Özgür Özel Diyarbakır’da: ‘Kürt sorunu bir kişinin Meclis’te konuşmasıyla çözülmez’
Kürt siyasi hareketinin önemli isimlerinden Ahmet Türk ve DEM Parti’nin İzmir adayı Akın Birdal 31 Mart sonrasına ilişkin mesajlar verdi. Türk kayyum politikasının devam etmeyeceğini düşündüğünü, Birdal ise yeni bir görüşme olabileceğini söyledi.
31 Mart yerel seçimlerinin önemli başlıklarından biri DEM Parti’nin seçime kendi adaylarıyla katılma kararıydı. 2019 ve 2023 seçimlerinde muhalefet bloğunu destekleyen Kürt siyasi hareketi önümüzdeki seçimde “üçüncü yol çağrısı” yaparak büyükşehirlerde ve birçok seçim bölgesinde seçime kendi adaylarıyla katılmaya karar verdi. Muhalefetten bu kararın arkasında AK Parti ile yeni bir “çözüm süreci” arayışı olduğu eleştirileri de geldi. DEM Parti’nin Mardin ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayları Ahmet Türk ve Akın Birdal da 31 Mart sonrasını değerlendirdi.
DEM Parti’den yeniden Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Ahmet Türk CHP Afyon Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın açıklamalarından seçimden sonra AK Parti’nin bölge belediyelerinde atacağı adımlara, birçok başlıkta açıklama yaptı.
“CHP’li Burcu Köksal’ın açıklaması Kürtleri hem kendisine hem de partisine karşı güvensiz hale getirdi. Ama bu olay üzerinden bütün CHP’yi sorgulamak doğru değil” diyen Ahmet Türk seçimden sonra kayyım politikasının devam etmesini beklemediğini söyledi.
Serbestiyet’ten Mustafa Ali Aykol’a konuşan Ahmet Türk seçim sonrası beklentileri ve kayyım politikalarının devam edip etmeyeceği yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
“İki sefer denenen bir yöntemin kimseye fayda getirmediğini herkes görmeye başladı. Ben bundan sonra kayyum politikası yürütüleceğini sanmıyorum. Uygulama bu illerde yaşayan ve AK Parti’ye oy veren insanlar tarafından da eleştiriliyor ve üstelik yüksek sesle yapılıyor bu eleştiriler. Kayyum siyasetinin artık yolsuzluk olduğunu, hırsızlık olduğunu ve kapılarını halka kapattığını herkes gördü, AKP’liler bile gördü. Kayyumlar belediyeleri karakola döndürdü. Kapıda polis bekliyor, kimseyi içeri sokmuyor. Bu durum hangi partiden olursa olsun insanların tepkisine ve tepkinin büyümesine neden oluyor. Ben bunu göz önünde tutacaklarını düşünüyorum.”
Türk CHP Grup Başkanvekili ve Afyon adayı Burcu Köksal’ın “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları, DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” sözlerini ve CHP’nin Köksal’a yönelik tavrını da değerlendirdi:
“Aslında böyle bir açıklama Kürtleri hem kendisine hem de partisine karşı adeta güvensiz hale getirdi. Zaten daha önce de bir güvensizlik vardı CHP’nin bazı tavırlarından dolayı. Ama bu olay üzerinden bütün CHP’yi sorgulamak doğru değil. CHP’nin tamamının onun dilinde bir anlayışa sahip olmadığını biliyoruz. Bu kişi bir yerde de kendi partisine, CHP’ye büyük zarar vermiştir. CHP suskun kalsaydı gerçekten büyük vebal altında kalırdı. Zaman zaman sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir parti olarak kendi iddiasının altında kalırdı. Sadece CHP’ye değil bütün topluma zarar verirdi. O yüzden bunu düzeltmek ya da karşı çıkmak konusunda sorumlu hareket ettiler.”
Kısa Dalga Podcast’te Kemal Göktaş’ın Zor Soru programına konuk olan DEM Parti İzmir adayı Akın Birdal “1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum. Taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin (çözüm süreci) kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben” dedi.
Çözüm sürecine yönelik “İktidar kaynaklı olmayan bir barış talebini toplumdan yükseltme olanağı hala var mı sizce?” sorusunu yanıtlayan Birdal “Evet, özellikle 1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum. Ve bu seçimler salt kimin belediye başkanı ya da il genel meclisi üyesi olacağından çok taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben. Çünkü bir olgu, önemli bir sonuç alınacak. Zaten bölgede bu (DEM’in başarılı olacağı) biliniyor.. Ama tabii yine seçimlerin demokratikliğine, güvenliğine büyük gölge düşürülüyor. Bakın bölgede 54 bin sahte seçmen kaydı taşındı oraya. Bu olacak bir şey değil ve bu sadece DEM’in sorunu olmamalı. Yani demokrasi isteyen diğer toplumsal ve siyasal muhalefetin de gündemine girmeli ve karşı çıkılmalı. Ortadoğu’daki gelişmeler ve uluslararası neoliberal kapitalist sistemin yaklaşımını ve Ortadoğu’daki emperyal emellerini talih etmek gerekiyor. Türkiye’de her şey olabilir. Olmaz olmaz… O nedenle umutlu olmak gerekiyor” dedi.