İYİ Parti’de istifa yağmuru sürüyor: Bir vekil daha ayrıldı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında şarkıcı Hakan Peker'in rozetini takarak belediye başkan adaylığını duyurdu. Akşener, tezkereye de destek vereceklerini açıkladı. Akşener, Türk SİHA'sının sınır ötesi operasyonda ABD tarafından düşürülmesine de tepki gösterdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türk SİHA’sının sınır ötesi operasyon sırasında ABD savaş uçağı tarafından düşürülmesine tepki gösterdi. İddialara göre, söz konusu uçağın SİHA’yı düşürmek için İncirlik Üssü’nden havalandığına işaret eden Akşener, “Bu vahim iddia doğru olsun ya da olmasın; buradan açıkça ilan etmek istiyorum: Eğer Amerikan Devleti, Türkiye’nin bu coğrafyadaki varlığından rahatsızsa, derhal Türk topraklarında bulunan, İncirlik Üssü’nü de boşaltmalıdır” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Karabük’ün Safranbolu ilçe belediye başkan adayı olarak şarkıcı Hakan Peker’i açıkladı. pic.twitter.com/kxM1RPutUz
— Demirören Haber Ajansı (@dhainternet) October 11, 2023
Öte yandan Akşener, Karabük-Safranbolu Belediye Başkanlığı için ünlü sanatçı Hakan Peker’in adaylığını ilan etti.
TBMM Grubu toplantımızdayız. https://t.co/wUgbVsPQjY
— Meral Akşener (@meral_aksener) October 11, 2023
Akşener’in açıklamalarından başlıklar şöyle:
Ülkemizde, yaklaşık, 15 milyon 500 bin kişi emekli aylığı alıyor. Yani nüfusumuzun, yaklaşık yüzde 18’i. Nüfusumuzun, yüzde 18’inin aldığı, en düşük emekli aylığı 7500 lira. Böyle bir adaletsizlik olur mu? Eğer bugün, emekli maaşlarını TÜİK’in, uydurma enflasyon verilerine göre değil de gerçek fiyat artışlarına göre verseydik; şu anda, en düşük emekli maaşının 13 bin lira civarında olması gerekiyordu.
Bir kereye mahsus, 5 bin lira vermek yetmez. Sadaka mı dağıtıyorsunuz? Kendinize gelin. Emekli maaşlarını, derhâl asgari ücret seviyesine çıkartın. Asgari ücreti de, gerçek enflasyona göre ayarlayın.
Maalesef uzun süreli sonuçları olacak bir dönüm noktasındayız. Yıllardır İsrail’in sürdürdüğü, orantısız güç kullanımı ve “güçlüyüm, öyleyse haklıyım” yaklaşımı Filistin’i, günden güne, daha da daralan bir coğrafyaya sıkıştırdı. Ve ne yazık ki, bu sıkışmışlıktan barış yerine, huzur yerine, terör doğdu. Savaş kötüdür. Ancak savaşmanın, bir hukuku vardır. Eğer masumları öldürüyorsan bu savaş değil, terördür.
Bu olay vesilesiyle Türkiye’den çıkan seslerin, verilen tepkilerin, aynı zamanda, iç siyasete yönelik bir turnusol kağıdı olduğunu da söylememiz gerekiyor. Hedefine sivilleri alan, kadın bedeni üzerinden çirkin ve kirli bir propagandaya dönüşen, her türlü saldırı, kim tarafından yapılmış olursa olsun bir insanlık suçudur, ahlak suçudur, terör suçudur. Gazze’de yaşananlar terördür.
Ve Hamas; yapmış olduğu bu eylemler ile Filistin halkının, haklı mücadelesine kara bir leke sürmüştür. 1967 sınırları çerçevesinde, bağımsız bir Filistin Devleti’nin, kurulma çabaları sürerken bölgenin istikrara kavuşması için, dünya kamuoyu destek verirken; bu terör eylemi, en büyük zararı, Filistin halkına vermiştir.
Biz İYİ Parti olarak, Dışişleri Bakanlığı’nın, bugüne kadar sergilemiş olduğu sağduyulu ve dengeli duruşu, doğru buluyor en azından şu ana kadar eski hatalardan ders çıkartılmış olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Hamas’ın uyguladığı terörün, karşısında duruyorsak, İsrail’in, bayram günü, Kudüs’te Müslümanlara ateş açan terörünün de karşısında duruyoruz. Hamas’ın, sivilleri hedef alan eyleminin karşısında duruyorsak İsrail’in de, “savaş” diyerek, meşru göstermeye çalıştığı ama Gazzeli sivilleri hedef alan eylemlerinin de karşısında duruyoruz. Bölgenin artık kan, gözyaşı ve şiddet ile değil, barış, refah ve kalkınmayla anılmasını, temenni ediyorum.
Bugüne kadar Karabağ sadece Azerbaycan’ın değil, bir büyük coğrafyadaki, her Türk’ün davası olmuştur. Karabağ, bizim için bir hasret, Türklüğün bir kavşak noktası, bir hak ve özgürlük mücadelesinin adıdır.
Zengezur Koridoru’nun açılıp Orta Koridor’a bağlanması; Ermenistan da dahil olmak üzere, tüm bölge ülkelerinin ekonomisine büyük katkılar sağlayacak. Kaos ve çatışma yerine, bölgede, huzur ve istikrar hâkim olacak. Başta Ermenistan hükümeti olmak üzere herkes bir gerçeği, çok iyi bilmelidir, Karabağ Türk’tür, Karabağ Azerbaycan’ındır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, milli birliğine ve toprak bütünlüğüne, tehdit oluşturan, her türlü terör örgütü ile mücadelesi haklıdır ve meşrudur. İsmi, coğrafyası, ambalajı, ne kadar değişirse değişsin PKK’nın şubeleri olan YPG/PYD de, terör örgütüdür. Biz de, Suriye ve Irak’ta, bu terör odaklarına karşı yürütülen tüm askeri operasyonlarımızı destekliyoruz. Dün, grup başkanvekilimizin de açıkladığı üzere önümüzdeki süreçte, gazi meclisimizde görüşülecek olan Irak ve Suriye tezkereleri kapsamında da verdiğimiz bu desteği sürdüreceğiz.
Geçtiğimiz hafta, sınır ötesinde terör yuvalarına karşı yaptığımız operasyonlarda bir insansız hava aracımız, ABD tarafından düşürüldü. Yapılan açıklamada SİHA’mızın, ABD üssüne, fazla yaklaşması sebebiyle düşürüldüğü belirtildi. Saray medyası ise, günlerdir SİHA’mızın, nerede düşürüldüğünü, ABD üssüne, ne kadar yaklaştığını ve ABD’nin bizden, ne kadar korktuğunu tartışıyor. Oysa, asıl sorgulamamız gereken SİHA’mızın, ABD üssüne, ne kadar yaklaşıp yaklaşmadığı değil, terör örgütünün dibinde, ABD üslerinin, ne aradığıdır. Asıl sorgulanması gereken, SİHA’mızı düşüren ABD uçağının, nereden havalandığıdır. Pentagon tarafından yapılan, açıklamaya göre; ABD, düşürdüğü SİHA’nın, Türkiye’ye ait olduğunu biliyor. Yani, Türkiye’ye ait olduğunu, bile bile düşürüyor.
İddialara göre, bu uçak, Türk SİHA’sını düşürmek üzere, İncirlik Üssü’nden, yani Türkiye’den havalanıyor. Üstelik, resmi kurumlardan, bir Allah’ın kulu çıkıp da, “yok öyle bir şey” demiyor. Ama bu vahim iddia, doğru olsun ya da olmasın; buradan, açıkça ilan etmek istiyorum: Eğer, Amerikan Devleti, Türkiye’nin, bu coğrafyadaki varlığından, rahatsızsa derhal Türk topraklarında bulunan, İncirlik Üssü’nü de boşaltmalıdır. Aynı zamanda, düşürdüğü SİHA için, Türkiye’ye gereken tazminatı, misliyle ödemelidir.