‘Etki ajanlığı’ teklifi Adalet Komisyonu’nda
CHP’nin Can Atalay’ın Meclis’te vekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti için başvurduğu AYM, karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Mehmet Uçum yine itiraz etti ve AYM’yi ‘Meclis’i ve anayasayı tanımamakla’ suçladı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Gezi Davası hükümlüsü Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti için CHP’nin yaptığı başvuruyla Atalay’ın avukatlarının yeni başvurusu için karar verdi.
Yüksek Mahkeme dünkü Genel Kurul gündeminde “TBMM Genel Kurulu’nda Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yazısının okunarak Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve ortaya çıkan eylemli İçtüzük değişikliğinin iptali” istemiyle CHP’nin yaptığı başvuruyla Atalay’ın avukatlarının yeni başvurusunu görüştü.
Alınan bilgiye göre Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu iki başvuruda da karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Yüksek Mahkeme’nin kararı oy çokluğuyla aldığı öğrenildi. Kararın gerekçesi daha sonra açıklanacak.
TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın milletvekilliği TBMM Genel Kurulunda 30 Ocak’ta düşürülmüştü.
AYM’nin kararına ilişkin ise iktidar cephesinden ilk yorum Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan geldi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, AYM kararının ardından x sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada AYM’nin “karar vermeye yer olmadığı” kararı yerine “yetkisizlik” kararı vermesi gerektiğini söyledi. AYM’nin aldığı bu kararın hem Anayasa’yı hem TBMM’yi tanımamak olduğunu savunan Uçum’un açıklamasının tamamı şöyle:
“Anayasa’nın 84. maddesinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma sebebiyle milletvekilliğinin düşmesini düzenleyen ikinci fıkrası yönünden Anayasa’nın 85. maddesi kapsamında Anayasa Mahkemesine başvuru imkânı tanınmamıştır.
Bu ifade Anayasa Mahkemesi’nin daha önce hükümlü üç milletvekiliyle ilgili TBMM’de kesin kararın okunmasıyla düşen milletvekillikleri için AYM’ye yapılan başvuruları yetkisizlik sebebiyle reddederken üç ayrı kararda birebir aynen yazdığı gerekçedir.
Anayasa Mahkemesi aynı konudaki son iki başvuruyu yine ‘yetkisizlik sebebiyle reddetmesi’ gerekirken kendi içtihatlarını da göz ardı edip ‘karar verilmesine yer olmadığı kararı’ vererek Anayasanın 85. Maddesini açıkça ihlal etmiştir.
Sonuçta süreç tamamlanmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi çoğunluğunun Anayasa 85’e göre ret kararları vermek yerine keyfi bir yaklaşımla verdiği bu kararlar manidardır. Anayasa Mahkemesi çoğunluğu bu kararları vererek Mecliste tamamlanmış düşme merasimini de tanımıyoruz demektedir.
Anayasa Mahkemesi çoğunluğu bu kararlarının gerekçesinde ne yazarsa yazsın Anayasayı ve TBMM’yi tanımayan bu kararlarını hukukileştiremez, meşrulaştıramaz.
Anayasa Mahkemesi’nin bunları ve benzeri kararlarını veren çoğunluk üyelerinin kendilerini bırakın olağan yargı mercilerinin üstünde görmesini, Anayasanın dahi üstünde pozisyonlaması tam bir keyfiliktir. AYM’nin bu yaklaşımdaki üyelerine karşı hem Anayasayı hem de Anayasa Mahkemesini korumak gibi bir görev ortaya çıkmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu görevi yerine getireceğine inancımız tamdır.”
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay Gezi Davası’nda Osman Kavala ile birlikte yargılanan sekiz sanıktan biriydi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Nisan 2022 tarihinde Gezi Davasında Osman Kavala’yı “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay’ın arasında bulunduğu yedi sanığı ise darbeye teşebbüse yardım suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Can Atalay cezaevinde tutukluyken 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. Gezi Davası’nda tutuklanan Can Atalay’ın 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesiyle ilgili yapılan başvuruda AYM 25 Ekim’de oy çokluğuyla “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek tahliyesinin gerektiğine hükmeden AYM kararını reddederken hak ihlali kararı veren AYM üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. Yargıtay AYM üyeleri hakkında suç duyuru yapma kararı da aldı.
Tahliye kararının uygulanmaması üzerine AYM’ye yapılan ikinci başvuruda 21 Aralık’ta ikinci kez, oy birliği ile hak ihlali kararı verildi. AYM’nin kısa kararı Gezi Davası’na bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme ikinci hak ihlali kararını da uygulamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün “Yüksek yargıdaki ihtilafı gidermek zorundayız” dedi.