Uyuşturucu kuryelerinin ‘kraliçe arı var’ dediği kovanlardan metanfetamin çıktı
Safra kesesinde taş olan Kemal Yaprak'ın biyopsi sonucunda kanser olduğu saptandı. Safra kesesi kanseri 100 binde 3 görülen bir hastalık olduğu için tespit edilmesi rastlantı sonucu. Uzmanı da bu konuda hem doktorları hem de hastaları uyardı. Özellikle de safra kesesinde taş olanları.
Adana’da yaşayan 66 yaşındaki Kemal Yaprak, yaklaşık 7 ay önce mide bulantıları yaşamaya başladı. Rahatsızlığı bir türlü geçmeyince hastanenin yolunu tuttu ve doktorlar ona safra kesesinde taş ve iltihap olduğunu söyledi. Bunun üzerine Kemal Yaprak ameliyat oldu vesafra kesesi alındı. Rutin olarak bunun ardından biyopsi de yapıldı, alınan parça patolojiye gönderildi. Ancak sonuç bekledikleri gibi değildi, Kemal Yaprak’ın kanser olduğu ortaya çıktı. Buradan sonrası Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde devam etti çünkü safra kesesi kanseri uzmanların anlatımına göre 100 binde 3 oranında görülüyordu.
Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda görevli Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş’ın üstlendiği tedavi sürecinde Kemal Yaprak’ın ikinci bir ameliyata alınması gerekti. Uzm. Dr. İshak Aydın, Arş. Gör. Dr. Ersin Uslu ve Arş. Gör. Dr. İsmail Cem Yurtçu’nun da içinde olduğu ekip tarafından ameliyata alınan Kemal Yaprak’ın operasyonu yaklaşık dört saat sürdü. Ameliyatta hastanın daha önce alınan safra kesesine yakın bölgede bulunan lenf bezleri, karaciğer ve safra kanallarındaki kanserli tümörler temizlendi. Başarılı geçen ameliyatın ardından hasta, bir süre yoğun bakımda takip edildikten sonra servise çıkarıldı.
Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş, safra kesesi kanserlerinin dünyada 100 binde 3 oranda görüldüğünü söyleterek bu hastalığa Türkiye’de de çok nadir rastlandığını anlattı. Genellikle ileri tetkiklerde rastlantı sonucu bu hastalığın saptandığını belirten Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş, bu kanser türünde semptomların da her zaman kendini göstermediğini söyledi ve “Çok sinsi, agresif seyreden bir tümör tipidir. Bazı hastalarda ise tespit edildiği anda çok fazla tedavi şansı olmuyor. Karın içerisine yayılmış tümörler tedaviyi engelleyebiliyor. Bu hastamızda da taş nedeniyle safrası alındıktan sonra rutin patolojik incelemesinde tesadüfen saptanıyor. Dış merkezde safra kesesi alınan hastanın yaptığımız ameliyat ile karaciğerin safra kesesine yakın olan kısmının çıkarılmasını, safra kanalları ve bu bölgedeki lenf bezlerinin tümörden arındırılmasını sağladık. Karaciğerin kısmi olarak alınması ve lenf bezlerinin temizlenmesi ameliyatını gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte de onkolojik kontrolleri devam edecek” dedi.
Safra kesesi taşı görülen hastalarda hekimin çok dikkatli olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Sarıtaş, birtakım uyarılarda da bulundu:
“Bu taşlar kanserin gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Özellikle 3 santimetreden büyük safra taşlarının 20 yıldan fazla safra kesesinde kalması kanser gelişmesinde önemli bir pay sahibidir. Safra kesesinde taş veya polip görülen, tifo taşıyıcılığı olan, parazitel enfeksiyonu olan kişilerin safra kesesi kanseri görülme olasılığı artmış hastalar olduğundan mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Ayrıca kilo kaybı, ateş, sarılık, karın ağrısı gibi rahatsızlıkları olan hastaların da sağlık kuruluşuna başvurmasını tavsiye ediyoruz.”
Hastanede tedavisi süren çiftçi Kemal Yaprak, uzun süre sonra ayağa kalktığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Yaprak, kendisini iyi hissettiğini ve eski sağlığına yeniden kavuştuğunu belirterek, bu zorlu ameliyatta emeği olan tüm doktorlara teşekkür etti.