CHP’nin seçim şarkısı: Tüm adaylar var, Lütfü Savaş yok
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısı sonrası yargıdaki krizi hatırlatarak AK Parti’ye ‘yeni anayasa’ çalışmaları için kapıyı kapattı. Yücel “İttifaklara kapıyı kapatmadık, kapatmayız ama pazarlıklara karşıyız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel 38. Olağan Kurultay sonrası ilk Merkez Yönetim Kurulu toplantısına başkanlık etti. MYK toplantısı sonrası açıklama yapan CHP Sözcüsü Deniz Yücel bir soru üzerine “Biz ittifaklara kapıyı kapatmadık, kapatmayız ama pazarlıklara karşıyız” dedi.
“Geçmişte ittifak yaptığımız partilerle iletişimimizi sürdürüyoruz” diyen Yücel şunları söyledi:
“Sayın Akşener’in bu konuda birtakım keskin açıklamaları oldu. Olabilir, daha yerel seçim takvimi açıklanmadı. Biz hem kazanmak, hem de ittifak yapacağımız partilerin kazanması için, demokrasinin kazanması için gereken her türlü adımı atarız, bu konuda atılacak adımlara da kapımız her zaman açık.”
Yargıdaki krizi hatırlatan Yücel AK Parti’ye ‘yeni anayasa’ çalışmaları için kapıyı kapattı ve “Anayasayı tanımayan, uygulamayan, açık hükümlerini yok sayan bir anlayışla anayasa değişikliğini konuşmayız ve tartışmayız” diye konuştu.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel yeni Merkez Yönetim Kurulu’nu şöyle anlattı: “İdari işlerden sorumlu genel başkan yardımcıları ile “Gölge Kabine” dediğimiz, mevcut hükümet sistemine karşılık gelen Genel Başkan yardımcılarından oluşuyor. Bu kısmı biraz açacak olursak; idari işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılarımız ağırlık olarak parti yönetimiyle, “Gölge Kabine” dediğimiz yapı ise, dünyada sol-sosyal demokrat partilerde olduğu gibi ilgili bakanlıkları takip eden, denetleyen, gerektiği takdirde yapıcı muhalefet yapan, siyaset üreten bir yapı.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinesinde yer alan 18 bakandan 17’sinin erkek olduğunu ve sadece bir kadına görev verildiğini hatırlatan CHP Sözcüsü Yücel “Cumhuriyet Halk Partisi’nin MYK’sında yer alan 18 Gölge Bakanın 9’u kadın, 9’u erkek. Cumhuriyet Halk Partisi tüm kadroları ile Türkiye’yi yönetmeye ve sorunları bir bir çözmeye talip bir parti. Kadın-erkek eşitliğindeki hassasiyetimiz, tamamı alanında uzman kişilerden oluşan yetkin, genç, dinamik, inançlı ve kararlı kadrolarımız da bunun en somut göstergesi” dedi.
“Gelelim en sıcak gündeme. Bir devlet krizi yaşıyoruz” diyen Yücel, AYM ile Yargıtay arasındaki krize ilişkin şunları anlattı:
“Geçen hafta Yüksek Yargı organları arasında yaşananlar basit bir yargı krizi olarak nitelendirilemez. Anayasa, maalesef yargı eliyle açık biçimde ihlal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’ne ve Yüce Meclis’e had bildirmeye varan açıklamalar yapıldı. Yüksek yargı organları arasında restleşmeye, hatta hesaplaşmaya tanıklık ettik. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması asla kabul edilemez. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin geçen hafta verdiği karar, bir utanç vesikasıdır, Türkiye’de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı anlamına gelmektedir. Bu, kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü, mahkemelerin bağımsızlığını yok etme girişimidir. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir, devletin de, mahkemelerin de meşruiyet kaynağı Anayasadır. Anayasa’nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
CHP Sözcüsü Yücel gazetecilerin tutuklanmasına da değinerek şunları söyledi:
“Haftalardır görüyoruz. Tolga Şardan, Barış Pehlivan, Can Atalay… En temel hak talepleri, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü; soruşturmalar, ceza davaları ve hukuka aykırı yargı kararları ile engelleniyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak adaletten, hukukun üstünlüğünden, Anayasa’dan tarafız. Herkes bunu böyle bilmeli! Anayasa’ya ve TBMM iradesine yapılmak istenen bu darbe girişimine karşı 5 gündür Meclis Genel Kurulu’nda adalet nöbetindeyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak ülkenin hiçbir sorununa kayıtsız kalmayacağız. Tepkilerimizi en etkin yöntemlerle ortaya koyacağız. Değişen, dönüşen, gençleşen, eşitliği öne çıkaran Özgür Özel’in Genel Başkanlığındaki Cumhuriyet Halk Partisi’ni izlemeye ve takip etmeye devam edin. Sansürün olmadığı, gazetecilere baskı yapılamayan, herkesin soru sorabildiği bir ortamı oluşturmak için çaba harcayacağım. Size açık ve net cevaplar vereceğim. Bundan şüpheniz olmasın.”