Dizicinin Rehberi – Kızılcık Şerbeti: Aşk tanrısı Eros ağlıyor
'Kızılcık Şerbeti' ve 'Kızıl Goncalar' dizilerinin yapımcısı Faruk Turgut son dönemin en çok konuşulan projeleri hakkında konuştu. Yapımcı, Berkun Oya'nın yazıp yönettiği 'Bir Başkadır'ın her iki dizi için de kendisine ilham verdiğini söyledi.
İsmailağa cemaati hedef gösterdi, RTÜK yayın yasağı ve para cezası verdi. Ancak izleyici her şeye rağmen sahip çıkıp yayın gününün en çok izlenen dizisi yaptı.
Fox TV’de yayınlanan ‘Kızıl Goncalar’dan bahsediyoruz. Özcan Deniz ve Özgü Namal’ın başrollerini paylaştığı dizi sezonun öne çıkan yapımları ‘Kızılcık Şerbeti’ ve ‘Ömer’ gibi muhafazakar dünyaya odaklanıyor. Hatta ‘Kızılcık Şerbeti’ ile ‘Kızıl Goncalar’ aynı yapım şirketinin, Faruk Turgut’un sahibi olduğu Film’in. Turgut Mirgün Cabas’ın YouTube programına konuk oldu. Son dönemde hem çok izlenen hem de hedef gösterilen ve RTÜK’ün ceza verdiği iki dizi hakkında konuştu.
Turgut, televizyonlarda bazı kesimlerin hikâyelerinin ekrana taşınmadığını söyledi. Bu durumun da reytingleri etkilediğini düşündüğünü de ekledi. Ayrıca 2020’de gösterime giren, Berkun Oya’nın yazıp yönettiği ‘Bir Başkadır’ dizisinin hem ‘Kızıl Goncalar’ hem de ‘Kızıl Goncalar’ için kendisini tetiklediğini söyledi.
Bugüne kadar 74 diziye imza atan Turgut, Cabas’ın “‘Kızıl Goncalar’ bir siyasi proje mi?” sorusuna kendisini “laik, seküler ve Atatürkçü” şeklinde tanımlayarak şu şekilde cevap verdi:
“Kendi siyasi konumumla işimi birbirine karıştırmam mümkün değil. Kendi kişisel egolarımı ekrana taşıyıp veya televizyonların bu konudaki konumunu kendi siyasi tercihlerim veya egom için kullanabilecek biri değilim. ‘Kızılcık Şerbeti’ni tercih ederken de raitinge ulaşmanın yolunun oralardan geçtiğini hissettim.
Son dönemde Türkiye’de temel sorunların başında kutuplaşma ve birbirini dışlayıp yok sayma geliyor. Ben bu diziyi yaparken aslında temel mantık olarak şunu güderek yol almaya çalıştım: Türkiye sosyolojisine ayna tutabilir miyim? Acaba insanlar empati yapıp birbirlerini daha net anlayıp birbirleriyle ilgili önyargılarından ayrılıp daha net fikirler elde edebilirler mi. Şunu öne çıkarmaya çalıştım. Aslolan insanın vicdanı, aklı, beynidir. Kılığına kıyafetine bakarak insanların değerlendirilmemesi gerektiğini düşündüm. Son dönemde biliyorsunuz, İstanbul’da bile sosyal hayat ikiye bölünmüş durumda. Kafeler ayrılmış, restoranlar ayrılmış, mahalleler ayrılmış. Bu kutuplaşma gittikçe de derinleşiyor. Bu kutuplaşmaya bir ayna tutup insanların bu konuda en azından önyargılarından arınıp birbirini anlayarak iletişime geçerek daha bir ortak noktada buluşup meselelere çözüm üretebilir mi mantığını güderek hareket ettim.”
Yapımcı olarak dizilerin iki sezondan fazla sürmesini çok tercih etmediğini söyleyen Turgut, ‘Kızılcık Şerbeti’ bu sezonda bitecek mi sorusuna da cevap verdi.
“Bilmiyorum. Ama şu anda reytingler çok iyi gidiyor. Böyle bir durumda kanal da diziyi bırakmak istemez. Bir sürü dizi giriyorsunuz, beş diziden biri tutuyor. Tutan diziyi devam ettirmek de kanalın da yapımcının da oyuncunun da lehine olan bir durum.”
Turgut ayrıca ‘Kızılcık Şerbeti’nin televizyon sektöründe büyük bir değişim yarattığına inanıyor:
“‘Kızıl Şerbeti’ bir devrimdir. Yıldız oyuncusu olmadan bu noktaya geliyor olması sektör için de daha farklı bakış açıları getirmesi açısından çok önemli bir iş. Asılolan içerik ve hikâye, bunun anlaşılması için önemli bir proje oldu.”
Turgut, ‘Kızıl Goncalar’ın yayın yasağı sürecini Fransız gazetesi Le Monde’nin haber yapmasının ardından Fransa’dan iki kanalın yayın hakları hakkında görüşmek istediklerini söyledi. Fransa’nın Türk dizilerinin yayın haklarını alma konusunda çok seçici olduğunu belirten Turgut, “Böyle bir şeyin olması olması da bizi gelecek için umutlandırdı” dedi.