Ahmet Türk ve Akın Birdal’ın 1 Nisan umudu: Kayyumlar ve yeni çözüm süreci…
'Susurluk devlet çetesini de kuran ‘gizli’ damgalı belge kağıt hurdacısından çıktı' başlıklı haberimiz bir kez daha Meclis gündemine geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan TBMM'deki grup toplantısında 'Takipçisi olacağız' dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. 31 Mart seçimlerinden sonraki ilk konuşmalarında herkesi halkın iradesine saygı göstermeye davet ettiklerini hatırlattı. Van’da da bu çağrıyı yinelediklerini belirten Bakırhan “Bizzat Cumhurbaşkanının kendisi sandıktan çıkan sonuçlara saygı göstereceğini söylemişti. Aradan geçen zamana bakılırsa, orada da Kürtler hariç demek istedi sanırım. Çünkü kirli kumpasları, algı operasyonları bizim yerel yönetimler üzerinden devam etmeye çalışıyor” dedi.
10Haber’in “Susurluk devlet çetesini de kuran ‘gizli’ damgalı belge kağıt hurdacısından çıktı” başlıklı haberinden bahseden Bakırhan şunları söyledi:
“Daha geçen günlerde bir katı atık emekçisinin deposundan Milli Güvenlik Kuruluna ait bir belge ortaya çıktı. Bu belgede 90’lı yıllarda Kürtlere karşı uygulanan kirli politikaların nasıl tezgahlandığını ve nasıl hayata geçirildiğini gördük. Kürt halkına dönük Psikolojik Harp Dairesinin yürütmüş olduğu planlar aslında o belgenin kendisinde vardı. On binlerce faili meçhul cinayetin nasıl yapıldığını anlatıyordu o belge. Bugün Kürt illerinde hemen hemen ziyaret ettiğimiz bütün ailelerimizin baş köşeye fotoğraflarını koydukları insanlarımızın failleri bu belgelerde saklıdır. Onlar bu belgelerdeki planlarla katledildi. Biz bunları unutmadık, unutmayacağız. Çöpten çıkan o belgenin de takipçisi olacağız.
İnsan-kırımında, katliamlarda zamanaşımının olmadığını belirtmek istiyorum. Bir gün DEM gelir devran dönerse biz Milli Güvenlik Kurulundaki bu kirli tezgahı, Kürtlere ve muhaliflere dönük katliamcı anlayışı demokratik bir yargı karşısında yargılayacağız. Evet, dün böyleydi ama bugün çok mu farklı? DEM Parti söz konusu olunca, Kürtler, muhalifler söz konusu olunca maalesef bu durum değişmiyor, aynı şekilde devam ediyor. Bugün de aynı karanlık çevreler yine oyunlarında ısrar ediyor. Adalet desen yok. İşte Kobani Davası 7-8 yıldır devam ediyor. Bir tweet atıldığı için eş genel başkanlarımız dahil olmak üzere 100’ün üstünde arkadaşımız yargılanıyor, onlarcası cezaevinde. Özgürlükler yerle bir edilmiş, hukuk can çekişiyor.”
Diyarbakır’daki Dört Ayaklı Minare’nin altında 28 Kasım 2015’te vurularak öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin faillerinin ortada olmadığını söyleyen Bakırhan “Savcı, tutuklananları da beraat ettirmek istiyor. Karıncayı kuşu dahi kameralarla, MOBESE’lerle görenler, Amed’in her karışını kontrol edenler Tahir Elçi’nin katillerini bulamadı ya da bulmak istemiyorlar. Bu yetmiyor, yargılananları da beraat ettirmek istiyorlar. Bu davanın da takipçisi olacağız. Tahir Elçi’nin katillerinin ortaya çıkması için hep birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tüm bu olanlara karşı kılını kıpırdatmayanlar, kalkmış bizi tehdit ediyor. Bunların hesabını vermeleri gerekirken, sabah akşam DEM Parti ve kazanmış olduğu yerel yönetimlerden bahsediyorlar. İnsan biraz geriye dönüp bakar. Bu tehditlere, bu kırımlara, bu algı operasyonlarına Kürtler, emekçiler, Türkiye halkları ne zaman taviz verdi, ne zaman eyvallah etti ki şimdi parmak sallamanızdan korkarak barış ve demokrasi mücadelemizden vazgeçmemizi bekliyorsunuz? Ne tehditleriniz ne algı operasyonlarınız bizi bu haklı mücadelemizden asla vazgeçiremeyecektir” dedi.
Halkı ve emekçileri krize karşı korumak için Meclis’e 10 maddelik çağrı yapan Bakırhan bunları şöyle sıraladı:
1- Asgari ücreti her ay sendikaların belirlemiş olduğu yoksulluk sınırının yarısına eşitleyelim. Gelin, asgari ücreti üç ayda bir güncelleyelim.
2- En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkaralım, Kademeli Emeklilik Sistemi ile sosyal adaleti sağlayalım.
3- Esnafa ucuz kredi imkanı sağlayıp sigorta primlerinde kolaylık sağlayalım ki istihdama katkı sunulsun.
4- Küçük esnafın 100 bin liraya kadar olan borçlarını silelim. Milyar dolar kazananlara vergi muafiyeti sağlayanlar ve borçlarını silenler, esnafın 100 bin liraya kadar olan borçlarını gayet rahat silebilir.
5- Vergi adaleti için çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacak düzenlemeler yapalım. Vergi muafiyeti ve istisnalarına artık son verelim.
6- Çiftçilerin temel gider kalemlerinden olan mazot, gübre, elektrik gibi girdilerin ucuza teminini sağlayarak üretimi teşvik edelim. Çiftçiye destek sağlamadığınız zaman dışarıdan ithal bir ekonomik anlayışa mahkum kalıyorsunuz. Gelin, küçük çiftçilerin 10 bine kadar olan borçlarını silelim.
7- Bireysel borçlanma sorununu ortadan kaldırmak için, hane geliri 50 bin liranın altında olan vatandaşların ihtiyaç ve bireysel borçlarının faizlerini silip borçlarını yeniden yapılandıralım.
8- KPSS kapsamında hemen engelli 20 bin kişinin işe alımını gerçekleştirelim. Kamuda engelli istihdam kotasını yüzde 6’ya yükseltelim.
9- Gençlere temel gelir desteği sağlayalım. Öğrencilerin burslarını insani şartlarda eğitim görebilecekleri bir seviyeye yükseltelim. Geçim sıkıntısı çekmeyecekleri olanakları gençlerimiz için yaratalım.
10- Barınamayan öğrenciler için bir atılım başlatarak öğrencilerin barınma sorununu tarihe gömelim.