Tevhid bayrağı taşıyan adama yumruk atan genç tutuklandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar'da düzenlenen ilk seçim mitingde Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan'ı hedef aldı. Kılıçdaroğlu için "Emperyalistlerin Truva Atı" diyen Erdoğan Babacan'a “Bebecan” şeklinde seslendi.
Cumhurbaşkanı Reep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar seçime hep miting gibi düzenlenmiş açılış törenleriyle hazırlanıyordu, dün ilk kez adı da miting olan bir miting düzenledi.
Afyonkarahisar’da yapılan mitingdeki konuşmasına CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak başlayan Erdoğan, “Bay bay Kemal acaba Londra’dan ne kadar para aldın da geldin? Emperyalistlerin Truva Atı” diye konuştu.
Konuşmasının devamında DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ı eleştiren Erdoğan, IMF Başkanı ile yaptıkları bir görüşmeyi anımsatarak, “Yanımızda olan kimdi? Bebecan… Şimdi atıyor tutuyor. Vah zavallı” dedi.
Siyasi hayatının ’emperyalistlerle ve onların taşeronları ile mücadele etmekle’ geçtiğini iddia eden Erdoğan, “Siyasi hayatımız emperyalistlerle ve onların taşeronları ile mücadele etmekle geçti. Vesayetin gücünü kırarken emperyalizme meydan okuduk” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalrından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye son 21 yıldaki atılımlarımızla asırlık hayallerine anca ulaşabildi. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı’na giden yolu Afyonkarahisar’dan başlatıyoruz.
Birileri çıkmış seccade edebiyatı yapıyor. Peki bu edebiyatı yapan kim? Emperyalistlerin tetikçisi terör örgütleriyle kol kola yürüyen kişi. Emperyalizmin finansörü, Londra tefecilerinden aldığı sözlerle adeta sevindirik olan kişi…
Bay bay Kemal, acaba Londra’dan ne kadar para aldın da geldin? Aldığın bir şey var mı? Her zamanki iğrenç üslubuyla bize anti-emparyalizm dersi vermeye kalkıyor. Bay bay Kemal acaba Londra’dan ne kadar aldın da geldin? Emperyalistlerin truva atı.
Biz ne emperyalistlerin ne de onların tetikçilerinin önünde secde ederiz, biz sadece Allah’ın huzurunda rükuda eğilir ancak onun için secdeye varırız.
Bu kardeşiniz başbakan olduğunda Davos’ta IMF’in başkanıyla görüşme yapıyoruz. Şu anda masanın etrafında olan birisi daha vardı. O zaman ekonomiyle ilgileniyordu. Ona da o görevi vermiştik. Kim olduğunu anladınız değil mi? Yanımda ve IMF’in başkanına dedim ki ‘Adamlarınızı gönderiyorsunuz, bu adamlarınız geliyor, bizden taksitleri alıyor mu? Alıyor. Taksitleri alırsınız ama Türkiye’yi yönetemezsiniz. Türkiye’yi ben yönetirim ben.’ Yanımızda olan kimdi? Bebecan… Şimdi atıyor tutuyor. Vah zavallı.
2013 yılına kadar biz IMF ile yürüdük. 2013’te bütün ödemeleri bitirdik IMF ile yolları ayırdık. AK Parti işte budur. Bay bay Kemal’in adamları, İyi Parti’nin adamları otellerde görüşmeler yaptılar, IMF’ten yardım almanız lazım, borç almanız lazım ki Türkiye ekonomisini düzeltsin dediler. Almadık, ne oldu… Biz yola yürüdük. Herhangi bir şey oldu mu? 2013’ten sonra bizim IMF ile ilişkimiz yok. O zaman MB’nin rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi 3 haneli rakamlara geçtik.
15 Temmuz gecesi bay bay Kemal tankların arasından kaçıp belediye başkanının evine giderken biz halkımızla beraberdik. Faiz lobilerine geçit vermeyerek emperyalistlerin musluklarını biz kestik. Savunma Sanayiinde yerlilik oranını yüzde 80’e çıkardık. TCG Anadolu, İstanbul Sirkeci’de halkın ziyaretine açıldı. Ama bu CHP lobisi, masanın etrafındaki 7’liler TCG Anadolu’yu gördükçe kuduruyorlar. Biz yaptık. Çünkü onlar yapamazdı.
Biz yaparız, yaparsa Cumhur İttifakı yapar. Emperyalist sömürge düzenine biz dur dedik. BM kürsüsünden bu kardeşiniz dünya 5’ten büyüktür diye haykırarak emperyalistlerin kurduğu küresel düzene biz isyan ettik. Bay bay Kemal; bizim emperyalistlere karşı duruşumuzu öğrenmek istiyorsan; git sırtını sıvazlayan Batı’daki ağa babalarına sor. Git, hamburgercide buluştuğun Pensilvanya’daki alçaklara sor. Dağdaki kadroların başlarını ezdiğimiz bölücü yandaşlara sor. Türkiye deyince gözleri parlayan mazlumlara sor. Git, Karabağ’da işgalden kurtulan yerlerdeki kardeşlerimize sor. Git, Doğu Akdeniz’de, haklarına sahip çıktığımız Kıbrıs Türkü’ne sor. Sor ki bizim kime secde ettiğimizi, kime diz çöktürdüğümüzü sana anlatsınlar. Biz, ne emperyalistlerin ne de onların tetikçilerinin önünde secde ederiz. Biz Allah’ın huzurunda eğiliriz ancak.
Unutma, sen ayakkabılarınla seccadenin üzerinde gezinirsin, biz secdeyi de biliriz, senin ayakkabı ile çiğnediğin seccadeyi de kıbleyi de, Kabe’yi de çok iyi biliriz. Bu bay bay Kemal, başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası demiyor muydu?
Şu an yanına almış 3 tane yavrucuk, bir yedili masa oluşturmuşlar. Bunlar maalesef bu ülkenin kaderi ile oynuyorlar. Ülkesini emperyalistlerin siyasi ve ekonomik sistemine teslim etmekten başka projesi olmayandan anti-emperyalizm dersi almayız. PKK’sından FETÖ’süne kadar terör örgütlerinin emrine girenlerden onurlu duruş dersi almayız.
7 kişiyi aynı masada oturtmaktan aciz olan birisi Türkiye’nin hakkını 7 düvele karşı nasıl savunur, soruyorum size.
Türkiye’nin en büyük sıkıntısı; bu ülkenin siyasetini yalan, iftira ve nefret diliyle zehirleyerek yıkım üzerinden iktidar rüyası görenlerdir. Biz 20 yıldır eser ve hizmet siyaseti ile neler başarılabileceğini gösterdik.”