Paul Mescal arenaya çıkıyor: Sevenleri bacaklarına doyacak

Kuşağının en iyi oyuncularından Paul Mescal kariyer anlamında hiç aşina olmadığı bir arenaya giriyor. 24 yıl sonra devam filmiyle vizyona girecek Gladyatör II’de ilk filmde Russel Crowe’un canlandırdığı Maxiumus oğlu Lucius rolüyle.

28 yaşındaki oyuncu daha önce böyle büyük bir bütçeli dev prodüksiyonlu bir Hollywood yapımında yer almamıştı. Rol aldığı ‘Normal People’, ‘After Sun’, 2All of Us Strangers’  gibi yapımların hiçbirinde arenaya girip dövüşebilecek bir gladyatör olma potansiyeli varmış gibi görünmüyordu.

Bu yaz kısa şortlarıyla sık sık görüntülenmesinin ardından gladyatör bacakları olduğunu ikna olmuştuk belki ama usta yönetmen Ridley Scott elbette biz sıradan izleyicinin görebildiğinin ötesini görmeyi başardı ve rolü ona emanet etti.

GQ dergisinin Kasım sayısına kapak olan Mescal ilk kez ‘Gladyatör’ü izlediğinde 13 yaşında olduğunu anlatıyor. Babasıyla izlemiş. Filmin yapımcıları üstünden 10 yılı aşkın süre geçtikten sonra Mescal ile buluşmak istiyor. Devam filmi planlarını anlatıyorlar. Yapımcılardan sonra sırada yönetmen Scott var.

Dört yıl önce adını bile duymadığımız Mescal, Scott’u fiziksel becerilerine ikna etmek için harcıyor. Uzun yıllar Gal futbolu (ragbi ve futbol karşımı bir spor) oynadığından, takım kaptanlığı yaptığından bahsediyor. Scott’ın fiziksel özelliklerine göre oyuncu seçme eğiliminde olduğu biliniyor. Oysa Scott Mescal’in edebiyat okuyan, varoluş sancıları çeken Connell performansından etkilenmiş. Bu görüşme sonrası Lucius karakterini bulduğuna ikna oluyor.

Mescal da zaten Gladyatör filmi için ‘kuzu postu giymiş kurt’ benzetmesi yapıyor: “Filmi izleyip çok maskülen ve maço hissedebilirsiniz. Ama filmin iyi olmasının nedeni bir aksiyon dram olması. Filmdeki bütün o şiddetin temelinde aşk ve ihanet var.”

Dört sene öncesine, 24 yaşına dönüp baktığında çok farklı bir adam görüyor: “Kafamda her şey idealdi. İyimserdim. Daha mutluydum anlamında söylemiyorum ama daha toz pembe görüyordum. Ama öteki taraf da hep içimdeydi. Oynadığım karakterlerin psikolojik durumunu anlayabiliyordum. Sadece senaryoyu okumakla olan bir şey değil bu, içinde bir yerde olan bir şey.”

Artık yolda yürürken hayranları etrafını saracak, magazincilerin gördüğü her yerde fotoğraflayacağı kadar ünlü. “Artık kendi akıl sağlığım için geçmemem gerek çizgiler olduğunu biliyorum” diyor. Özel hayatına dair bu sınırları geçerse insanların hakkında çok fazla şey öğreneceğinden ve filmlerde yaratılan o hayali dünyaya, canlandırdığı karaktere kendilerini kaptırmakta zorlanacağından endişe ediyor.

Annesini üzen dedikodu

Sosyal medyada herkesle paylaştığı hesapları olmasa da arada neler oluyor diye bakıyormuş. Geçen kış TikTok’ta yayılan bir dedikodu vardı. Mescal tek gecelik ilişki yaşadığı kadınları sabah parka yürüyüşe götürüyor, burada ‘aa kuşa bak’ diyor ve kadınlar kafalarını çevirip bakarken o topukluyormuş.

GQ muhabiri bu söylentiyi gündeme getirince elini başının arasına alıp kızarıyor, bir yandan da gülüyor. Bu söylentiler çıktığında ailesinin yanında tatildeymiş. Kardeşleriyle birlikte gülerken bir anda annesinin de bu videoları izleyip üzüldüğü kafasına dank etmiş: “Bizim için komikti, internet böyle bir yer biliyoruz. Gerçek olsa korkunç olurdu elbette ama dedikodu olarak komik. Ama eğer anneysen, içgüdüsel olarak üzülüyorsun, oğlum öyle şey yapmaz diyorsun.”

Beyaz perdede İrlandalı dalgası: Yumuşak maskülenlik onlardan sorulur