Adalet Bakanı Tunç’tan Sinan Ateş davası açıklaması: O tarafa bu tarafa çekmemek lazım
Sinan Ateş cinayetinde kullanılan aracın plakası iddianamede yer almıyordu ama ortaya çıktı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan Sinan Ateş'in ismini vermese de bu olaya değindi 'Susurluk’a rahmet okutacak çeteler her yerde kol geziyor' dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Bakırhan çözüm sürecinde halkın daha mutlu olduğunu söyledi ve Kobane davasına değindi. Bu davanın hukuki değil siyasi intikam davası olduğunu söyleyen eden Bakırhan “Bir taraftan Kobane Kumpas Davası öte yandan Osman Kavala’ya haksızlık yapıyorsunuz. Can Atalay’ı da HDP’li seçilmişler gibi rehin tutarak halkın iradesini yok sayıyorsunuz. Bizlere, muhaliflere bu davaları hak görenler Kürtleri, aydınları ve devrimcileri katleden JİTEM’in davalarını birer birer aklıyor. Türkiye halkları bunları görüyor, bunları unutmayacak. Bunlar hafızamızda her zaman canlı bir şekilde yerlerini koruyacaktır” dedi.
İktidarın yeni anayasa çalışmalarını hatırlatan Bakırhan “En başta Kobanî Kumpas Davasına son verin. Yine Kobanî Kumpas Davası kadar önemli bir durum var. Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu mutlak tecride son verin. Normalleşmenin en önemli adımları bunlar olacaktır. Bunları yapmadan bir normalleşme ve yumuşamaya ne bizler ne de Türkiye halkları inanmaz. Sayın Öcalan ne zaman barışa dair, çözüme dair rolünü oynadıysa ülkede refah vardı, huzur vardı, gençler ve Türkiye halkları geleceğe umutla bakıyordu. Ne zaman demokratik siyasete müdahale etme durumu başladıysa da umutsuzluk, ekonomide kötüye gidiş ve Türkiye’den umudunu kesen milyonlarla karşı karşıya kaldık. Normalleşmek doğrudur ama normalleşmek istiyorsanız çözüm bir ada uzaklığındadır, bir ada yakınlığındadır. Bu ülkenin tarihi apaçık göstermiştir ki hukuksuzluk ve adaletsizlik bir bataklıktır. Bu ülkede ne zaman hukuksuzluk ve adaletsizlik olduysa; çeteler kol gezer, 90’ların karanlık ekipleri sahaya iner, kirli ittifaklar aktif hale gelir, paralel devlet yapılanmaları devreye girer. Tıpkı bugünlerde yaşadığımız gibi. Seçim döneminde bunları defalarca söyledik. JİTEM ittifakıyla mücadele ettiğimizi söyledik. 31 Mart’ta halkımız aslında JİTEM ittifakını sandığa gömerek iradesine sahip çıkmıştır. Bu ittifaklara da sandıkta gereken mesajı vermiştir” diye konuştu.
Sinan Ateş cinayetine ilişkin de konuşan Bakırhan Susurluk benzetmesi yaptı. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davada polis, komiser yardımcısı, MHP’li bir avukat tutuklanmıştı.
3 Kasım 1996’da Kuşadası’ndan DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Bucak, İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, “Mehmet Özbay” sahte kimlikli Abdullah Çatlı ile 1969 doğumlu Gonca Us, Bucak’a ait 06 AC 600 plakalı Mercedes marka siyah renkli otomobille Hüseyin Kocadağ yönetiminde İstanbul’a gitmek üzere yola çıkmıştı. Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkisinde benzin istasyonundan yola çıkan Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kamyona çarparak trafik kazası yapmıştı. Kazada Mercedes’i kullanan Hüseyin Kocadağ, “Mehmet Özbay” kimliği bulunan Abdullah Çatlı ve Melahat Özbay sahte kimlikli Gonca Us ölmüş, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı kurtulmuştu.
Bu olayları birbirine benzeten Bakırhan şunları söyledi:
“Ülkedeki hukuk, yargı ve medyanın bir bölümünün de söz konusu muhalifler olunca maalesef gözleri kapalı, kulakları duymuyor. Bakın sokak ortasında cinayetler işleniyor, plakalar ortada, çakarlı araçlar ortalığa saçılıyor ama buna dair kimi trollerin tek bir lafı yok. Bugün bir değil onlarca Susurluk vakası var Türkiye’nin her yerinde. Susurluk’a rahmet okutacak çeteler her yerde kol geziyor. Ama bu trollerin derdi ne? Yalan ve iftira ile DEM Parti’ye yüklenmek. Bunlar gazeteci mi sorusunu defalarca sorduk. Bunlardan gazeteci değil olsa olsa tetikçi olur. İktidara sesleniyoruz: Bu maşaları bizden uzak tutun. Kendi elinizle devlet içinde yeni paralel yapılar ürettiniz. Şimdi bu yapılar elinize ayağınıza dolandı ve feryat figan ediyorsunuz. Yüzünüzü karanlık yapılara değil hukuka ve adalete dönün. Türkiye’nin de sizin de geleceğiniz, Türkiye’nin de demokrasinin de yararı hukuka ve adalete tekrar yüzünüzü dönmenizdedir.”