Bahçeli sağ gösterip sol vurdu: Türkiye’de diktatörlük olsa TKP ve HKP seçime girebilir mi?
Devlet Bahçeli Ayhan Bora Kaplan dosyası kapsamında gözaltına alınan emniyet müdürleriyle ilgili konuştu. Bahçeli "Kumpasçılarla işimiz olmaz" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin belediye başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu.
Ankara Emniyeti’ndeki hareketliliğe ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına değinen MHP lideri, “Özellikle altını çiziyorum ki kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız olamaz. Devletin içinde hukuk dışı yapılanması olan, kendi tarikatları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez. Türkiye bir hukuk devletidir. Devlet hukukla yollarını ayırırsa çeteden farkı kalmaz” dedi.
Bahçeli, “Yönetimde istikrar sağlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Hiç kimse karanlık senaryolarla, gizli tanık ifadeleri ile üstlendiği görevi kötüye kullanarak barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Bu kalkışmaya neden olanların başı mutlaka ezilmelidir” diye konuştu.
Siyasette yumuşama söylemlerine de değinen Devlet Bahçeli “Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Siyasette yumuşama sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır ancak yumuşama altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli. Özellikle altını çiziyorum ki kumpasçılarla işimiz olamaz” dedi.
Yerel seçimlerden sonra MHP’nin aldığı oy oranı çok tartışılmıştı. Seçim sonuçlarının tersine Devlet Bahçeli MHP’nin oy oranının yüzde 16. 64 olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“31 Mart seçimlerinin kendine özgü şartları içinde partimiz ve Cumhur İttifakı başarıya ulaşmış, seçimlerden yüz akıyla çıkmıştır. Somut sonuçlar başkaca bir yoruma yer bırakmamıştır. MHP’nin oy oranına yönelik karalama çabalarının hiçbir değeri yoktur. Zira bariz gerçekler ulu orta meydandadır. Saklayacağımız, utanacağımız bir şeyden bahsetmek mümkün değildir. Seçimlerde partilerin aldığı oyun sağlıklı değerlendirmesi için il genel meclis üyeliği seçimlerine bakmak akla yatkın tek yoldur. Belediye başkanı seçiminde tezahür eden oy verme eğilimi ile il genel meclisi oy verme eğilimi farklıdır. Birisinde aday profili baskın iken diğerinde parti kimliği ön plandadır. MHP yüzde 16.64 oy ile önemli bir gelişme kaydetmiştir. Cumhur İttifakı oy oranı da yüzde 48.8’dir. Bazı zeka özürlülerin zaviyesinden bakılınca partimiz yüzde 1.65 oy almıştır. 30 büyükşehir belediyesinin 28’inde ittifaktan giren, iki büyükşehirde aday gösteren MHP’yi yüzde 1.65 oy oranı ile tartıya çıkarmak aymazlıktır. Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. Partimiz 96 belde, 114 ilçe ve 8 il belediye başkanlığı kazanarak yerel yönetimlerde varlığını ibra etmiştir.”
Devlet Bahçeli toplantı sonrası dinlenme arasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Çetin Doğan’ın “Televizyonlarda bir aftan bahsediliyor. Af söz konusu değil doğrudan doğruya anayasal görevin Cumhurbaşkanı tarafından net olarak yerine getirilmesidir” açıklamalarının sorulması üzerine Bahçeli, “Cezaevinden çıkan Çetin Doğan’ın konuşması bana göre uygun olmamıştır. Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım aftan yararlananların listesine bakar, ‘Çetin Doğan, sen orada yoksun’ diye geri içeri alırdım. Genelde cezaevinde uzun yıllar kalan ve hayatını devam ettirebilecek şartlara çok uzak kalmış birçok insan var. Eğer Türkiye’de hayatı koruma, zor şartlarda hayatı iyiye idame ettirebilecek imkanlardan yoksun olan insanlar afla değil Cumhurbaşkanı’nın vicdani ve insani yaklaşımıyla dışarıya çıkartılıp normal hayatta ailelerinin yanında, ömürlerinin sonlarına doğru huzurlu bir hayat yaşamasını temin etmesinde yarar vardır” dedi.
MHP lideri Bahçeli, geçtiğimiz günlerde TBMM’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesi sorulması üzerine görüşmeyi şu sözlerle değerlendirdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi onlara göre birinci parti konumuna geldi ama bize göre değil. Özgür Bey’i ben Meclis’te kendisini yakinen takip ettim. Bazı özellikleri var. Bir defa hareketli bir insan. İkincisi heyecanlı bir insan. Üçüncüsü konuşkan bir insan. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ne yeni bir renk kattı ama bu renk güneşin batışı sırasındaki 7 renge bürünürse tehlike. Ama güneşin renginde kalırsa yani köklü bir CHP olarak kalırsa faydalı olabilir diye düşünüyorum. Güneşin renklerini biliyorsunuz değil mi? Her renk var orada. Oraya dönüşmemesi lazım.”