Türkiye’nin karanlık günü: Instagram’a yasak, Anayasa Mahkemesi’ne korsan saldırısı
Başkanı olduğu Meclis’te Can Atalay’ın vekilliği düşürülürken BAE ziyaretine giden ve burada ‘Abu Dabi’ paylaşımları yaptığı için eleştirilen Numan Kurtulmuş, kendisine haksızlık yapıldığını söyledi.
Gezi tutuklusu avukat Can Atalay’ın vekilliği Meclis’te Yargıtay’ın ilgili kararının okunması eşliğinde 30 Ocak’ta düşürülmüş, bu konuda en çok konuşulanlardan biri ise böyle bir günde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yurtdışında bulunması olmuştu.
Tam da kararın TBMM’de okunması öncesinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden ve Atalay’ın vekilliği düşünce çıkan tartışmalara aldırmadan BAE temaslarına dair paylaşımlar yapan Kurtulmuş, dün Meclis’te düzenlenen Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Yılın Basın Fotoğrafları 2024 Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada adeta savunma verdi, serzenişlerde bulundu.
Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüldüğü Meclis’teki birleşime ilişkin, “3 günlük Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretimin TBMM’deki bu oturumla ilgili ya da mahkeme kararının okunmasıyla ilgili uzaktan, yakından bir ilişkisi yoktur” diyen TBMM Başkanı, “Devlet adına, TBMM adına yaptığımız bu geziye diğer partilerden arkadaşlarımız da katıldı. Bir parlamento heyeti olarak, aylar öncesinde planlanmış, tarihleri üzerinde o ülkenin yetkilileriyle mutabık kalınmış bir geziyi icra ettik. Çok faydalı sonuçlar da elde ettik. Yurt dışında bulunmanın Meclis’teki oturumla ilişkilendirilmesinin fevkalade yanlış, fevkalade yersiz ve fevkalade haksız olduğunu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı’nın hangi oturumlara başkanlık yapacağının teamüller gereği belli olduğunu belirten Kurtulmuş, Meclis Başkanı’nın, 1 Ekim’deki Meclis açılışlarında, bütçe görüşmelerinin ilk ve son oturumlarına başkanlık ettiğini, bunların dışında Meclis’in çalışmalarının nöbetçi olan başkanvekillerinin başkanlığında yapıldığını hatırlattı. Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Ben burada olsaydım bile o hafta nöbetçi olan Meclis Başkanvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ, Meclis kürsüsüne çıkacak ve o mahkeme kararını Meclis’te okutacaktı. İşin en başından itibaren, TBMM Başkanı olarak ve TBMM Başkanlığı olarak, iki yüksek yargı arasındaki bu görüş farklılıklarının, görüş ihtilaflarının tarafı olmamak için özel bir gayret gösterdik. Can Atalay’ın, buradaki yemin töreninde isminin okunması, sonraki süreçlerde milletvekili özlük haklarının verilmesi, daha sonraki süreçte de Atalay’ın partilerin ortak anlayışıyla Meclis İnsan Hakları Komisyonuna seçilmiş olması, aslında Meclis Başkanlık Divanının da ortaya koyduğu bir tavırdır, bir duruştur. Bu süre içerisinde Anayasa Mahkemesinin muhatabı TBMM olmadığı gibi bu anlamda herhangi bir şekilde TBMM, ne Anayasa Mahkemesini ne Yargıtay’ı denetleyen bir kurum değildir.”
Kurtulmuş, kararın neden daha önce değil de o zaman okutulduğuna dair de çok soru sorulduğunu, bunun nedeninin Yargıtay ile AYM arasındaki anlaşmazlığın çözülme ihtimali için beklenmesi olduğunu ileri sürdü.
Kurtulmuş, Atalay krizini de yeni anayasa söylemine vesile etti:
“1982 darbe Anayasasının kendi içerisinde birtakım mayınlı alanları barındırdığını, Türkiye demokrasisinin bu alanlardan kurtulmak için bir gayret sarf etmesinin de şart olduğuna inananlardanım. Bunun için başta yüksek yargı arasındaki bu ve benzeri görüş farklılıklarını ortadan kaldırmak olmak üzere bu anlamda oturup çalışma yapmak, gerektiğinde anayasal ve yasal düzenlemeleri yapmak da TBMM’nin boynunun borcudur, temel sorumluluklarından birisidir. Bütün bu konularla ilgili şimdiye kadar kalkıp bunların hepsini konuşabilirdik, anlatabilirdik ama TBMM sorunların çözüleceği yerdir. Çok açık söylüyorum, TBMM bu anlamda gerektiğinde anayasayı ve yasaları değiştirebilecek bir yerdir.”