Efkan Ala’dan ‘çözüm süreci’ açıklaması: Normalleşmeyi arttıralım istiyoruz

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, katıldığı televizyon programında 'yeni çözüm süreci'ne dair konuştu. "Birçok mesafe aldık. Şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki daha fazla el birliği, daha fazla siyasi diyalog, daha fazla siyaset güçlensin" dedi.

Siyaset 21 Ekim 2024
Fotoğraf: Efkan Ala, Bahçeli DEM Partili vekillerle tokalaşırken hemen yanındaydı.

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un gündeme dair sorularını yanıtladı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni yasama yılı açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleriyle tokalaşması sonrası başlayan ‘yumuşama’ ve ‘yeni bir çözüm süreci’ne dair konuşan Ala, “Birçok mesafe aldık. Şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki daha fazla el birliği, daha fazla siyasi diyalog, daha fazla siyaset güçlensin. Normalleşmeyi artıralım diyoruz” dedi.

2009’da Oslo görüşmelerinde temeli atılan ve zaman zaman kesintilerle devam eden Kürt sorunu konusundaki ‘çözüm süreci’ sırasında İçişleri Bakanı olan şimdilerdeyse AK Parti Genel Başkanvekili olarak görev yapan Efkan Ala, 17 Ekim’de yeni herhangi bir ‘sürecin’ gündemlerinde olmadığını söylemiş ve Öcalan’la da herhangi bir görüşmenin gündemlerinde olmadığını belirtmişti. “Sorun da farklı sorunlara bulunacak çare de farklı. Geçmişte oldu, bitti. Her seferinde aynı şeyi yapmak durumunda değiliz ki” diyen Ala, dün katıldığı programda “Normalleşmeyi artıralım diyoruz” dedi.

Mehmet Akif Ersoy’un , “Beklentiniz ne? Mesela DEM Parti’nin PKK’yla arasına mesafe, PKK’yla ilişkisi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da “Koysun tabii. Düşünmeye lüzum yok ki. Eskiden ne diyordu? Arkamızda, arkalarında PKK vardı. İlişkiler kesilecek. Olduğu zaman da diyalog kurulamaz” yanıtı verdi.

Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?

Ersoy’un, “Çözüm süreci yeniden mi başlıyor? O yoksa ne oluyor? Yani bu tokalaşma, Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, Öcalan’a çağrı, bazı görüşmeler, Sırrı Süreyya Önder’in teşekkür etmesi… Bir şey oldu. Ne oldu?” sorusuna da cevap veren Ala, şunları kaydetti:

“Biz anlatalım. Şimdi biz Cumhur İttifakı… Biz her gün akşam konuşuyoruz. Ama diyoruz ki Türkiye’de, Türkiye’nin etrafında olup bitenlere bakıyoruz arkadaşlar. Türkiye’nin etrafında savaş var. Ukrayna, Rusya savaşıyor. Dünyanın eşi görülmemiş katliamları İsrail orada yapıyor. Lübnan’a saldırdı, Gazze’yi yok etti. İnsanlık gözümüzün önünde, değil mi? Tarumar ediliyor. Böyle bir vahşet görülmüş şey değil. Bir katliam çetesi, bir devlet örgüt gibi davranıyor. Hiçbir kural tanımadan her şeyi yok ediyor. Değerleri yok etti, insanlığı yok etti, vicdanı yok etti.

Şimdi Türkiye, bir arada seçimlerin ana konusuydu, beka meselesi. Türkiye burada, bu kadar istikrarsız bir çerçevede… Aşağıda Libya’ya bakın. Batımızda görüyorsunuz Rusya, Ukrayna’yı tekrar etmeyeyim. Daha dün Karabağ Savaşı Zaferi elde edildi. Daha dün, ondan önce orası nasıl bir sıkıntı halindeydi. Suriye’yi görüyorsunuz. Şimdi böyle bir yerde… İstiklal adası olarak buranın devam etmesi ve bunun tahkim edilmesi meselesi var. Şimdi biz birçok mesafe aldık. Şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki daha fazla el birliği, daha fazla siyasi diyalog, daha fazla siyaset güçlensin.

Az önce vesayetten kurtuldu siyaset diyoruz ama siyasetin kendisi de tahkim edilsin. Çünkü siyaset bir araya gelerek sorunları çözsün. Çünkü siyaset sorunları çözmenin en az maliyetli yoludur. En az maliyet. Yani bir sorunu bir ülke nasıl en az maliyetle çözer dersen siyasetle, diplomasıyla çözer. Şimdi bunun için biz diyaloğu çoğaltmak, uzlaşmayı çoğaltmak, konuşmayı çoğaltmak istiyoruz. Bir sene önce de Suriye’de savaş vardı. Bakın normalleşmeyi artıralım diyoruz.”

‘DEM Parti PKK’yla arasına mesafe koysun’

Ersoy’un yönelttiği terör örgütü PKK ve DEM Parti arasında bir ilişki olduğunu düşünüp düşünmediği sorulan Ala, DEM Parti’nin PKK ile arasına mesafe koyması gerektiğini söyledi ve şunları aktardı:

“DEM Parti PKK ile arasına mesafe koysun tabii. Düşünmeye lüzum yok ki. Eskiden ne diyordu? Arkamızda, arkalarında PKK vardı. Şimdi insanlar deniyor ki, diyoruz ki biz partilere, bakın, şiddetle, terörle bunda hiçbir beis yok. Her zaman söyleniyor. İlişkiler, onu reddedeceksiniz. İlişkiler kesilecek. Hiç bu konu tartışma konusu değil. Olduğu zaman da diyalog kurulamaz. Onun için biz şimdi bir diyalog zemini olsun istiyoruz. Herkes üzerine düşeni yapmalı burada bakın. Yani biz başkalarını sürekli tanımlamayalım ama herkes de, her parti de Türkiye’de işler daha iyiye gitsin istiyor ise işlerin daha iyiye gitmesini sağlayacak inisiyatifleri almalı. Alıyoruz, bak Cumhur İttifakı olarak alıyoruz. Başkaları da alsın. Sen de değiş ve oturalım gibi bir şey mi? Bu kadar tefsire bile lüzum yok ki. Orada yan yana oturuyor. Aynı konular değil mi? Mecliste yöneticilik yapıyor. Konuşuluyor. Siyaseti çoğaltalım. Siyasi zemini tahkim edelim. Diyaloğu tahkim edelim. Memleketin meselelerini siyasi alanda çözelim.

Meselelere bakışımızı defalarca anlattım. Biz kendi projemizi ortaya koyuyoruz Mehmet Akif Bey. Bu projeye pay sahibi olmak isteyen, bu projeye Türkiye projesine katkı vermek isteyenlere de elimizi uzatıyoruz, kapımız açık diyoruz. Şiddete, teröre hayır. Bizim muhatabımız vatandaştır en başta ve vatandaşın şiddetle terörü reddeden, şiddetle terörle ilgisi olmayan elbette siyaset yapıcılarıdır. Yani bunu defalarca söyleyip de işleri çıkmaz hale getirmek de bir proje olabilir ama bu bizim projemizdir.

Mecliste değil mi Dem Parti? Mecliste her yasayı getirdiğimizde konuşmuyor mu? Şimdi bakın, Bizim biraz önce anayasa masası dedik. Türkiye’nin temel meselelerinin konuşulduğu yer meclis olsun istedik değil mi? Mecliste değiller mi? Ama rica ediyorum şuna, bizi şuna kamuoyunun da zorlamaması lazım. Tek parti yok orada. Orada anlaştığımız, anlaşamadığımız birçok parti var. Öbür partilerle hemen her şeyde anlaştığımızı mı zannediyorsunuz? Bu partinin özelliği terör örgütü PKK ile olan. Biz de onu söyledik. Cumhurbaşkanımız da söylemiş, biz de defalarca söyledik.

Başka türlüsü zaten düşünülemez ki. Yani onun için biz bütün partilerin bir masanın etrafında grubu olan, olmayan, olmayanların da yöntemlerini tartışalım dedik ve Türkiye’nin meselelerini konuşması gerektiğini söylerken şu parti ayrı demiyoruz ki siyasete, siyaseti önemseyen memleketin meselelerinin siyasetle çözüleceğine inananlarla siyaset konuşulur, onu uygulayanlarla da siyasi meseleler konuşulur. Öyle değil mi? Demek ki zaten kendiliğinde siyasetin bir çare olduğunu düşünenler orada oturacak, konuşacak.
Ondan sonra o diğer konular kendi meseleler biz oradaki tavrımızı çok açık bir biçimde koyuyoruz ve diyoruz ki onu zaten yargı süreçleri kimisinin ilişkisi oluyor, dava açıyor, içeri atlıyor, soruşturma yapıyor. Biz de kim ne derse desin terörle mücadeleyi sürdürüyoruz değil mi? Yani orada kimseye bir şey sormuyoruz. Devlet tabii güçlüyor, gittikçe de güçleniyor. Mesela hem siyasetin vesayetten kurtulması, kurumları da sadece siyaseti güçlendirdi, kurumlar da güçlendirdi.”

Yeni çözüm süreci tartışmasında Ahmet Türk temkinli, Efkan Ala netYeni çözüm süreci tartışmasında Ahmet Türk temkinli, Efkan Ala net

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.