Rapor çıktı: İmamoğlu’na ‘şeker’ değil ‘kaldırım taşı’ atıldı
Erzurum Atatürk Üniversitesi akademisyenleri, diyabet, yanık, darp ve yatak yaraları için bitkisel bir ilaç geliştirdi. Gönüllü hastalarda yapılan denemelerinden başarılı sonuçlar alınan kremi 1- 1,5 yılda piyasaya sürmeyi planlayan akademisyenler destek bekliyor.
Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çelik, asistanı Doç. Dr. Ufuk Atmaca ile yaklaşık 14 yıl önce yaraları iyileştirici krem geliştirmek için çalışma başlattı.
Literatürde bilinen bir molekülün biyoaktif olduğunu belirleyen Çelik ve Atmaca, bu bileşiğin kimyasal yollarla sentezinin pahalı ve çok uzun sürmesi üzerine aynı fakültede biyoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Barış’tan destek istedi. Prof. Dr. Özlem Barış, çeşitli mantarlar üzerinde deneme yaptı. Prof. Dr. Barış, geliştirilecek ilaç için istedikleri bileşiğin sentezini mantarla yaptı. Barış ve akademisyenlerin MC9 adını verdikleri mantarla molekülün kullanılabilir hale gelmesi çalışmaları 3 yıl sürdü.
Çalışmalar sonunda hazırlanan ilaç, test için Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Halıcı’ya teslim edildi. Prof. Dr. Halıcı’nın laboratuvar ortamında fareler üzerinde test ettiği krem, yanık ve yaralama deneylerini başarıyla geçti. Metabolizmaları insana benzeyen farelerde kremin iyileştirici gücünün tespit edilmesi üzerine bu kez gönüllü hastalarda çalışma uygulandı.
Yeniden doku ve deri oluşturmada başarı sağlanan krem, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ndeki diyabet hastalarında kullanıldı. Krem, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkerim Olğun’un gönüllü hastalarında da denemeye başlandı. Tamamen bitkisel olan ilacın kullanıldığı şeker hastalarından birinin ayağı kesilmekten kurtarılırken, diyabetik yaraların yaklaşık 1 ay içinde iyileşmeye başladığı da belirlendi. Şekeri 400 olan hastanın bile yarası kısa sürede iyileşti. Krem, yatalak yaşlı hastanın vücudunda oluşan yaraları da kısa sürede iyileştirdi.
Akademisyenlerin insanlar üzerinde deneyip başarı sağladıkları kremin iyileştirici etkisi hayvanlarda da denendi. Dabak hastası olan 19 büyükbaşa vazelinle karıştırılıp sürülen kremle kısa sürede başarılı sonuç alındı.
Kremle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Murat Çelik, çalışmalarının yaklaşık 14 yıl sürdüğünü bildirdi. Asistanı Doç. Dr. Ufuk Atmaca ile literatür taraması yaparken bu konuda eksiklik olduğunu gördükleri için çalışma başlattıklarını ifade eden Prof. Dr. Çelik, Erzurum’da da olan ancak flora ve içerik farklılığı sebebiyle deniz seviyesinden getirdikleri bitkiyi laboratuvarda moleküle çevirmenin pahalı olması sebebiyle Prof. Dr. Özlem Barış’tan destek istediklerini kaydetti. Çelik, çalışmalarıyla ilgili, “Özlem Hoca, çalışmaları sonucu bir mantar türünü kullanabileceğimizi belirledi. Hatta mantara da MC9 ismini verdi. Kremin mantarla yapılabilir olması bizim işimizi biraz daha kolaylaştırdı. Elde ettiğimiz kremin veriminin çok daha iyi olduğunu gördük.
Teknologlarla yaptığımız çalışmalarda ilacın mikrogramının bile istenilen tedaviyi sağladığını tespit ettik. Kremin suda çözünür olması da bizim için önemli. İlacın etkin olabilmesi için suda çözünürlüğünün yüksek olması gerekiyor. Zaten bitki kimyası da bunu gerektiriyor. Kremin iyileştirme süresi de çok önemli. Yoğun bir tedavi uygulanırsa şeker hastası yaralarının 1 ayda toparlanmaya başladığını gördük. Gönüllü hastalarda uyguladık. Kesilecek olan ayağının geliştirdiğimiz kremle kurtarıldığını tespit ettik. Doktor kontrolünde yapılan çalışmalarda ilacın iyileştirme başarısı tespit ve teyit edildi.
Krem, normal dokuya sürdüğünüz zaman elinizi nemlendiriyor, kuruluğu gideriyor. Krem iyi de bir nemlendirici ama biz yüze sürülmektense şeker hastası yaraları, yanık yaraları, darp yaralarında kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Yani bizim işimiz yaralar. Yatak yaralarında ve şeker hastalığı yaralarında bu etken hiperbarik oksijene ihtiyaç duymadan kullanılan bir ilaç. Yüzde yüz doğal bitki içeriğiyle hazırladığımız steril doğal bir ürün. İçeriğinde toksik etkisi olmayan bir ilaç. Hastaların kan analizlerinde toksik etkiye sahip olmadığını da gözlemledik” diye konuştu.
İlacı daha da geliştirmek için 1- 1,5 yıllık bir çalışma süreci olduğunu ifade eden Çelik, Sağlık Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın destek olması halinde ilacın raflarda yerini alabileceğini belirtti.
Kremde mantarın kullanılmasını sağlayan Prof. Dr. Özlem Barış da uzun soluklu çalışma sonunda laboratuvar ortamına alınan mantar türlerinden birisinin güzel sonuçlar verdiğini söyledi. Mantarla birlikte kremin etki değeri yükseldiğini ve raf ömrünün uzadığını kaydeden Barış, ‘şifa’ amacıyla yola çıkılarak elde edilen kremin insanlara şifa getirmesi temennisinde bulundu.