleştirdi. Opera dünyasında ve tarihinde kendi kurguladığı konular, librettolarını yazdığı eserler kendisini çok ayrı bir yerde tutuyor” değerlendirmesini yaptı.
Uzun yıllar sonra tekrar sahnelenin eserin orijinal dilinde ilk kez izleyiciyle buluştuğunu aktaran Caner Akın son olarak şunları söyledi: “Sahne üzerinde 100 küsur kişi var. Bu eserin şu anda temsilinin gerçekleşmesi için totalde 354 kişi emek veriyor. Bir de bunun hazırlık süreci var. Yani solistler ve koro yaklaşık ocak ayından beri müzikal provalarını yapıyorlardı. Nisan ayında da sahne provalarına başladılar. Normal bir eser için çok fazla vakit ama Wagner’in müziği ve dramaturjisi o kadar derinlemesine ki, bunu en iyi şekilde sunabilmek için çok ince bir çalışma gerekiyor.”
Orkestra şefi İbrahim Yazıcı ise Kuzey Avrupa destanı olan eserin Richard Wagner’in orta dönem eserlerinden olduğunu, Beethoven’dan çok izler taşıdığını, herkes ölümsüzlüğün peşinde koşarken Uçan Hollandalı’nın ölebilmenin peşinde koştuğunu söyledi.
Şef İbrahim Yazıcı esere hazırlanmanın çok kolay olmadığının altını çizerek şu bilgileri verdi: “Biz daha ziyade İtalyan repertuvarı üzerine çalışan bir operayız. Çünkü İtalyanca, Türkçeye vokal açıdan daha yakın. Bizim seslerimiz de açıkçası Akdeniz sesi olduğu için renkli ve biraz daha kırılgan sesler. Wagner için biraz daha güçlü kuvvetli sesler lazım. Bir defa onun için doğru bir ekiple çalışmak lazım. Allah’tan söyleyebilecek solistlerimiz vardı. Ben şef olarak önce piyanistlerimizle eseri biraz çalıştım. Daha sonra onlar solistleri hazırlıyorlar. Koro şefimiz koroyu hazırladı. Ben orkestrayı hazırladım. Açıkçası bunu kısa bir zamanda yaptık. Temsil günleri bile temsile çıkmadan önce hala içimizde, aklımızda kalan riskli yerler varsa sahnede provasını yapıyoruz.”