Dünyanın cilt kanseri için ilk mRNA aşısı faz üç denemelerine başladı
En tehlikeli deri kanseri olan melanom ben zemininde gelişebiliyor. Peki hangi benler riskli? Yanıtı Doktor Saraç’tan öğrendik. Ayrıca başka kritik de bilgiler aldık: Her bene lazer yapılmaz. Protez tırnak ve kalıcı ojede kanser riskine dikkat!
Cildinizdeki küçük benlerin ‘melanom’ adı verilen en tehlikeli deri kanserine dönüşebileceğini biliyor musunuz? Koç Üniversitesi Hastanesi’nden dermatoloji uzmanı Doç. Dr. Esra Saraç ile hangi benlerin tehlikeli olabileceğinden benlerimizi nasıl doğru şekilde takip etmemiz gerektiğine kadar pek çok önemli konuyu konuştuk. Her bene lazer tedavisi yapılamayacağını, lazerin bazen kanseri tetikleyebildiğini söyleyen Dr. Saraç’ın protez tırnak, kalıcı oje ve dövme konusunda da ciddi uyarıları var.
Hangi benlerin kanser riski taşıma ihtimali daha yüksek?
Öncelikle her beni takip etmek gerekiyor. Ama bazı benler daha riskli. Benlerin riskli olup olmadığını gösteren beş önemli kriterimiz var:
⚠️ Asimetri: Benin yarısının diğer yarısından farklı olması.
⚠️ Kenar: Benin kenarlarının düzensiz, girintili çıkıntılı olması.
⚠️ Renk: Bende birden fazla renk (kahverengi, mavi, siyah, beyaz veya kırmızı tonlar) bulunması.
⚠️ Çap: Benin çapının 6 milimden (kabaca küçük bir mercimek kadar) büyük olması.
⚠️ Değişim: Benin büyüklüğünde, şeklinde, renginde herhangi bir değişiklik olması veya bende kaşınma, kanama, kabuklanma gibi belirtilerin gözlemlenmesi.
Bu beş kriterin olmaması benin tamamen risksiz olduğu anlamına mı geliyor?
Hayır, çok sakin duran bir benin altından da bazen kanser çıkabiliyor. Doğumsal bazı benlerin, özellikle de büyük olanların ileriki yaşlarda melanom riski artıyor.
Benlerimiz için rutin kontrollerden geçmeli miyiz?
Evet, herkesin yılda bir kez benlerini kontrol ettirmesi gerekiyor. Biz dermatologların ‘dermatoskop’ adını verdiğimiz bir cihazımız var. Küçük bir mikroskop olan bu cihazla deriye baktığımızda bazı ipuçları elde ediyoruz. Örneğin bir benin normal mi yoksa değişmiş mi olduğunu anlayabiliyoruz.
Ben taraması hangi yaşlarda başlamalı? Yılda bir defadan daha sık kontrolden geçmesi gereken kişiler var mı?
Taramayı her yaşta öneriyoruz. Diğer sorunuza gelince, evet, tarama sıklığının arttığı bazı riskli durumlar var. Mesela daha önce deri kanseri geçirdiyseniz kontrol aralıklarınız sık oluyor.
Veya diyelim ki taramalar sırasında vücudunuzdaki diğer benlerden farklı gözüktüğü için bir beninizden şüphelendik. ‘Çirkin ördek yavrusu’ olarak adlandırdığımız o ben için bir yıl beklemiyoruz; sizi daha erken görmek istiyoruz. (‘Çirkin ördek yavrusu’ dermatolojide diğer benlerden farklı görünen ve cilt kanseri riski taşıyabilecek benleri tanımlamak için kullanılıyor.)
Günümüz teknolojisi bize bilgisayar yardımlı dermatoskopi yapma fırsatı sunuyor. Bu sayede bene sadece çıplak gözle bakmakla kalmayıp görüntüyü dondurarak bilgisayar hafızasına kaydetme şansımız oluyor. Şüphelendiğimiz bir bende sizi üç ay sonra kontrole çağırıp kaydettiğimiz eski görüntüyle yeni durumu karşılaştırıyoruz. Örneğin benin kanlanması artmış mı, rengi koyulaşmış mı gibi değişiklikleri değerlendiriyor, şüpheli bir değişiklik saptarsak “Daha fazla takip etmeyelim, beni çıkartıp patolojiye gönderelim” kararını alıyoruz.
Dermatologlar evde ben takibi yapmanın önemini de sık vurgular. Peki evde ben takibini nasıl yapmalıyız?
Dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var:
📍 Saçlı derinizden ayak parmaklarınıza kadar tüm vücudunuzu dikkatlice kontrol edin. Saçlı deriyi incelemek kendi başınıza zor olabilir. Bu yüzden bir ayna kullanabilir veya bir yakınınızdan yardım alabilirsiniz. Evde ben kontrolü yaparken genellikle ayak tabanları atlanır. Ayak tabanlarınızı ve avuç içlerinizi de özenle incelemeyi unutmayın.
📍 Büyük bir boy aynasından sırtınızı, kalçanızı ve bacak arkalarınızı kontrol edin.
📍 Benler genital bölge, kulak, göz, ağız ve burun içi gibi yerlerde de olabilir. Bu bölgeleri de yılda en az bir kez inceleyin.
📍 Herhangi şüpheli bir durumda mutlaka dermatoloğa başvurun.
Deri kanseri ilk bulgusunu tırnakta verebilir değil mi?
Kesinlikle… Tırnaklarımızda da benlerimiz olabiliyor. Bu benler hem çocukluk çağında hem de erişkinlik döneminde ortaya çıkabiliyor. Normalde tırnağımızdaki benler tırnağın kökünden ucuna uzun bir şerit şeklindedir. Kişinin deri tipi, saç ve göz rengine bağlı olarak tırnaktaki şeridin rengi, açık veya koyu kahverengi tonlarında olabilir.
Tırnaktaki benler genellikle zararsızdır ama bazen de kanserleşme riski taşır. Melanoma dönüştüğünde ise bazı ipuçları verebilir. Örneğin tırnaktaki şerit, tırnağın bir yerinde düzensizleşiyorsa veya şeridin rengi bir yerde daha koyu yerde daha açıksa dikkatli olmalıyız. Bir de normalde şeritteki renk sadece tırnakta kalır ve et kısmına yayılmaz. Melanom oluştuğunda ise renk, parmağın ucuna veya tırnağın kökündeki et kısmına doğru yayılabilir.
Peki deri kanseri açısından kimler daha fazla risk altında?
En riskli gruplardan birini genetik olarak bu mirası taşıyanlar yani ailesinde deri kanseri olanlar oluşturuyor. Yine daha önce deri kanseri geçirenlerde de risk daha fazla.
Güneşe maruz kalmak, özellikle çocukluk ve gençlik çağında geçirilen güneş yanıklarının ileriki dönemde deri kanseri için çok büyük bir risk faktörü olduğunu biliyoruz. Birçok çalışma bunu gösterdi. O nedenle güneşten korunma alışkanlığı çocukluk çağında kazanılmalı.
Açık ten ve göz rengine sahip olan kişilerde de deri kanseri daha sık görülüyor.
Yaşadığınız coğrafya deri kanseri gelişiminde belirleyici etkenlerden biri. Güneşten yayılan ultraviyole ışınları direkt DNA hasarı yaparak deri kanserine neden oluyor. Eğer Avustralya, Yeni Zelanda gibi ultraviyolenin çok yoğun geldiği bir bölgede yaşıyorsanız riskiniz daha fazla.
Bağışıklık sisteminiz düşmüşse mesela kemoterapi gibi bağışıklık sisteminizi düşürücü ilaçlar kullanıyorsunuz yine riskiniz artıyor. Ayrıca radyoterapi almak bazı deri kanseri türlerinin daha çabuk ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Solaryumun da deri kanserini artırıcı etkisi yüksek değil mi?
Solaryum yani yapay ultraviyole kaynaklarının deri kanserini şiddetli bir biçimde artırdığı pek çok çalışmayla gösterildi. Bir zamanlar solaryum çok popülerdi, neyse ki farkındalık arttı ve eskisi kadar yaygın değil artık.
Fakat şimdi de protez tırnak ve kalıcı oje modası çıktı. Bu uygulamalar sırasında el ve ayak üzerine ultraviyole ışık uygulanıyor. Protez tırnak ve kalıcı ojenin uzun dönemdeki yan etkileri henüz bilinmiyor ama tırnak çevresinde yeni benler ve koyulaşmalar gibi belirtilerle bize başvuran olgular var. Benim ve birçok dermatoloğun tahminine göre, bu olgular ileride deri kanseri olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle protez tırnak ve kalıcı oje konusunda herkesi uyarıyoruz.
Protez tırnak veya kalıcı oje yaptırmak istiyorsanız en azından parmak kenarlarınıza güneş koruyucu sürün. Ayrıca bu uygulamalarda kullanılabilecek özel eldivenler var; bu eldivenleri takarak cildinizi ultraviyoleden koruyun.
Dövme yaptırmanın deri kanseri riskini artırıcı etkisi var mı?
Bu konuda elimizde bir veri yok. Fakat ben haritası çıkardığımız veya takip ettiğimiz hasta gruplarında dövmenin yarattığı önemli bir sorunla sık karşılaşıyoruz: Çok benli biriyseniz ve beninizin üzerine koyu renkli bir dövme yaptırdıysanız benle dövmenin pigmenti birbirine karışıyor.
Özellikle çok beniniz varsa bazen “Desen mi yoksa ben mi?” ayrımını kendiniz yapamayabiliyorsunuz. Hatta dermatoskopla baktığımızda bazen biz bile zorlanıyoruz. O yüzden çok beniniz varsa dövme yaptırmayın. Tek beniniz bile olsa o beni, dövmenin bir parçası haline getirecek tasarımlar tercih etmeyin. Aksi takdirde beninizdeki değişiklikleri sizin de bizim de takip etmemiz zorlaşır. Bu da olası bir deri kanseri riskini gözden kaçırmamıza, erken tanıya gitmemize engel olabilir.
Benlere lazer tedavisi uygulamak tehlikeli mi?
Et benine veya yaşlılık benine (seboroik keratoz) lazer uygulanmasında sorun yok. Ama normal siyah benlere (melanostik nevüs) kesinlikle lazer yapılamaz. Bunun iki nedeni var. Birincisi, normal gibi gözüken benlerde kötü huylu hücreler bulunabilir. Lazerle yoğun ışık enerjisi uygulandığında bu hücreler tetiklenebilir ve kansere dönüşebilir.
İkincisi, lazerle benin yüzeyini kesip çıkardığımızda veya yaktığımızda benin izlenmesi ve kanser riski açısından değerlendirilmesi imkansız hale gelir. Bu durum da olası bir kanserin erken teşhis edilmesini zorlaştırır.
Biz şüphelendiğimiz her lezyonu güvenli sınırlarla çıkartıp daha sonra o parçayı patolojiye göndeririz. Patologlar da mikroskop altında bakıp bize kesin tanıyı söyler. Örneğin “Evet bu bir ben”, “Bu bir et beni ve içinde kötü huylu hücre yok”, “Bu bir kanser ve şu kalınlıkta” gibi bilgiler verir. Lazerle bir benin üzerini yaktığımda benim o beni patolojiye gönderme ve bilgi edinme şansım ortadan kalkar.
Bu arada kanserli benler bazen et beni veya yaşlılık beni sanılarak gözden kaçabilir. Kanserli benlerine lazer uygulanan, bu nedenle erken evrede hastalığı teşhis edilemeyen ve metastazla gelen çok sayıda vaka olduğunu vurgulamalıyım. Hem dünyada hem Türkiye’de… O nedenle dermatolog olmayan kişilere kesinlikle lazerle ben tedavisi yaptırılmamalı.
Deri kanseri sadece ben zemininde mi gelişir?
Hayır. Deri kanserinin aslında çok fazla alt tip olmakla birlikte biz en çok melanoma dikkat çekiyoruz. Çünkü melanom oldukça kötü seyirli, çok küçükken bile metastaz yapabilen bir tümör. Benlerden köken alabildiği için de benler konusunda sık uyarıda bulunuyoruz.
Melanom dışında iki tane daha sık görülen deri kanseri türü var: Bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom.
Peki bunları nasıl fark edebiliriz?
Bazal hücreli karsinom en çok güneş gören bölgelerde yani burun, yanak ve alında ortaya çıkar. Küçük bir kabartı, sivilce şeklindedir. Çok yavaş büyür, öyle ki hastayı çoğu zaman rahatsız etmez. Ama birinci-ikinci yılın sonunda kanamaya başlar.
Bazal hücreli karsinom sıklıkla orta yaşlarda ve 65 yaş üzerinde görülür. Genellikle iç organlara yayılım göstermediği için çoğu hasta bu tümörle uzun yıllar yaşayabilir. Örneğin 90 yaşında bir kişi 10 yıl boyunca bu kanser türüne sahip olsa da tümörün genel sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olmayabilir. Yine de bulunduğu bölgede yıkıcı özellik gösterdiği için tanıyı koyar koymaz tümörü alırız. Tedavide cerrahi yeterlidir. Tanısı da çok kolaydır, bazen çıplak gözle bile tümörü fark edebiliriz.
Skuamöz hücreli karsinoma gelince… Bu kanser türü de genellikle güneşe maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar. Belirtileri arasında kırmızı, pullu lezyonlar, iyileşmeyen yaralar, kabarık veya sert nodüller bulunur. Skuamöz hücreli karsinom daha agresif bir seyir izleyebilir. Tedavi edilmezse çevre dokulara ve iç organlara metastaz yapabilir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır.
Deri kanserinden korunmak için önerileriniz neler olabilir?
En kritik önlem güneşten korunmak. Sadece güneş koruyucu kremler yetmez, fiziksel olarak da güneşten korunmamız lazım. Bunu sağlamak için en etkili yollardan biri şapka takmaktır. Geniş kenarlı şapkalar yüzümüzü, kulak kepçelerimizi ve saçlı derimizi korur. Ayrıca deniz kenarı, bahçe gibi açık alanlarda çok vakit geçiriyorsak veya dışarıda sık spor yapıyorsak koruyucu kıyafetler giymeliyiz. Artık ultraviyole filtreli, uzun kollu ve uzun paçalı kıyafetleri bulmak çok kolay.
Bunun haricinde solaryum, kalıcı oje kurutucu gibi yapay ultraviyole kaynaklarından uzak durmamız lazım.
Deri kanserinden korunmada çocukluk çağı çok önemli. Çocuklarımızı korumak için onlara güneşin zararlı etkilerinden nasıl korunacaklarını öğretmeliyiz. Bazı çocuklar deniz kenarında söz dinlemez, güneş koruyucu sürdürmez, suya girip çıkarlar. Bu durumda uzun kollu güneşten koruyucu kıyafetler ve geniş kenarlı şapkalarla korunmalarına yardımcı olabiliriz.