Erdoğan’dan günler sonra teğmenler çıkışı: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz?
Erdoğan’ın İstanbul mitingi, alışılmışın dışında Atatürk Havalimanı’nda kurulan alanda yüzbinlerce insanın katılımıyla yapıldı. Mitingde sık sık CHP’nin bir gün önceki mitingine atıf yapılması dikkat çekiciydi.
Siyasi partiler için İstanbul mitingleri, gövde gösterisi yapılması açısından oldukça kritik. Bu gövde gösterisi, özellikle seçimlere çok az bir süre kala yapılıyor.
Pazar günü İstanbul’da gövde gösterisi sırası Türkiye’nin son 22 yılında iktidarda olan Ak Parti’nindi. İstanbul mitingleri özellikle Yenikapı Meydanı’nda yapmayı tercih eden parti, bu yıl Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ni seçti.
Erken saatlerle birlikte 10Haber olarak Erdoğan ve Ak Partili milletvekili adaylarının katılacağı ‘Büyük İstanbul Mitingi’ için yola çıktık.
Bakırköy’den miting alanına doğru giden yollarda başlayan trafiğe, Ak Partililerin korna ve sloganları eşlik ederken birçok Ak Partili belediyenin aracının miting için insanları taşıdığı görülüyordu.
Araçlardan indikten sonra miting alanına varmak için başlayan yürüyüş, en az 10 dakika sürüyor. Bu yürüyüş esnasında sık sık orta yaşlı birçok insanın “Selahattin Demirtaş teröristtir”, “Dik dur eğilme bu millet senin” sloganları attığını duyuyoruz.
Miting yapılması için ayarlanan alan, Erdoğan’ın konuşacağı saatler yaklaştıkça kalabalıklaşıyor. Sunucu, sık sık “Bu alan Maltepe’nin 9 katı büyüklükte” diyerek bir gün önceki CHP mitingiyle rekabeti arttırıyor.
Mitinge katılan arasında gençlerin de yoğunlukta olduğunu söylemek mümkün fakat çoğu konuşmaktan çekiniyor.
Miting alanında bulunduğumuz yer gitgide kalabalıklaşınca daha sakin yere geçmek zorunda kalıyoruz. Erdoğan’ın konuşmasına 15 dakika kala, artık polis kontrol noktasının dışına kadar taşan bir kalabalık olduğunu görebiliyoruz.
Seçmenlerin bir kısmı kamp sandalyelerinde oturuyor, bir kısmı çekirdek yiyerek kurulan ekrandan mitingi takip ediyor.
Duyulan helikopter sesiyle birlikte kürsüden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geldiği ve havadan mitingi izlediği söyleniyor. Coşkunun, saatler süren bekleyişe rağmen bu kadar yüksek olduğunu görmek şaşırtıyor.
Bu dakikada, mitingi Kayserili Hasan ile izlemeye başlıyoruz.
O, Ak Parti kurulduğu günden bu yana üyesi ve tüm seçimlerde Ak Parti’ye oy vermiş.
Hasan’la sohbetimiz, Erdoğan’ın sahneye çıkmasıyla kesiliyor. Kalabalığın karşısında Erdoğan’ın mutlu olduğu hareketlerinden belli. Konuşmasının çoğu bölümünde rakibi Kılıçdaroğlu’nu hedef alan cümleler kuran Erdoğan, “Bu alan havacılık alanındaki teknolojik hamlesinin başladığı, sonra tek parti CHP’si tarafından bitirildiği yerdir. Bunların bu ülkede dikili taşı yok, dikili ağacı yok. Onun için benim milletim 14 Mayıs’ta bunlara gereken cevabı sandıklarda verecektir. Türkiye sana sen bize emanetsin diyorlar. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleriyle beraber gezen, dolaşan Kılıçdaroğlu’na biz vatanı böldürtmeyeceğiz” diyor.
Bir vatandaşın elindeki “Bay Kemal boş sözü, Reis son sözü söyler” yazılı pankartı okuyan Erdoğan, “İşte benim milletim böyle. Zeka fışkırıyor her yerden” karşılığını veriyor.
Erdoğan’ın konuşması sürerken Hasan, elindeki Erdoğanlı bandı kafasına takıyor. Hasan’ı beklerken çevremize baktığımızda, yaşlı gözlerle Erdoğan’ı izleyen kadın, Rabia işaretiyle yaparak ‘Reis’ diye bağıran genci görüyoruz.
Hasan, Erdoğan’ın konuşmasındaki çoğu bölümlere kalabalıkla birlikte “Yuh” diyerek eşlik ediyor.
Muhalefetin Erdoğan ve Ak Parti hakkındaki söylemleri için çok düşünmeden, “Boş konuşuyorlar” diyen Hasan, Erdoğan’ı ‘ülkenin her derdine koşan bir adam’ diyerek tanıtıyor. Hasan, yapılan hastaneleri, yolları ve okulları hatırlatarak “Ülkenin esenliği her şeyden önemli” diyor.
Türkiye’nin ekonomik durumu hakkındaki sohbetimiz, ‘soğan’a geliyor. Hasan, “Soğan ekmek yeriz ama Suriye olmayız” diyerek ekonomik krize de bir cevap üretiyor.
Çalışan insanın aç kalmayacağını söyleyen Hasan, inşaat boyacılığı yapıyor. Pandemi döneminde bile ekonomik destek almadığını vurgulayan Hasan, “Ailecek çalıştık. Çalışırsan ihtiyacın olmaz” diyerek geçim sorununun atlatılabildiğini savunuyor.
Erdoğan’ın konuşmasına kitle içinden sık sık destek cümleleri duyuluyor. Her yaştan, her sınıftan insanı görmek mümkün. Ama kitlenin çoğunun orta yaş ve üstü olduğunu söylenebilir.
Erdoğan, mitinge katılımın 1,7 milyon olarak açıklayınca kitlede coşkuyla birlikte endişe de başlıyor. Çoğu, “Eve nasıl gideceğiz?” diyerek konuşmaya başlıyor.
İlçelerden gelen belediye araçları dışında tutulan servisler de bulunuyor fakat miting alanına toplu taşıma olanakları oldukça az. Bu nedenle birçok insanın erken çıkıyor. Fakat çoğu çıkarken bile Erdoğan’ın söylemlerine, cevap vermekten geri durmuyor.
Dönüş yolunda birçok yere farklı söylemlerle yapılan yazılamalar dikkatimizi çekiyor. Yazılamalarda özellikle 20’nin 80’den büyük olduğu gösterilerek Cumhuriyetin 100’ncü yılına vurgu yapılıyor. Bu vurgulamanın dayanağı ise kağnıdan TOGG’a geçiş olarak gösteriliyor.
Hangi miting daha kalabalıktı bilinmez ama Erdoğan’ın, yılların birikimiyle birlikte kitlesi üzerinde coşkuyu sağlayabilecek bir tarz oturttuğu anlaşılıyor.
Öte yandan miting hakkında dikkat çeken ve sosyal medyada tartışılan bir diğer konu da Marmaray’ın ücretsiz olması oldu.
Bir gün önce CHP’nin mitinginde ücretsiz olmayan Marmaray, Ak Parti mitingi için ücretsizdi. Marmaray’ın bağlı olduğu Ulaştırma Bakanlığı’nın başındaki isim Adil Karaismailoğlu, Ak Parti’nin Trabzon’dan milletvekili adayı.
AKP’nin Atatürk Havalimanı’nda mitingi olduğu gün Marmaray ücretsiz. Eğer miting günleri ücretsiz olacaksa dün de öyle olmalıydı. Prensip olarak “Devlet”vatandaşlarına aynı mesafede durmalı. pic.twitter.com/3qY0VHPuuC
— hilmi hacaloğlu (@hilmihacaloglu) May 7, 2023
Diğer taraftan miting alanında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı uygulamalara dair dağıtılan bildirilere Murat Kurum’un ismi ve adaylığına dair bilgiler yazıyordu. Yani kamu kaynakları ve uygulamaları, Ak Parti’nin seçim kampanyası dönemi için kullanılabiliyor.
Erdoğan’ın miting konuşmasında Gezi eylemleri sırasında ortaya atılan Dolmabahçe Camii’ne bira şişesi sokulduğu iddialarını tekrar gündeme getirdi. Erdoğan’a cevap, o dönem caminin müezzini olan ve CHP İstanbul milletvekil adayı Fuat Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, “Gezi Olaylarında Dolmabahçe cami müezzini olarak 3 gün olayın içerisinde bulundum. Hiç bir yetkilinin alana inmediği bir zamanda bizatihi o büyük krizi yönettim. Ve yaşadıklarımı defaten anlattım. İçki içildiğini görmedim” dedi.
📌Daha hangi lisanda anlatayım…
Gezi Olaylarında Dolmabahçe cami müezzini olarak 3 gün olayın içerisinde bulundum. Hiç bir yetkilinin alana inmediği bir zamanda bizatihi o büyük krizi yönettim. Ve yaşadıklarımı defaten anlattım. İçki içildiğini görmedim.
— Fuat Yıldırım (@fuatyildirim28) May 7, 2023
Açıklamasının devamında “Müslüman yalan söylemez” diyerek sürdüren Yıldırım, “Ben gördüğümü söylerim, görmediğimi söyleyemem. Kurtuluş doğruluktandır diyen peygamberin takipçisiyim” dedi.