Erdoğan’ın hedefinde DEVA ve Gelecek Partisi var: Dolgu malzemesi
CHP lideri Özel, Erdoğan'ın Dilruba eleştirisi ve özür isteğine karşın Gezi eylemcilerine 'sürtük' demesi nedeniyle karşı özür isteğinde bulundu. Erdoğan ise özür dilemesi gerekenin Gezi eylemcileri olduğunu savundu.
Gezi Parkı, Türkiye’nin kalbi İstanbul’un en gözde yeri olan Taksim’deki en büyük yeşil alan. Ancak bu alan 2013 yılında iktidarın Topçu Kışlası yapma isteğiyle karşılaştı ve Türkiye’deki en geniş katılımlı, uzun süreli eylemlerin başlangıcı oldu. Gezi Parkı’nda nöbet tutanların polisin sert müdahalesine uğraması sonrası Türkiye’nin hemen her ilinde insanlar sokaklara akın etti. Başta Gezi Parkı’nı savunan eylemler günler ilerledikçe hükümetin istifasını istemeye uzandı. Tabii bu arada iktidarın söylemleriyle birlikte polisin tutumu da sertleşti. Taksim’in iklimi biber gazına dönerken 8 eylemci öldü. Tansiyon yükselirken iktidarla eylemciler arasında arabuluculuk yapmaya çalışanlar da oldu. Sanatçılar ve aydınlar görüşmeler gerçekleştirdi ama sonuç alınmadı. Bu görüşmecilerden biri de şehir plancısı Tayfun Kahraman’dı. O şimdi hapishanede ve Gezi Parkı davasından 18 yıl hapse mahkum edildi. Onunla birlikte Çiğdem Mater, Can Atalay, Mine Özerden de aynı cezayı aldı. Osman Kavala ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Can Atalay’ın milletvekilliği de düşürüldü.
Gezi eylemleri Türkiye’nin hafızasında hala taze. Çünkü ara ara siyasetçiler de bunu hatırlıyor, eylemler üzerinden açıklamalarda bulunuyor. O dönem kullanılan sert ifadeler yeniden gündeme geliyor. Erdoğan, eylemcilerin camide içki içtiklerini ve bunun görüntülerinin olduğunu söylemişti. Bezmialem Valide Sultan Camisi’nin müezzini de “Camide içki içildiğini görmedim” dediği için birçok kez tehdit edildi, görev yeri değişti. Görüntüler de ortaya çıkmadı. Bu konular hala tarafların yaptığı açıklamalarla yeni tartışmaları doğuruyor.
Erdoğan da açıklamalarında Gezi eylemlerine atıf yapıyor. 2022 yılında yani eylemlerin üzerinden 9 yıl geçmişken Erdoğan bir kez daha eylemcileri hedef almış ve AK Parti grup toplantısında “9 yıl önce ağaç bahanesi ile çakılan kıvılcım bir anda bir kalkışmaya dönüştü. Bu eşkıyalar, bu teröristler adeta camilerin içini pisletti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük. Bunlar için ulu mabet nedir, ne değildir, böyle bir şey yok. Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu biz zaten biliyoruz. Bay Kemal oradaydı” demişti.
CHP lideri Özgür Özel de Erdoğan’ın CHP’li seçmene yönelik, “çürük, sürtük” ve “terörist” sözlerini hatırlatıp “özür dileme” çağrısında bulundu. Peki bunca zaman sonra Özel neden böyle bir istekte bulundu?
Bunun nedeni Erdoğan’ın Özgür Özel’in Dilruba Kayserilioğlu’na sahip çıkmasını eleştirmiş olması. Dilruba sokak röportajında söyledikleri nedeniyle tutuklanmıştı ve Özel’in hapishanedeki ziyaretinden saatler sonra serbest bırakılmıştı. Konuyla ilgili ayrıntılı haberimizi okumak için tıklayın. Hapishaneden çıktıktan sonra İzmir’de CHP genel başkanının katıldığı bir programda protokolde yer almıştı. Erdoğan da “Millet iradesine dil uzatanı affetmez. Sadece AK Parti’ye, sadece Cumhur İttifakı’na oy verenleri değil, milletin çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk demokrasisine hiç yakışmadı. Siyaset kurumuna gölge düşürdü. Bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Özgür Özel’in millete özür borcu olduğu kanaatindeyiz” demişti.
Özel de Dilruba’nın söylediği sözler için onun adına özür diledi ama Erdoğan’dan da zamanında Gezi eylemcileri için kullandığı ‘sürtük’ sözleri nedeniyle özür dilemesini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul’da Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni’nde Özel’in özür çağrısına yanıt verdi ve “Gezi olaylarıyla ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir. Türkiye’ye milyarlarca dolar faturası olan bu kalkışma üzerinden kendilerince biz özür bahsi açıyorlar. Evet, 11 sene sonra da olsa bu hadiseyle ile ilgili samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardı. Özür dilemesi gereken birileri varsa demokrasiyi savunanlar değil, bu hadisede asıl öz eleştiri vermesi gerekenler sokakları kargaşaya boğanlardır. Milletin otobüslerini yakıp yıkanlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler, polise saldıranlar, esnafın camını indirenlerdir. Özür dilemesi gerekenler Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık zarar çıkaranlardır.” dedi.
Özel: Dilruba adına özür dilerim, sıra Erdoğan’da, o da özür dilesin